Merhabalar,
Fark ettim de epeydir Bilim Teknoloji yazısı
yazmamışım. Herkese Bilim Teknoloji Dergisinin (HBTD) farklı sayılarından derlediğim, ilginç bazı gelişmelerle başlıyorum o halde .
İlk haberimiz aslında pek çoğunuzun bildiğini tahmin ettiğim cep telefonlarıyla ilgili;
Cep telefonu artık sadece telefon etmek ya da
internette gezinmek için kullanılmıyor. Akıllı telefonlar sanal doktor ya da
mini laboratuvar görevini de yerine getirebiliyor. Araştırmacılar nehir körlüğü
hastalığının (Onkoserkiyaz) parazitlerini tespit eden akıllı telefon mikroskobu
geliştirdiler. Ayrıca sperm kalitesini kontrol eden akıllı telefon
aksesuarları veya demansın erken belirtilerini tespit eden telefon uygulamaları da mevcut.
Cincinnati Üniversitesi’nde sıtma, HIV, hatta
Corona virüsleri veya diğer hastalık etkenlerini teşhis edebilecek telefon
aksesuarları geliştirildi. Tarama, hastanın bir plastik şeridi ağzına
soktuktan sonra bunu aksesuardaki bir girintiye yerleştirmesiyle gerçekleşiyor.
Analizden sonra sonuç, bir uygulama üzerinden doğrudan doğruya doktora
gönderilebiliyor.
Teorik olarak cep telefonuyla birçok enfeksiyon
hastalığı teşhis edilebildiği gibi depresyon gibi psişik hastalıklar da teşhis
edilebiliyor.
5 G iletişim alt yapısına (VR: Virtual
Reality-Sanal Gerçeklik) sahip gelişmiş ülkelerde akıllı gözlükler sayesinde
ulaşmak istediğimiz bilgiler bilgisayar, tablet, notebook ekranlarına geldiği
gibi bir gözlük vasıtasıyla “gözümüzün önüne” de gelebilmekte. Bir sonraki
aşamada ise görüntüler, gözlük yerine bir kontakt lensle “tam gözün üstünde” olacak. Teknik olarak sanal gerçeklik terimi; bireylerin orada olma hissini
yaşadıkları bilgisayar kaynaklı 3 boyutlu ortamlar için kullanılıyor.
Kullanıcılar, çeşitli çevre birimleri (kasklı ekran vb.) aracılığıyla sanal
ortamlara dahil oluyorlar. O ortama girdikleri andan itibaren kullanıcıların
gerçeklikle bağlantıları kopuyor ve tamamen sanal gerçekliğin yaratıldığı ortamda
olma hissi yaşıyorlar. (https://www.sabah.com.tr/medya/2016/05/26/sanal-gerceklik).
“Bir kepçe operatörünün binlerce
kilometre uzaklıktaki bir inşaatta hafriyat yapması ya da bir doktorun binlerce
kilometre uzaklıktaki bir hastanede ameliyat yapması akıllı gözlükler sayesinde
mümkün olacak” deniyor. Bu uygulamaya bir nevi “insanları ışınlayacak yapay
sinir ağları” olarak bakılmakta. Yani bedenimiz VR gözlüğünü taktığımız bir ofisteyken, kollarımız Van'da yollardaki karı temizleyen bir
operatör olabilecek. Böylece eksi 40 derece soğukta veya 50 derece sıcakta
çalışmak yerine konfor alanımızdan çıkmadan robot kollarımız sayesinde sanki oradaymışız
gibi sorumluluklarımızı yerine getirebileceğiz. Bu teknoloji sayesinde sürücüsüz
otobüsler kullanılacak. Tıpkı sürücüsüz, uzaktan kumandalı drone’larda tanık olduğumuz görüntülere benzer şekilde. (https://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/sirt/2017/11/19-
Timur Sırt).
Ama bütün bunlar, ülkelerin
yapacakları yatırımlara da bağlı olarak 5G denilen devrimsel iletişim
sisteminin tamamen işlemeye başlamasından sonra gerçekleşebilecek. Edip Emil ÖYMEN’e
göre (https://www.dunya.com/kose-yazisi/5g-ile-bilgi-gozun-onune-gelecek/463643)
halen dünyada 378 şehirde 5G kullanılıyor. Ancak, 2030’a kadar dünya nüfusunun sadece yüzde 25’i (2 milyar kişi) 5G
kullanacak altyapıya sahip olabilir. Eğer bu hesap doğru ise bilgiye 5G
hızıyla yine “gelişmiş” ülkeler kavuşacak, “gelişemeyenler” ise bilgiye
erişimde yine geride kalacak.
