Bugün 10 Mart 2018.
Bundan tam 142 yıl önce bu tarihte yani 10 Mart 1876 yılında Alexander Graham
Bell ile yardımcısı Watson ilk telefon görüşmelerini yaptılar. Aslında çok da farkında olmadan yaptıkları bu görüşmenin detaylarını biliyor muydunuz?
Bell atölyede çalışmalarını sürdürürken telefonu
çalıştırmak için kullandığı bataryadan pantolonuna asit dökülür. Yardımcısı Bay
Watson'ı telefonda yankılanan şu sözlerle yanına çağırır:
"Bay Watson. Buraya gelin. Sizi görmek
istiyorum."
Graham Bell bu icadı yaparken aslında annesi gibi sağırların sessizliğine son vermek istemektedir. Bunu yapamamış fakat her gün yeni bir özellik kattığı telefonla birbirlerinden kilometrelerce uzakta olan insanların birbirini duymalarını sağlamıştır. Bugün bizler telefona Graham Bell'den çok daha farklı anlamlar yüklemiş bulunuyoruz. Eklenen üstün fonksiyonlarla bir nevi küçük cep bilgisayarı haline getirilen akıllı telefonlar sayesinde dünyanın bir diğer ucunda olan bitenlerden anında haberdar oluyor, merak ettiğimiz soruların cevabına saniyesinde ulaşıyor, yolumuzu kaybettiğimizde navigasyon olarak bu sihirli kutuya müracaat ediyoruz. O günden bugüne icadının çok hızlı bir evrim geçireceği söylenseydi Graham
Bell'e hiç kuşkusuz o da çok şaşırırdı bu duruma.
· Yapılan araştırmalar Türk insanın telefonla olan samimiyeti hakkında çok ilginç
bilgiler ortaya koyuyor. Avrupa’da günde % 48 olan akıllı telefonu kontrol etme sıklığı Türkiye’de % 78’miş. Bir diğer deyişle her 13 dakikada bir cep telefonu ekranına bakmaktan
kendimizi alamıyoruz
· Şu anda kullandığı telefonu 12 ay içinde değiştirmeyi düşünenlerin oranı
Avrupa’da % 36 iken, Türkiye’de ise % 56’yı buluyormuş. Üstelik Türkiye’de bu
kesimde yer alanların yarısından fazlasının (% 54) mevcut telefonları henüz
birinci yılını bile doldurmamış.
· Teknoloji elbette hayatımızı birçok yönden çok kolaylaştırıyor. Ancak uzmanların dediğine göre etrafımızı kuşatan radyo ve televizyon
dalgaları, wireless dalgaları en önemlisi cep telefonu frekans dalgaları beyin
fonksiyonlarımızı olumsuz etkiliyor. Hamile kadınların asla cep telefonu kullanmaması gerektiği aksi halde aşırı kullanımın
düşük riskine yol açacağı bildiriliyor. Genel bir öngörüye göre de erken yaşta cep telefonu ve radyasyon yayan
cihazlara maruz kalan çocuklarda zekâ gelişiminin azaldığı iddia
ediliyor.
· Cep telefonlarımızı gece yatarken veya otururken örneğin yastığımızın
altına asla koymamamız, kendimizden olabildiğince uzak mesafede tutup, boş bir
odada şarj etmemiz öneriliyor.
· Akıllı telefonların en
olumsuz yönlerinden biri de, insanları a-sosyalleştirmesidir şüphesiz. Bir
ortamda oturuyorken sohbet yerine sürekli sürekli cep telefonları ile oynama,
mesajları kontrol etme, yorumlara cevap yetiştirme gibi bir telaşın
içerisindeyiz ne yazık ki. Birbirimizin yüzüne, gözüne ne kadar da az bakar
olduk. Bakışlarla anlaşmayı ne de çabuk unuttuk. Alkol bağımlılığı, madde bağımlılığı ya
da bilgisayar bağımlılığı gibi mesaj veya sosyal medya bağımlılığı tedavisi
görme noktasına kendimizi ne ara getirdik hiç bilemiyorum.
