Merhabalar Sevgili Blog Ailem,
Beni az çok takip edenler Hasan Ali TOPTAŞ okumayı
sevdiğimi bilirler. Bugün size yazarın en son okuduğum “Ben Bir Gürgen Dalıyım”
adlı kitabından söz etmek istiyorum. Dün bu kitabı, hayatımdaki varlığının asla
tesadüfi veya alelade olmadığına inandığım, çok ama çok sevdiğim bir yakınım
okumam için getirdiğinde bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. Kitabı veren
kişinin soyadı da GÜRGEN ve tıpkı bu kitabın başkahramanı gürgen ağacı gibi insanlara,
çevreye, doğaya karşı son derece duyarlı biri. Bu duyarlılığı sadece şekilde, dilde,
kalpte değil üstelik fiiliyatta da fazlasıyla mevcut. Gürgenler'in hayatımıza, duygularımıza daha çok dokunması dileklerimle başlıyorum anlatmaya o halde;
(Dikkat! spoiler içerebilir!)
Birçok okuyucunun ortak fikrine göre ikon haline
gelmiş "Küçük Prens"i hatırlatıyor bu hikâye. Çizimli ve masalsı
anlatımı, nispeten az sayfa sayısı ile daha ziyade küçük yaş çocuklarına ithafen
yazılmış gibi görünse de asıl mesajı biz yetişkinlere veriyor bence.
Bu eserde; doğaya ve kendine verdiği zararın boyutlarını
idrak edemeyen insanoğluna karşı; kendi çapında, kendi sınırlarında, kendi
dilinde, direnişe geçen, öz suyu deli akan genç bir gürgen ağacı ile
tanışıyoruz. Konu ilerledikçe kahramanın yemyeşil umutları üzerine kara bulut
gibi çöken insanoğlunun ne kadar zalimleşebileceği gerçeği ile yüzleşiyoruz. Doğanın
renklerine ne kadar kör, sesine ne kadar sağır olduğumuzu fark ediyoruz. Diğer
ağaçların, kuşların, börtü böceklerin, nice dağın taşın, denizlerin, nehirlerin
sessiz çığlıklarına ne denli kayıtsız kaldığımızı anlıyoruz. Bir gürgen
dalından öğreneceğimiz ne çok şey var diye derin derin düşüncelere dalıyoruz. En
sonunda da kurulan hayallerin yerle yeksan olduğu, sergilenen dik duruşun
karşılık bulamadığı, hissedilen acının kelimelere dökülemediği duygusuyla, kararlı bir direnişe
rağmen sonunda yok olmayı, çürümeyi isteyen gürgen ağacının kalbimizin
derinliklerinde bıraktığı ince sızı ile baş başa kalıyoruz.
Keşke yeryüzünde titreşen, nefes alıp nefes veren her
nevi canlıya karşı daha duyarlı, daha paylaşımcı olabilsek, bu dünyanın sadece
biz insanoğluna ait değil tüm canlılara sunulmuş bir lütuf olduğunu görebilsek, doğayı içimizde özümsesek, tabiat anaya hakkettiği saygıyı gösterebilsek, aramızda bir sevgi dili geliştirsek, dağa
taşa selam versek, minnet duysak, onlarla konuşsak, teşekkür etsek, çok güzel olmaz mıydı sizce de?
Duru Türkçesi ve edebi anlatımı ile bizleri etkilemeyi
başaran yazarın kitabından alıntıladığım bazı cümlelerle yazımı sonlandırıyorum
sevgili dostlar. Kalınız sağlıcakla…
“Sözün özü, insanoğlu benim soyumun dilini çözememişti
henüz; kokuca konuşsam da anlamazdı, renkce konuşsam da... Rüzgarı okumasını
bilenler, canları isterse, hiç görmedikleri bir denizin tuzunu bile
tadabilirlerdi sözgelimi.”
“….insan bir savaş alanıydı. Ceket, gömlek, pantolon
ya da etek giymiş, kravat takmış, tıraş olmuş, kokular sürmüş bir savaş alanı.
Gülümseyen bir savaş alanı. Öpen hatta okşayan, konuşan, susan, çiçekler alıp
çiçekler veren bir savaş alanı...”
“Çünkü insanların büyük bölümü, birçok güzelliği
göremezdi.
Büyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı.
Onlar, birer uyurgezer gibi geçip giderlerdi güzelliklerin yanından. Ya da kafalarına taktıkları başka bir güzelliğin peşinden koşarken, onun uğruna birçok güzelliği de ayaklarının altına alıp hiç farkına varmadan acımasızca ezerlerdi.”
Büyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı.
Onlar, birer uyurgezer gibi geçip giderlerdi güzelliklerin yanından. Ya da kafalarına taktıkları başka bir güzelliğin peşinden koşarken, onun uğruna birçok güzelliği de ayaklarının altına alıp hiç farkına varmadan acımasızca ezerlerdi.”
Eli baltalı adamların ikisi de duymadı beni. Duyduysa
ormanda yaşayan çiçekler duydu yalnızca, kuytulara saklanan böcekler duydu.
Sonra ağaçlar, kurtlar, kuşlar ve taşlar duydu. Aksakallı meşenin dediği gibi,
insanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar
değil, ancak insan karşı koyabilirdi.
Dönüp dolaşıp insanda başlıyor her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordu.”
Güzel bir kitaptan, güzel haberler getirdiniz. Teşekkürler.
YanıtlaSilBu kitap uzun zamandır okuma listemde. 2020 yılında hem çocuklar hem yetişkinler için yazılmış kitaplara (Okuduklarımdan örnek; Küçük Prens, Küçük Kara Balık, Martı gibi) ağırlık vermeyi düşünüyorum. Bu kitabı da bu niyetle 2020 de okuyacağım inşallah. Sizin bu tarz kitaplara ilişkin var mı tavsiyeniz..
Teşekkür ederim Yunis Bey. Siz bahsedince şöyle kısa bir göz attım ve bir liste yakaladım. "Bir Yetişkinin Mutlaka Okuması Gereken 25 Nitelikli Çocuk Edebiyatı Kitabı" adı altında;
SilUmarım ilginizi çeker. Bu listeyi tamamlamaya ben de gayret edeceğim. İyi okumalar dilerim.
Annem Her Yerde, Pimm Van Hest, Gergedan Yayınları
Lale, Ördek ve Ölüm, Wolf Erlbruch, İletişim Yayınları
Yolculuk, Francesca Sanna, Taze Kitap
Evinden Uzakta Mülteci, Pimm Van Hest, Gergedan Yayınları
Burası Benim Yerim, Pipp Goodhart, ABM Çocuk ve İlk Gençlik Yayınları
Sen de Hayal Edebilirsin, Charlotte Belliere
Unutkan Mumi, Gabriele Clima, Çocuk Cenneti Kitaplığı
Sırtımdaki Ağır Yük, Gülnar Hajo, Erdem Çocuk Yayınları
Papağanın Diriliş Öyküsü, Eduardo Galeano, Çocuk Cenneti Kitaplığı
İyi Kalpli Küçük Tavşan, Michael Escoffier, Yapı Kredi Yayınları
Avucundaki Öpücük, Audrey Penn, Butik Yayıncılık
Gergedanlar Krep Yemez, Anna Kemp, Pearson Yayınları
Bir Problemle Ne Yaparsın?, Kobi Yamada, Nar Yayınları
Bir Fikirle Ne yaparsın?, Kobi Yamada, Nar Yayınları
Bir Fırsatla Ne Yaparsın?, Kobi Yamada, Nar Yayınları
Veli Nereye Gitti, Nicholas Allan, Kuraldışı Yayınları
Değişim Sever Bay Flux, Kyo Maclear, Hep Kitap Yayınları
Başka Bir Yerde Yaşasaydım, Constance Orbeck, ABM Çocuk ve İlk Gençlik Yayınları
Boşluk, Anna Llenas, Çocuk Cenneti Kitaplığı
Malena’nın Aynası, Elena Ferrandiz, Yapı Kredi Yayınları
Kızıl Ağaç, Shaun Tan, İthaki Yayınları
Müzik Satan Çocuklar, Yalvaç Ural, Marsık Kitap Yayınları
Taş Kafa Kâmil, Muhsin Salman, Yaz Yayınları
Nasıl Başlar, Silvana Yavano, Yapı Kredi Yayınları
Bulutların Arasında, Andre Neves, Nesin Yayınevi, Çocuk Cenneti Kitaplığı.
Teşekkür ederim
SilGüzel bir kitapmış. Okuyacağım bir ara. Teşekkürler tanıtım için...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Selamlar :))
SilÇok güzel, finallerden sonra inşallah okuyacağım:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Zeynep'ciğim. Başarılar dilerim sınavlarında :))
SilÇünkü insanların büyük bölümü, birçok güzelliği göremezdi.
YanıtlaSilBüyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı. sözleri çok etkiledi beni. Mutlaka alıp hem kendim okuyacağım hem de çocuklarıma okutacağım
İnşallah Lerzan. Sevgi ve selamlarımla :))
Silçok güzelmiş ya böyle olduğunu bilmiyordum okumak isterim :)
YanıtlaSilİnşallah okursun. Teşekkür ederim uğradığın için :))
SilSelamlar
Güzel bir kitabı o kadar güzel cümlelerle anlatmışsınız ki okumak sanki şart oldu elinize saglik
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. İnşallah o lezzeti sen de yakalarsın :))
SilSpoiler bölümünü hızlıca geçtim. Not aldım, teşekkürler!
YanıtlaSilBen teşekkür ederim İremciğim 😊🌷🤚
SilÇok teşekkür ederiz ben bir gürgen dalıyım adlı kitap tanıtımı için ben biraz zor okuyorum kitapları büyük bir eksiklik ama başlarsam da bitirmeden bırakmıyorum umarım bunu da okurum teşekkürler :)
YanıtlaSilİnşallah. Çokkkkk teşekkür ederim 😊🤚
YanıtlaSilSpoiler içerdiği için yazının devamını okumadım 😀 Kendisinin kitaplarından bir tane bile okuma fırsatım olmadı. Soyut yazıyormuş galiba.
YanıtlaSilEvet biraz farklı bir tarzı var Cem 😊🤚
SilYazarın çok kaliteli bir eğitimci olduğunu biliyorum ve bu kitabı da harika imiş, çok teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Fatih Bey. İyi yıllar 🤚
Siltoptaş iyi yazar, geleceğin yazarı olarak da kabul ediliyoo, bizim kafkamız diyorlar yanii, gerçi bence bizim kafkamız ovuz atay ama toptaş da olabiler belkii. şimdilik tek kitabını okudum, gölgesizler, ilginçti, önemliydi, iyiydi, ama sıkıcı buldum yani, filmini de izledim, onu da sıkıcı buldum :) daha doğrusu okuma heyecanı duymadım. kuşlar yasına gideri okuycam işallah ikinci olarak. toptaş okuycam yani belki havasına girerim zamanla. bu gürgenliyi, hem de bak hoş tesadüflüymüş bi de, not aldım. önemli gözüküyoo :) bi de, üstte liste yapmışsın bak bana da iyi geldi o liste, bilmediğim bi ton kitap var o listede. sana daaa iyi yıllar, huzurlu neşeli ferah refah günleer. ve de bol yazılar :) blogda ve blog dışındağğğğ :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim canımmmm ��������
Sil🙏😊🌷🤚
SilYazar ile tanışma kitabım, diğer kitaplarını okumayı çok istesem de fırsat bulamadım. Yeni yıl hedeflerimden biri de bu olsun :)
YanıtlaSilİnşallah. Teşekkür ederim uğradığın için. İyi seneler 😊🤚
SilBen yazarı bu kitapla tanımıştım yıllar önce. Kelimelerin dans edişinden çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Gürgen soyismi de hoş bir tesadüf olmuş, böyle şeyler beni de olumlu yönde etkiler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Duo😊🤚
SilYeni yıl sizler için sağlık, mutluluk ve huzurla dolu bir yıl olsun; Yeni yılınız kutlu olsun Yıldız Hanım, Sevgilerle.:)
YanıtlaSilYine çocuk kitabı gibi görünüp yetişkinlerin okuması gereken bir kitap daha:)
YanıtlaSilCümleler etkileyici gerçekten,
Mutlu yıllar :)
Güzel bir kitapmış aldım listeme mutlaka okuyacağım :)
YanıtlaSil“Çünkü insanların büyük bölümü, birçok güzelliği göremezdi.
YanıtlaSilBüyük bölümü, birçok güzelliğe dokunamazdı.
Onlar, birer uyurgezer gibi geçip giderlerdi güzelliklerin yanından. Ya da kafalarına taktıkları başka bir güzelliğin peşinden koşarken, onun uğruna birçok güzelliği de ayaklarının altına alıp hiç farkına varmadan acımasızca ezerlerdi.”
Ben de en çok bu kısmı sevdim. Yüreğimin sesi oldu sanki. Senin yüreğine de sağlık Yıldızcım. Bol güzelliklerle dolu yollarda yürüyelim ve hiçbirini kaçırmayalım inşaallah. Kitabı zihnime yazdım. Sağolasın :)
Sen anlatınca okumak istedim birden güzele benziyor.
YanıtlaSilKüçük prensi andırıyorsa güzeldir mutlaka 😊
YanıtlaSilYazıyı okurken her satırında kendimden birşeyler buldum desem yeridir. Çok güzel bir yazı olmuş devamının gelmesi dileğiyle.
YanıtlaSil