BIRAK GİTSİN

19


Öykü


Uzun zaman önce kaleme alıp yarım bıraktığım bir öykümden alıntıladığım birkaç pasajla baş başa bırakıyorum sizi. 


BIRAK GİTSİN

Bazen ne kadar çabalarsanız çabalayın olmuyor. O yakın arkadaşlık, o kardeşlik bitmişse bitiyor. Canınızı acıta acıta kayıyor avuçlarınızın arasından. Sürdürmek için olağanüstü gayret sarf etmenize rağmen üstelik. Yıkıldığı yerden ayağa kaldırıp yeniden inşa ettiğinizi zannettiğiniz, “bu sefer oldu, yine eskisi gibiyiz, başardık” dediğiniz noktada iklim tekrar değişiyor. Mevsim yazken beklenmedik kesif ayaz, yeni bir sıtmaya yol açıyor. Kale örer gibi üst üste dizdiğiniz taşlar, aniden yerle yeksan oluyor. Acı tatlı anılar çil yavrusu gibi dağılıyor etrafa. ‘Tekrar toplayacak gücüm kaldı mı acaba’ diye yokluyorsunuz kendinizi? Ne yazık ki her yeriniz yara bere içinde, daha çok dışlanmışlık/yok sayılmışlık kırığı var kollarınızda, dizlerinizde, en çok da kalbinizde.  Ters dönmüş bir böcek gibi debelenip duruyorsunuz. Kimse gelip çevirmiyor sizi. “Yanlışlıkla görünmezlik ilacı mı içtim acaba” diye sorgulamaya başlıyorsunuz. Teselli edecek bir güzel söz, bir bakış, bir izahat bekliyorsunuz, fakat o da yok. Bir türlü anlam veremiyorsunuz yaşananlara, daha doğrusu yaşanamayanlara. Kurup kaldırıyorsunuz sürekli: “Acaba nerede yanlış yaptım, hangi onulmaz hataları, hangi büyük günahları işledim, diye. Yolda yürürken yabani çiçeklere basmamak için yönünüzü değiştirmeyi,  mutfağınızı kuşatan karınca sürüsünü öldürmekten imtina etmeyi, askıları yorulup incinmesin diye bulaşık sepetinin raflarını hemencecik boşaltmayı, yere düşürdüğünüz gözlüğünüzden dahi özür dilemeyi hüner sayarken siz, o çok sevdiğiniz gönle girememişsiniz, girseniz de orada kalamamışsınız, yazık...

Ne garip, aranızda değil kilometreler, metrelerce bile mesafe yok, ama gelin görün ki gizlice çekilmiş sınırlar çok. En sevdiği yemeği indiriyorken ateşten, götürüp verememek, sevinçli bir haberi gidip söyleyememek ne kadar da hazin. Bir kahve içimlik sohbetler bile buluşturamıyor sizi. Konuşacağınız sözcükleri özenle seçmekten yorulmuşsunuz artık. “Yavan lügatler çarkında” öğütülmüş cümle kelimeleriniz. Hal-i pür melalinizi kaşınızdan gözünüzden, düşmüş omuzlarınızdan anlardınız önceden, fazlasına gerek kalmazdı çoğu zaman. Kalpten kalbe bir yol vardı aranızda. O yol ki gizli bahçenize götürürdü sizi, üzerinde sadece sizin ayak izlerinizin olduğu. Güller, nergisler ekmiştiniz kıraç toprağına, birlikte sulamış, birlikte yeşertmiştiniz. Birlikte hizmetkârıyken bütün güzelliklerin, şimdi sadece size âyân; çiçeklerinizin mahzun kalışları, boyunlarını büküp bitap düşüşleri, güneşe, suya meyletmekten ve bir ümit beklemekten…

Siz hala tek taraflı aşkınızın küllerini eşeliyorken yanık izleriyle dolu parmak uçlarınızla, tutunduklarınızdan silkeliyor hayat sizi. “Bırak artık diyor, bırak, gitsin. Mesajı alamadıkça dersler daha da zorlaşacak. En nihayetinde, “Peki, madem” diyorsunuz. “Giden gitsin. Sen de git, canın sağ olsun. Yolun açık olsun. Hayat okulunda öğrettiğin her şey için teşekkür ederim. Biliyorum, sen sadece rolünü oynadın, kim bilir belki beni bana aynaladın. Bu tatsız görevi üstlenmek zaman zaman senin de canını yakmış olmalı. Yanılıyor muyum yoksa?” 