· Bir de
şu sınırsız konuşma paketleri var ya, asıl onlara bir çözüm getirilmesi gerekiyor
bence. Dakikalarımız var diye “sarı kız minik buzağı sütten kesti mi?” diye soracak kadar bol mu ki zamanımız?
· Başta
sağlığımızı, sonra da zamanımızı ve paramızı cep telefonu çılgınlığına bu denli
kaptırmasak çok daha iyi olmaz mı? Alexander Graham Bell’in
ruhu da aynı şeyi dilemez miydi sizce de?
İlk paragrafı okurken aklıma; Cem yılmazın Grahambell ile ilgili kısa güldürücü videosu geldi. Ama okumaya devam edince yüzümde ki tebessüm hafif hafif soldu. Maalesef ki. Evet bu kelimeyi önceden olduğu gibi şimdi de hatta ileri zamanlarda da çok kullanacağım. Maalesef ki; iletişimin insanoğluna sağladığı kolaylıkların altında nasıl büyük bir kötülüğün saklandığını bilmiyoruz. Bir aralar benimde bağımlısı olduğum bu telefon illetinden kurtulmayı başardım. Ama isterim ki; bütün insanlık kurtulsun. Teknolojiyi doğru ve verimli kullanmanın önemini kavrayabilsek, belki de bu tür alışkanlıkların hiç biri olmayacak. Lakin insanoğlu bu. Tasarruf etmez, harcar. Tüketir de tuketir.. Eline geçeni anında kullanır. Zaman geçer yenisini alır. İsraf eder..
YanıtlaSilBilgilendirici yazınız için teşekkürler. Müsaadenizle bu yazıyı google+ sayfamda paylaşıyorum. Esenlikle kalın.
Merhaba İhsan kardeşim,
SilTeşekkür ederim bu kıymetli yorumların için. Elbette paylaşabilirsin yazıyı. İyi hafta sonları diliyorum :))
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSevkoz'um niye sildin yorumunu :((
SilAaa cep telefonunu yastık altına koyan da mı var? Çok sakıncalı....:( ve gerçekten dakika var diye aramak aklımdan bile geçmedi, millet elinde tık tık tık özellikle gençler ben hayret ediyorum:( akıllı telefonum yoktu zaten, normal tuşlu telefonum vardı ancak kaybettim, kaybedince kız olan yeğenim kendi akıllı telefonunu bana verdi sağolsun ama mümkün yok alışamadım, bir kere ergonomik değil bence, hiç değil, çalınca elle kavramak kolay değil, ötekinin biraz kenarı var, bir kalınlığı var doğrudürüst kavrıyorsun, hele hele yanındaki tuşlara elim değiyordu konuşurken kapatıyordum telefonu!:)))ya da konuşurken tuşa elim değiyor resim çekmeye başlıyor! Panik oluyorum yani hiç memnun kalmadım hem de hiç ve gittim 2.el eski tip telefonla takas ettim...tıpkı kaybolan o minik, fotoğraf bile çekmeyen telefonuma benziyor bu da ve mutluyum:) bence akıllı telefon iyi bir icat değil:( ayrıca whatshap filan özelliği sürekli bozuluyordu kendi kendine...çektiğim resimleri bilgisayara yükleyemiyordum....iyi ki takas etmişim:)
YanıtlaSilEmeğine sağlık:)
Müjde ablacığım
SilBen de uzun zaman direnmiştim akıllı telefona geçmemek için bahsettiğin nedenlerden dolayı. Ama bir şekilde çekiliyoruz bu girdabın içine. Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için. İyi hafta sonları diliyorum. Sevgilerimle :))
Hi! Great post and I love your photos!
