PAMUK ANNE'NİN ARDINDAN

2

 

ONUN ADI PAMUK ANNEYDİ

Merhabalar,

Dün çok sevdiğimiz bir aile dostumuzun annesini; biricik Sacide teyzemizi ebedi yolculuğuna, eşinin yanına uğurladık. Son iki aydır hastanede tedavi görmekteydi. Ara ara ziyaretine gidiyor, hastamıza ve ailesine moral vermeye çalışıyorduk. İlginç olan şu ki ziyaretine her gidişimizde bize moral veren, enerji aşılayan taraf Sacide teyze oluyordu. O güzel gözleriyle hep gülümsüyor, ağzından sadece hayır duası çıkıyordu. Arada da türkü-mani okuyor, “sizi çok seviyorum” diyordu. Gür, beyaz saçları, süt beyaz teni, tonton yanaklarıyla öyle tatlı, öyle sevimli, öyle mülayimdi ki sevenleri, komşuları ona “Pamuk teyze/Pamuk anne” derdi.

Benden yaşça büyük olan biricik kızıyla on yedi yıl boyunca aynı apartmanda oturduk. Kan bağı olan ailelerden farklı değildi ilişkimiz. İyi günde kötü günde; kederde neşede hep bir aradaydık. En çok komşuda pişer en çok bize düşerdi. Her iş çıkışı, eve girmeden önce dairelerinin zilini çalar, içeri buyur edilirdik. "Madem Allah’a saldınız" der sofranın başköşesine yerleşirdik. Çocuğumuz onların sıcacık evlerinde, sevgi dolu kollarında büyüdü, hatta Sacide teyzenin kızına anneanne, damadına dede dedi yavrumuz, hala da aynı şekilde hitap etmekte.

Geçen yıllar içerisinde kendi geçmişlerimize dair birbirimize anlattıklarımızla ya da sürecin içerisindeyken bizzat şahit olduklarımızla temiz hatıralar mayalamışız kalplerimize. Bu birikimlerin, bu anıların bir kısmı, sevgili eşimin hafızasında ince bir damar bulup dökülmüş beyaz satırlara. Saat 02.00 sularında aşağıdaki şiir çıkmış ortaya.

Sabah kahvaltısında bana okurken gözyaşlarım pamuk olup akmaya başladı. Bu şiir sadece Pamuk anne ve onun güzide ailesinden bahsetmiyor, aynı zamanda saygın bir geçmişi, bir kültürü, bir yaşam biçimini, komşuluğun ta kendisini anlatıyordu. Eskilerin masumiyetini, bilgeliğini, paylaşımcılığını, dostluğunu ve buna benzer pek çok şeyi içinde barındırıyordu. “Pamuk anne ve onun eşsiz mazisi sadece bizlerde saklı kalmasın” dedim eşime. "Blog ailemin arasında, blog albümümde de bir yeri yurdu olsun merhumenin". Şiiri okuyanlar ruhuna rahmet okusun. Dileyenler ilham alsın. Güzelliklerle anılmak ne kadar güzel bir his bir kez daha anlaşılsın. Bu düşüncelerle sahiplerinden izin alarak sizlerle de paylaşmak istedim eşimin dizelerini.

Ebediyete intikal eden Pamuk annemize ve cümle geçmişlerimize Allah'tan rahmet, geride kalanlara sabır kuvvet diliyorum. Nur içinde uyusunlar.


 PAMUK ANNENİN ARDINDAN

Onun adı Pamuk Anneydi

Ve o mahallesinde bir efsaneydi

Süleyman Amcayla birlikte.

Sacide Anne pamuk olmadan önce

Süleyman’la evlendiler

Ve beş çocuk verdiler

Bu dünyaya:

İkisi hekim, ikisi öğretmen, biri tacir

Hepsi de işlerinde pek mahir.

Evleri eski şehrin tam kalbindeydi

Ve hayatları onların yaşanmaya değdi.

Kalaylı bakır sahanda pişen yumurtaya banılan ekmekti mutluluğun resmi.

Dağların dağ, şehrin şehir olduğu zamanlardı

Şehrin nerde olduğunu herkes anlardı

İşte o zamanların insanlarıydılar

Şimdi dağlar betona döndü, insan kalbi de.

O yüzden anlatılmalı bu hikâyeler nesilden nesile.

 

Misal Süleyman Amca

Elinde bir topla gelirdi her akşam mahalleye

Nasılsa kesmiştir çocukların topunu o komşu

Topu penceresine vurdular diye.

Üstelik kınamazdı onu

Her şey kozmik dengenin bir oyunu

“Sen keseceksin ki ben getireceğim yenisini” derdi

Komşusu da bu işe hayret ederdi

 

Mahalle deyince ne meşgul ediyorsa aklı

Sırrı Süleyman’la Sacide’nin hikâyesinde saklı

“Sacide bir çay yap!”la başlardı unutulmaz dostluklar,

Dedim ya her şeyin kalpten olduğu,

Kalpten yapıldığı zamanlar.

Varsa Cumhuriyet’in bir altın nesli

Besbelli onların nezdindeydi.

Annemden de bilirim, babamdan da.

Kayınvalidemden de bilirim, kayınbabamdan da.

Önce komşunun fındığına yer açılırdı harmanda.

Topyekûn dayanışmanın zirvesinde

Herkes yaşardı fethedilmek için kendi kalesinde.

 

Her yiğidin harcı değildi beş çocuk okutmak

Bereketli zamanlardı fakat

Komşuda pişen bize de düşerdi

Kokusunu alan herkes yerdi

İşte mahalle dediğimiz yer böyle bir yerdi.

Belki yine buluruz öyle mutlu bir ülke

Aldığından fazlasını vermek olursa ilke.

 

Sırrı hikâyelerinde saklı o insanlar

Sırra kadem bastılar

Ne diyorduk

Pamuk anneydi onun adı

Kırıldı bütün mahallenin kolu, kanadı

Gitti gitmesine bu dünyadan Sacide Bacı,

Geride bir garip Sacide kaldı.

 


Yorum Gönder

2 Yorumlar
  1. Ne güzel anlatmışsınız. Nur içinde yatsınlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin. Çokkkkk teşekkür ederiz Handan 🙏🤚

      Sil
Yorum Gönder
Üst