BİRAZ DA BİLİM TEKNOLOJİ

15
Teknolojik Gelişmeler

Merhabalar,
Fark ettim de epeydir Bilim Teknoloji yazısı yazmamışım. Herkese Bilim Teknoloji Dergisinin (HBTD) farklı sayılarından derlediğim,  ilginç bazı gelişmelerle başlıyorum o halde .

İlk haberimiz aslında pek çoğunuzun bildiğini tahmin ettiğim cep telefonlarıyla ilgili;

Cep telefonu artık sadece telefon etmek ya da internette gezinmek için kullanılmıyor. Akıllı telefonlar sanal doktor ya da mini laboratuvar görevini de yerine getirebiliyor. Araştırmacılar nehir körlüğü hastalığının (Onkoserkiyaz) parazitlerini tespit eden akıllı telefon mikroskobu geliştirdiler. Ayrıca sperm kalitesini kontrol eden akıllı telefon aksesuarları veya demansın erken belirtilerini tespit eden telefon uygulamaları da mevcut.

Cincinnati Üniversitesi’nde sıtma, HIV, hatta Corona virüsleri veya diğer hastalık etkenlerini teşhis edebilecek telefon aksesuarları geliştirildi. Tarama, hastanın bir plastik şeridi ağzına soktuktan sonra bunu aksesuardaki bir girintiye yerleştirmesiyle gerçekleşiyor. Analizden sonra sonuç, bir uygulama üzerinden doğrudan doğruya doktora gönderilebiliyor.

Teorik olarak cep telefonuyla birçok enfeksiyon hastalığı teşhis edilebildiği gibi depresyon gibi psişik hastalıklar da teşhis edilebiliyor.

Diğer haberimiz akıllı gözlüklerle ilgili;

5 G iletişim alt yapısına (VR: Virtual Reality-Sanal Gerçeklik) sahip gelişmiş ülkelerde akıllı gözlükler sayesinde ulaşmak istediğimiz bilgiler bilgisayar, tablet, notebook ekranlarına geldiği gibi bir gözlük vasıtasıyla “gözümüzün önüne” de gelebilmekte. Bir sonraki aşamada ise görüntüler, gözlük yerine bir kontakt lensle “tam gözün üstünde” olacak. Teknik olarak sanal gerçeklik terimi; bireylerin orada olma hissini yaşadıkları bilgisayar kaynaklı 3 boyutlu ortamlar için kullanılıyor. Kullanıcılar, çeşitli çevre birimleri (kasklı ekran vb.) aracılığıyla sanal ortamlara dahil oluyorlar. O ortama girdikleri andan itibaren kullanıcıların gerçeklikle bağlantıları kopuyor ve tamamen sanal gerçekliğin yaratıldığı ortamda olma hissi yaşıyorlar. (https://www.sabah.com.tr/medya/2016/05/26/sanal-gerceklik).

“Bir kepçe operatörünün binlerce kilometre uzaklıktaki bir inşaatta hafriyat yapması ya da bir doktorun binlerce kilometre uzaklıktaki bir hastanede ameliyat yapması akıllı gözlükler sayesinde mümkün olacak” deniyor. Bu uygulamaya bir nevi “insanları ışınlayacak yapay sinir ağları” olarak bakılmakta. Yani bedenimiz VR gözlüğünü taktığımız bir ofisteyken, kollarımız Van'da yollardaki karı temizleyen bir operatör olabilecek. Böylece eksi 40 derece soğukta veya 50 derece sıcakta çalışmak yerine konfor alanımızdan çıkmadan robot kollarımız sayesinde sanki oradaymışız gibi sorumluluklarımızı yerine getirebileceğiz. Bu teknoloji sayesinde sürücüsüz otobüsler kullanılacak. Tıpkı sürücüsüz, uzaktan kumandalı drone’larda tanık olduğumuz görüntülere benzer şekilde.  (https://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/sirt/2017/11/19- Timur Sırt).

Ama bütün bunlar, ülkelerin yapacakları yatırımlara da bağlı olarak 5G denilen devrimsel iletişim sisteminin tamamen işlemeye başlamasından sonra gerçekleşebilecek. Edip Emil ÖYMEN’e göre (https://www.dunya.com/kose-yazisi/5g-ile-bilgi-gozun-onune-gelecek/463643) halen dünyada 378 şehirde 5G kullanılıyor. Ancak,  2030’a kadar dünya nüfusunun sadece yüzde 25’i (2 milyar kişi) 5G kullanacak altyapıya sahip olabilir. Eğer bu hesap doğru ise bilgiye 5G hızıyla yine “gelişmiş” ülkeler kavuşacak, “gelişemeyenler” ise bilgiye erişimde yine geride kalacak.