 

Yorum Gönder

19 Yorumlar
  1. O kadar çok yaşadım ki bu durumu. İnsan kendisinde hata aramaya başlıyor. Sonra bir yerde okuduğum bir söz aklıma geldi ve rahatladım. Tam cümlesini hatırlamıyorum ama aşağı yukarı şöyle bir şeydi:
    "Hayatından çıkan insanlar için üzülme, onların bu hayatta seninle ilgili görevleri bitmiştir, sen yoluna onlarsız devam et"
    Ya tam anımsayamadım, böyle bir şeydi.
    Sevgilerimi bıraktım. ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Müjde ablacığım ziyaretin ve güzel mesajın için çok teşekkür ederim. Harika bir söz bırakmışsın. Ben de tam olarak böyle düşünüyorum. Bırakmak aynı zamanda yeniden başlamaktır. Mutlu başlangıçlarımız olsun. Sevgi ve selamlarımla.🥰💐

      Sil
  2. hayatımıza giren çıkan herkes birer öğretmen bize evet :) hepsine teşekkür ederiz bizi biz yaptıkları için. bazen giden kişi gitmeyenden daha çok şey öğretir bize insanlar hakkında :) bırak gitsin, let it goooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel söyledi in sevgili Deep.🤗🥰💐💞

      Sil
  3. Büyümenin sancılı süreçleri, türlü türlü biçimleri var, bırakmayı bilmek de onlardan biri galiba. Sahiden bazen bırakıp gitmeli. Kalemine sağlık ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyümek güzeldir. Çok teşekkürler ziyaretin ve kıymetli yorumun için sevgili Vakt-i Dem.😊

      Sil
  4. Ne garip, aranızda değil kilometreler, metrelerce bile mesafe yok, ama gelin görün ki gizlice çekilmiş sınırlar çok. Bu durum çok koyar insana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uğradığın için çok teşekkürler Cem. Selamlar.😊✋️

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  5. Hayatta bolca yaşadığım bir durum. Eleye eleye bir avuç insan kaldı hayatımda. Gerçi iyi de oldu diyorum şimdi 🥰

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar.
    Arkadaşlığı, kardeşliği, dostluğu bitiren unsur tutkudur. Tutkular, sevgileri perdeleyen eğilimler ve bağlılıklardır. Tutkularına esir olmuş birinin kalp gözü kararır. Kendimizi tutkuların seline bıraktığımız takdirde bizi bekleyen son: Kendimize, hayata, Tanrıya ve evrene yabancılaşmadan başka bir şey olamaz. Tutkuların esaretinden kurtulmadan sevgi ülkesinin tebaası olmak mümkün değildir.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkürler kıymetli Recep Bey.

      Sil
  7. Oluyor böyle...Bitince bitiyor ne kadar acı verse de bırakmak lazım sanırım canım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevilciğim teşekkür ederim yorumun ve ziyaretin için. Sevgiler
      😍

      Sil
  8. Merhabalar.
    Gitmek kolaydır. Zor olanı kalmaktır. Yani gidene kolay, kalana zordur. Ayrılığın yükünü ve acısını giden değil, hep kalanlar çeker.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genelde dediğiniz gibi oluyor Recep Bey. Teşekkür ederim tekrar uğradığınız için. En iyi dileklerimle.

      Sil
  9. "Mesajı alamadıkça dersler daha da zorlaşacak." Her şey bu cümlede saklı aslında. Hayatımızda tekrar eden her olay bize bir ders için geliyor, sadece görüp kabul etmek kalıyor bize.
    Kaleme aldığın öykü çok güzeldi. Teşekkürler Yıldızcığım. :) <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim sevgili Momentos. Sevgilerimle.🥰

      Sil
Yorum Gönder
Üst