Bu arada 5G baz istasyonlarının insan sağlığına olan
etkilerinin yeterince araştırılmadığını ve insanlığa kontrolsüz bir biçimde
sunulduğunu düşünen pek çok karşıt görüş de var. Hatta ve hatta korona virüsün 5G
baz istasyonlarından yayıldığına inanan çok sayıda insan da var. Neyin ne olduğunu ve insanlığın bu süreçlerden nasıl etkileneceğini ilerleyen
zamanlarda hep birlikte göreceğiz, şüphesiz
Bir diğer haberimiz kurbağalarla ilgili. HBTD'nin Ocak sayısında; kurbağa
kök hücrelerinden ilk defa "yaşayan robot" üretildiği bildiriliyor. Amerikalı bilim
insanları, Afrika pençeli kurbağalarından aldıkları kök hücrelerle dünyanın ilk
"canlı makinesini" geliştirdiler. Bir başka deyişle; bilim insanları,
kendi kendine hareket eden, bir milimetreden daha küçük robotlar üretti. Bu
canlıların kendi yaralarını iyileştirebildikleri tespit edilmiş. Tıkanan
damarların açılması, okyanusların mikro plastiklerden arındırılması ya da
zehirli maddelerin bulunup yok edilmesi gibi alanlarda bu canlı robotlardan istifade
etmeyi düşünüyorlar.
Yine HBTD'nin son sayısında; Tarantula
örümceğinin zehrindeki proteinlerin, kronik ağrıları hafifletmek için
kullanılan ağrı kesicilere alternatif olabileceği bildiriliyor. Örümceğin zehrinde
bulunan "Huwentoxin-IV" proteininin vücuttaki ağrı reseptörlerini bağlayarak
şiddetli ağrıları yan etki olmaksızın hafifletebileceğine işaret ediliyor.
Şimdilik bu kadar sevgili blog ailem. Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur. Bir başka paylaşımda görüşmek dileğiyle hoşçakalın.
Yıldız
Bir kaçını hiç duyamamıştım
YanıtlaSil😱
böyle telefonlar satılıyomu yani şimdi türkcelde :)
YanıtlaSilÇok ilginç gelişmeler yaşanıyormus hiç haberim yok bunlardan..
YanıtlaSilEvde oturup işini yapmak galiba bu koronalı günler için düşünülmüş :)
YanıtlaSilvoov çok ilginçmiş. Özellikle 5G teknolojisi ve canlı robotlar.
YanıtlaSilİşte, insanlar cep telefonu aracılığı ile bizlere yararda bulunsun; Türkiye'de ise suyla temas etmenin orucu bozup bozmadığını konuşalım hala :(
YanıtlaSilHiç bilmedigim bilgilerdi keyifle okudum Yıldızcım :)
YanıtlaSilKurbaganin kök hucresinden yaşayan robot oluşturulması ne kadar ilginc..
Bilim ve teknoloji ile daha neler bulunacak kimbilir 😊
Her gün yeni gelişmeler oluyor. Kurbağa ile ilgili olanı bilmiyordum. Bilim yolunda faydalı çalışmalar ☺️
YanıtlaSilAkıllı gözlükleri bilemem ama akıllı cep telefonları galiba yaşamın her alanında bizimle birlikte olacak.
YanıtlaSilTelefonla hastalık teşhisi ve canlı robotlar süpermiş. VR teknolojisini de denemiştim ilk çıktığı zamanlarda. O zaman bile çok gerçekçi bir his vermişti ki son gelişmeleri düşünürsek şu an çok daha iyidir sanırım.
YanıtlaSilHeyecanla okudum. Garip günler bizi bekliyor.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil5G'nin arıları öldürdüğünü duymuştum. Şimdi şöyle bir doksanlara gidelim çağrı cihazları vardı. Kemere takılan o geldi aklıma nereden nereye geldi teknoloji. Araç telefonları Hava atmak için kırmızı ışıkta telefonla konuşuyorlarmış gibi yapardı sahipleri :)
YanıtlaSil"Biraz da Bilim Teknoloji" serisi çok güzel olmuş ama aynı başlıkla yazılmış yazılar takip açısından okuyucuyu yorar. Başlıkların yanına rakamlar koyarak veya her yazıya özgün bir başlık ekleyerek yayımlamak daha güzel olabilir. :))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ziyaretiniz için. Tavsiyenizi dikkate alacağım. Selamlarımla 😊🤚
Sil