YanıtlaSilI just discovered your blog and I keep following it, would you follow me back? (GFC #119)
http://casaninnamamma.blogspot.it/2018/03/bonta-di-stagione.html
Thanks a lot. I am also following you. Bye :))
SilÇok güzel bir yazı Yıldız. Arkadaşlarımla buluştuğumda hep sohbet ederiz, gülüşür eğleniriz ama bir kişi cep telefonunu çıkarıp bir şeye bakacak olsun..! Hemen böyle domino taşları gibi herkes çıkarır telefonunu, fotoğraf çekmeler, çektiğini düzenlemeler, sosyal medyaya atmalar falan derken bir 5-10 dakika birbirimizden koparız.. Hiç sevmiyorum bu durumu. Uzaktaki kişileri nasıl birbirine bağlıyorsa yakındaki kişileri de o kadar ayırıyor birbirinden.. (vayy güzel oldu bu söz ha? :D)
YanıtlaSilİyi olduğu kadar kötü de bir şey. Dengeyi gerçekten çok iyi sağlamamız gerekiyor..
Yazı için teşekkürler :)
"Uzaktaki kişileri nasıl birbirine bağlıyorsa yakındaki kişileri de o kadar ayırıyor birbirinden" bayıldım ben de bu şairane yoruma. Çok teşekürler :))
Silİcadının buralara kadar geleceğini belki de tahmin edemezdi.. Ama ben de artık telefonların hayatımızda bu derece önemli yer tutmasında rahatsızım..
YanıtlaSilBirçokları rahatsızız aslında.
SilTeşekkür ederim yorum için :)) Sevgiler :))
Ülke olarak telefon bağımlısıyız 😀 Mesela ben 😉
YanıtlaSilHem de nasıl Cem :))
SilMaalesef yazdıklarınızın tamamına katılıyorum. a-sosyalleştiren telefonlarla e-sosyalleşen nesil var artık...
YanıtlaSilNe güzel özetlemeşsiniz Recep Bey. Katkınız için çok teşekkür ederim :))
YanıtlaSilYolda yürürken ekrana bakıyor çoğunluk. Gerçi ben de geçen gün evde unutmuşum telefonumu , elli defa bakasım geldi. Aklıma ne takılsa internete bakıyormuşum. Yolda Ihlamur Köşkü yazısı gördüm elim uzandı. (Bak sahi şimdi bakayım, unutmuşum ) Yok kitap bakacaktım elim uzandı . Kendime kızdım.
YanıtlaSilBirçoğumuzun yaptığı gibi :))
Silbu çılgınlık bizde var, yurtdışında yok yaa :)
YanıtlaSilHaklısın bu kadar yok
Sil"Tarihte bu gün" tadında hoş bir yazı olmuş..
YanıtlaSiltelefonun icadından hemen sonra bir ingiliz gazeteci köşesinde yazmış:
-Artık telefon icat edildi, medeniyet en üst seviyeye ulaştı. Bundan sonra böylesine müthiş bir icat geleceğini zannetmiyorum diye.. keşke yaşasaydı da nerelere geldi insanlık görseydi. haha..
keyifli paylaşımınız için teşekkürler..
Aaa yorumumu silmişim😁😁 Yaşlanıyorum farkında değilim..
YanıtlaSilTelefonlar gerçekten asosyal yapıyor insanları. Biz teknolojiyi doğru kullanmayı beceremiyoruz
Estağfurullah, cannn:))
SilHerseyi dengeli kullanmak en iyisi. Ben en cok bloglar yüzünden kullaniyorum bazen de bunaltiyor. Bulus olarak cok önemli bi kolaylik sagladi tabii ki insanliga.
YanıtlaSilDeya'cığım bugünkü gününü bana ayırmışsın galiba. Çok teşekkür ederim son paylaşımlarıma yaptığın yorumlar için. Sevgiler, selamlar :))
YanıtlaSilGrahambell deyince aklıma Cem Yılmaz geliyor. Adamın icadıyla bizim kullandığımız son modellerin alakası yok.
YanıtlaSilBeyda'cığım ne kadar da eski bir paylaşımıma gitmişsin. Arşivlere pek inmeyiz ya hani. Teşekkür ederim beni mutlu ettin.
YanıtlaSilGene dolu dolu harika bir yazı canım.
YanıtlaSilTeşekkür ederim cannnnımmmm :))
Sil