Merhabalar,
Geçen gün sosyal medyada önüme çıkan ve
hoşuma giden bir anlatım, bugünkü yazımın konusunu oluşturdu.
Müzisyen,
şarkıcı, şarkı sözü/kitap yazarı, radyo programcısı Aydilge
bir röportajında şunları söylemiş: “Bir odada bir enstrüman çaldığınız zaman
aynı şekilde akortlanmış bir diğer enstrüman siz ona dokunmasanız bile tınlar.
Beraber titreşirler. Dolayısıyla bizim vücudumuzdaki frekanslar, bizim kendi
tınımız, benzeştiğimiz insanlarla ortak tınlar. Aslında iyi insanlarla, iyi
enerjilerle bir arada olduğumuz zaman akordumuz düzelir, daha iyi bir insana
dönüşürüz.“
Aydilge mesleği ile özdeşleştirerek ne de
güzel ifade etmiş iyi insan olmanın hallerini, yollarını… Benzer ifadelere Pierre
Franckh’in Rezonans Kanunu kitabında da rastlamak mümkün.
Eski zamanlarda insanlar; üstatların, âlimlerin,
bilgelerin dizinin dibine oturur, onların sözünden, sohbetinden istifade ederlermiş.
O büyük zatlar, çanak çömlekten bile bahsetseler yanlarında mayalandıklarına inanırlarmış.
İlim, irfan alır; sevgi, muhabbetle aşılanır, bir hafiflikle, bir mutlulukla
kalkarlarmış yanlarından.
Ne mutlu ki her çağda, her nesle hizmet eden sayısız
söz ustaları, halk ozanları, harika müzisyenler geldi geçti/geçmekte ülkemizden. Bana
göre en önemli ortak özellikleri gönül dilini çok iyi kullanmalarıydı. Yunus Emre
şiirleriyle, Nasrettin Hoca mizahi bilgeliğiyle, Neşet Ertaş türküleriyle mayalamadı
mı Anadolu’yu? Gönül telimizi titretip sevgiyle yoğurmadılar mı bizi? Yaşam
akordumuz bozuldukça yükseltmediler mi moralimizi, sağaltmadılar mı yaralarımızı?
Hepsinin ruhu şad olsun.
O halde Rezonans Kanununun “Benzer benzeri
çeker” ilkesinden yola çıkarak frekansımızı yüksek tutmaya
çalışalım ki titreşimimizle uyumlu olan bütün güzellikleri hayatımıza çekebilelim.
Frekansımızı belirleyen şeyin ise ürettiğimiz duygu ve düşünceler olduğunu
unutmayalım. Duygu, düşünce ve inançlarımızı değiştirdiğimizde frekans
alanımızın da değişeceğini, farklı ortamların ya da fırsatların içine çekilebileceğimizi
hatırlayalım. Çevremizde şanslı diye nitelendirdiğimiz kişilerin aslında
istekleriyle aynı rezonans alanında titreştiklerini fark edelim.
Peki, frekansımızı nasıl yükseltebiliriz dediğinizi duyar gibiyim. Pek çok kaynakta da belirtildiği gibi;
Duygu ve düşüncelerimizi olumlu tutmaya çalışarak.
Yargı cümlelerinden, zanlardan kaçınarak.
Beslenmemize dikkat ederek
Şikayetten çok şükür enerjisinde kalarak
Sıkışan negatif duygular bedenimize ve zihnimize rahatsızlık vermeye başladığında ise profesyonel bir desteğe başvurarak.
Kalınız sağlıcakla
Eski zamanlarda diye başlayan cümlen halen devam etmekte Yıldız. Hala beraber oturup ibadet eden kardeşler, peygamberimizin bir sünneti olan sohbeti devam ettiren bir topluluk mevcut. Önemli olan doğruyu arayıp bulmakta.
YanıtlaSilTevbe suresinin 119. ayetinde buyurulduğu gibi:
Ey o bütün iman edenler! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun.
Nitekim herkes kendi mizacına göre bir grup buluyor kendine. Tencere yuvarlanıp kapağını buluyor tabiri caizse.
Değerli katkın için çok teşekkürler sevgili Müfred :))
Silİnsan yanındakiler neyse ona dönüşür derler. O yüzden ortam, çevre çok önemli. Ben günümüzde önemli olan değerlerin hızla yok edildiğini ve çoğu kişinin buna çanak tuttuğunu düşünüyorum.