Bu arada 5G baz istasyonlarının insan sağlığına olan etkilerinin yeterince araştırılmadığını ve insanlığa kontrolsüz bir biçimde sunulduğunu düşünen pek çok karşıt görüş de var. Hatta ve hatta korona virüsün 5G baz istasyonlarından yayıldığına inanan çok sayıda insan da var. Neyin ne olduğunu ve insanlığın bu süreçlerden nasıl etkileneceğini ilerleyen zamanlarda  hep birlikte göreceğiz, şüphesiz

Bir diğer haberimiz kurbağalarla ilgili. HBTD'nin Ocak sayısında; kurbağa kök hücrelerinden ilk defa "yaşayan robot" üretildiği bildiriliyor. Amerikalı bilim insanları, Afrika pençeli kurbağalarından aldıkları kök hücrelerle dünyanın ilk "canlı makinesini" geliştirdiler. Bir başka deyişle; bilim insanları, kendi kendine hareket eden, bir milimetreden daha küçük robotlar üretti. Bu canlıların kendi yaralarını iyileştirebildikleri tespit edilmiş. Tıkanan damarların açılması, okyanusların mikro plastiklerden arındırılması ya da zehirli maddelerin bulunup yok edilmesi gibi alanlarda bu canlı robotlardan istifade etmeyi düşünüyorlar.

Yine HBTD'nin son sayısında; Tarantula örümceğinin zehrindeki proteinlerin, kronik ağrıları hafifletmek için kullanılan ağrı kesicilere alternatif olabileceği bildiriliyor. Örümceğin zehrinde bulunan "Huwentoxin-IV" proteininin vücuttaki ağrı reseptörlerini bağlayarak şiddetli ağrıları yan etki olmaksızın hafifletebileceğine işaret ediliyor.

Şimdilik bu kadar sevgili blog ailem. Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur.  Bir başka paylaşımda görüşmek dileğiyle hoşçakalın.

Yıldız



Yorum Gönder

15 Yorumlar
  1. Bir kaçını hiç duyamamıştım
    😱

    YanıtlaSil
  2. böyle telefonlar satılıyomu yani şimdi türkcelde :)

    YanıtlaSil
  3. Çok ilginç gelişmeler yaşanıyormus hiç haberim yok bunlardan..

    YanıtlaSil
  4. Evde oturup işini yapmak galiba bu koronalı günler için düşünülmüş :)

    YanıtlaSil
  5. voov çok ilginçmiş. Özellikle 5G teknolojisi ve canlı robotlar.

    YanıtlaSil
  6. İşte, insanlar cep telefonu aracılığı ile bizlere yararda bulunsun; Türkiye'de ise suyla temas etmenin orucu bozup bozmadığını konuşalım hala :(

    YanıtlaSil
  7. Hiç bilmedigim bilgilerdi keyifle okudum Yıldızcım :)
    Kurbaganin kök hucresinden yaşayan robot oluşturulması ne kadar ilginc..
    Bilim ve teknoloji ile daha neler bulunacak kimbilir 😊

    YanıtlaSil
  8. Her gün yeni gelişmeler oluyor. Kurbağa ile ilgili olanı bilmiyordum. Bilim yolunda faydalı çalışmalar ☺️

    YanıtlaSil
  9. Akıllı gözlükleri bilemem ama akıllı cep telefonları galiba yaşamın her alanında bizimle birlikte olacak.

    YanıtlaSil
  10. Telefonla hastalık teşhisi ve canlı robotlar süpermiş. VR teknolojisini de denemiştim ilk çıktığı zamanlarda. O zaman bile çok gerçekçi bir his vermişti ki son gelişmeleri düşünürsek şu an çok daha iyidir sanırım.

    YanıtlaSil
  11. Heyecanla okudum. Garip günler bizi bekliyor.

    YanıtlaSil
  12. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  13. 5G'nin arıları öldürdüğünü duymuştum. Şimdi şöyle bir doksanlara gidelim çağrı cihazları vardı. Kemere takılan o geldi aklıma nereden nereye geldi teknoloji. Araç telefonları Hava atmak için kırmızı ışıkta telefonla konuşuyorlarmış gibi yapardı sahipleri :)

    YanıtlaSil
  14. "Biraz da Bilim Teknoloji" serisi çok güzel olmuş ama aynı başlıkla yazılmış yazılar takip açısından okuyucuyu yorar. Başlıkların yanına rakamlar koyarak veya her yazıya özgün bir başlık ekleyerek yayımlamak daha güzel olabilir. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ziyaretiniz için. Tavsiyenizi dikkate alacağım. Selamlarımla 😊🤚

      Sil
Yorum Gönder
Üst