YanıtlaSilKeşke herkes kendini bulabilse Sibelcim. :)
Gerçekten de ortam, çevre çok önemli Duygucuğum. Uzun etkileşimler sonrasında insanın yanındakine dönüşmesi kaçınılmaz oluyor. Dileğimiz iyinin kötüye değil, kötünün iyiye dönüşmesi. Sevgilerimle :))
Silherhalde bir de çok fazla konuşmamak iyidir olumlu ilişkiler için :)
YanıtlaSilGüzel bir tespit Deep 😊😊
SilNefes egzersizleri gerçekten çok işe yarıyor. Anksiyeteden dolayı başlamıştım ben de, gerçekten çok iyi hissettiriyor. Ellerinize sağlık. :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Eylül Su😊
SilMüzik aletleri örneklemesi çok güzel olmuş ☺️. İyi insan olmak elimizde gerçekten de. Bunun için beynin programlanabileceğine inanıyorum 👏👏👏
YanıtlaSilEvet neden olmasın Deryacığım
SilUğradığın için teşekkürler. Sevgiler 😊🌺
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilYakın çevremizi iyi seçmek gerektiğini güzel bir dille anlatmışsınız. Ve üstadların dizinin dibinde ilim öğrenmek. Ne güzel bir örnek. Aslında günümüzde de mümkün olduğunu düşünüyorum. Çok şükür ki hâlâ ilim sahibi, lider ve saygıdeğer insanlarımız var. Üstelik şimdi ulaşmak eskilere göre daha kolay. Bereketli sohbetlerden faydalanan insanlar olmayı her daim Allah bize nasip etsin inşallah. Her şeyi kontrol edemediğimiz için de sonda verdiğiniz ipuçları, bir nevi hayat hileleri. Olumlu düşün, şükret, vücudunu rahatlat... Ruhun sıkışmasın...😌 Tek ekleyebileceğim (küçük bir hatırlatma) namaz olabilir 🙃 anlayışınıza sığınarak yazıyorum. Bizim ruhumuz seccadede dinginleşiyor. 🥰
YanıtlaSilÇok güzel bir konu ve çok güzel bir üslûb. Kaleminize sağlık.💛
Kıymetli katkın için çok teşekkürler sevgili Eşfa.
SilNe diyoruz o zaman? Allah herkesi iyi kılsın ve iyilerle karşılaştırsın. İyilerle iyicene titreşelim gidelim inşallah. :)
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
SilAminnn :))
SilBen bu frekans olayına kesinlikle inanıyor ve katılıyorum.
YanıtlaSilEğer sürekli her şeyden şikayet eden bir insanla birlikte olursanız bir süre sonra siz de her şeyden şikayet eder oluyorsunuz.
Eğer hareketli neşeli bir insanla birlikte olursanız bir süre sonra siz de ona ayak uydurmaya başlıyorsunuz.
O yüzden mümkün olduğunca hayatımızdan olumsuz şeyleri/insanları falan çıkarmamız gerekiyor.
Ben mesela senelerdir Haber izlemiyorum. Çünkü hepsi felaket insanı umutsuzluğa sürüklüyor.
Hatta çoğu zaman dram dizi/filmlerini bile izlemiyorum çünkü modum direk düşüyor çok etkileniyorum.
Daha olumlu cümleler kurmaya çalışıyorum. Çünkü diyorlar ki evren -me-ma eklerini anlamıyormuş.
Yaniii Allah kaza bela vermesin yerine İyi yolculuklar, sağlıkla gidip gelin
ya da benim oğlum başarısız olmaz mutlaka bu sınavı da atlatır yerine Allah zihin açıklığı versin sınavın kolay geçsin, başarılar dön demek gibi...
Tabii değiştirmem gereken daha birçok şey var ama yavaş yavaş işte yapıyoruz bir şeyler (:
Sevgiler ~~
Ne güzel ifade etmişsin🧿👏👏. Ben de senim gibi düşünüyorum. Neye, kime odaklanırsak onu çoğaltıyoruz, onu büyütüyoruz. O yüzden de pozitif insanlarla yarenlik edip, olumlu cümleler kurmaya özen gösterirsek kim bilir daha başka hangi güzelliklerle, hangi mucizelerle karşılaşırız. Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için. Sevgilerimle 😊🌺🤚
SilÜzüm üzüme baka baka kararır
YanıtlaSilTatlı güzel üzümlerle dost olmaya dikkat edelim madem.
Cem Karaca da biz bize benzeriz demişti. Kiminle "biz" olduğumuza daha çok dikkat edeyim bundan sonra.
Teşekkürler 🎀
Ben teşekkür ederim, sevgiler :))
SilBen de bu sıralar Rezonans Kanunu kitabını okuyordum:)
YanıtlaSilBir de Tibet Çanı getirttim internetten:) İnanılmaz bir ses frekansı var.
Yazdıklarına kesinlikle katılıyorum canım benzer titreşimler birbirini çeker her zaman.
Duygularımızın ve düşüncelerimizin frekansı çok önemli...
Ne güzel bir tesadüf olmuş Sevilciğim. Tibet çanının tesirini ayrıntısıyla öğrenmek isterdim senden. Belki blogunda konu edersin birgün. Sevgi ve selamlarımla 🥰🌺
SilEnfes bir yayın olmuş bu Sevgili Yıldız. Pandemi döneminde online çalışmalar/görüşmelerle hepimiz bizi iyi hissettiren şeylere katıldık. Olumsuz duygular ve korkulardan arınmanın en iyi yöntemidir çünkü :)
YanıtlaSilTibet çanı meditasyonlarda harika sonuçlar verir. Zaman zaman YouTube'dan bulup, gün içinde uygularım kendime.
Rezonansımızın, olumlu düşünce ve hareketlerimizin hep yükselmesi dileğiyle <3
Eş frekanslarda olmamız ne güzel :)) Bu güzel yorumun için çok teşekkürler sevgili Momentos.
Sil