ÇOCUKLARLA DOĞRU İLETİŞİM KURMANIN YOLLARI

45

 İLETİŞİM BECERİLERİ

Herkese Merhabalar,

Blog ortamında, gencinden yaşlısına her yaş grubunun temsil edildiği büyük bir topluluğuz. Ve her birimiz hiç tanışmasak da yazılarımızla, sözlerimizle birbirimizle iletişim halindeyiz. Bu etkileşimler sayesinde güzel dostluklar kuruyor, çok da mutlu oluyoruz. Benim bu günkü konum, yazılı iletişimden çok sözlü iletişim biçimlerimizle ilgili aslında. Özellikle çocuklarla ve gençlerle olan iletişimlerimizden söz etmek istiyorum. Bu konuda uzman değilim. Psikolog, pedagog, çocuk gelişimci de değilim. Ama bir insanım ve bir anneyim. Bir zamanlar çocukluğu ve gençliği deneyimlemiş bir yetişkinim. Tam bu noktada söylemek istediğim şu ki çocuklarımız ya da ergen yaştaki evlatlarımız yaşadıkları süreci ve yaşı ilk kez deneyimliyorlar. Değişen dönüşen vücutlarına, duygularına adapte olmaya çalışıyorlar. Elbette zaman zaman hata yapacaklar, yanlışa meyledecekler, hatta bazen asi olabilecekler. Ben diyorum ki biz bu yollardan geçmiş, onların yaşadıklarının bir benzerini yaşamış tecrübeli yetişkinler olarak özellikle çatışma anlarında biraz daha sabırlı ve anlayışlı olmayı başarabilmeliyiz. Sorunun kökenine inmeden yüksek sesle hükmetmek, yargısız infazda bulunmak yerine onları dinlemeli, anlamaya çalışmalıyız. Evlatlarımız, suçunu ispatlamaya çalıştığımız potansiyel sanıklarımız değiller. Onlar bizim yavrularımız, can parçalarımız. Hiçbirimiz canımız yansın istemeyiz öyle değil mi?

Bu çerçevede kendi tecrübelerimden ve okumalarımdan yola çıkarak özetlediğim bilgileri aşağıya sıralamaya çalıştım. Bu konuya ihtimam gösterenler için çok daha fazlası Prof. Dr. Selçuk Şirin, Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal, Dr. Özgür Bolat, Yazar-Psikolog Doğan Cüceloğlu’nun kitaplarında mevcut.

ÇOCUKLARLA İLETİŞİM BECERİLERİ

- Düğümlendiğimiz noktalarda soruna değil çözüme odaklanmalıyız. Öncelikle iyi bir dinleyici olmayı becerebilmeliyiz. Sağlıklı iletişim kurmanın yolu, konuşmaktan çok dinlemekten geçer. Hangi yaş gurubunda olurlarsa olsunlar onları önemsemeli ve bir yetişkini dinliyor ciddiyeti ile dinlemeliyiz. Dinlerken dikkat edeceğimiz bir diğer husus da sorgular bir üslup takınmamaktır. Bunu başardığımızda muhtemeldir ki cümlelerinin arasında, esas sıkıntıları ile ilgili pek çok tüyoyu yakalayacağız. Ne konuda dertliler? Neden mustaripler? Yetersiz mi hissediyorlar? Hangi konuda yanlış düşünüyorlar… Böylece iç dünyalarında onlara ve çevrelerine zarar veren habis düşünceleri, muhakeme edemedikleri yanlışları, kaygıları, takıntıları daha doğru bir şekilde tespit edebilir ve yardımcı olma sürecine girebiliriz. Örneğin her gece yatmadan, sohbet eşliğinde günün kritiğini yapabilir, artı ve eksilerin üzerinden birlikte geçebiliriz. Girizgâh olarak “Günün nasıl geçti?” sorusuna cevap alma ihtimalimiz biraz düşük olabilir. Fakat sualimizi “Bugün okulda seni en çok mutlu eden şey neydi?” şeklinde sorar ve bir açılım sunarsak işimiz biraz daha kolaylaşabilir.

- Çocuğumuzun davranışını düzeltmemiz gerektiğinde, kendisini değil, davranışını tenkit ettiğimizi vurgulamalıyız.  Bu bağlamda, son zamanlarda sıkça tartışılan hitap dili önemli bir diğer husustur. “SEN” dilinden ziyade “BEN” dilini tercih edin söylemi, yerini “EYLEM” diline bırakmıştır.  (SEN dili: “Sen şöylesin, sen bunu yanlış yaptın!”  BEN dili: “Şu konuda şöyle bir tavır sergilediğin için üzüntü duydum; ya da “Ben bundan rahatsız oldum.” ) 

Pedagog, Yazar Adem Güneş’e göre “BEN dili” ile iletişim kurulmuş çocuklar, ebeveynlerine sürekli “Kızdın mı, üzüldün mü, beni seviyor musun?” gibi sorular sorarlar. “Başkaları ne der?” diye yaşamayı bir alışkanlık haline getirirler. BEN DİLİ ile konuşmak çocuğu edilgen yapar, kişilik yapısını bozar. BEN DİLİ kullanılan çocuklar kendisi olmak yerine beklenildiği gibi olmaya çalışır. Başkalarının gözlemcisi, kendi duygularının yabancısıdırlar.

SEN DİLİ ile hitap edilen çocuklar ise suçluluk duygusu ile yetişirler. Zayıf bir benliğe sahiptirler. Omuzları çökkündür. Kendilerini rahatlatabilmek için çoğunlukla reddetme yoluna giderler.  

Burada kullanılması gereken esas dil “EYLEM DİLİ” olmalıdır. Eylem dilinde ne “BEN” ne de “SEN” vurgusu vardır; “davranış” vurgusu ön plandadır. Çocuğun kişiliği ile yaptığı eylem birbirinden ayrı tutulur. Kişiye odaklanmadan “EYLEM” e vurgu yapılarak iletişim kurulur. “Sen bunu yanlış yaptın”daki “SEN” vurgusu kaldırılıp, “Bu davranış doğru değil” şeklinde eylem vurgusuna dönüştürülür. “Bu davranışın beni rahatsız etti” yerine “Bu davranış doğru değil,” denir.

Her çocuk eşsizdir. Kişilik özellikleri itibarıyla farklıdır.  Kendine göre bazı zayıflıklara ya da üstün yeteneklere sahip olabilir. Erik ağacından elma devşirmeye, ayrıca gerçekleştiremediğimiz hayallerimizi çocuklarımız üzerinden var etmeye çalışmamalıyız. 

- Helikopter anne-baba rolüne fazla kaptırmamalıyız.  Güvenliği tehdit edilmedikçe ve insani hakları ihlali edilmedikçe problemlerini çözmede aceleci davranarak, yaptıklarının sonuçlarını öğrenme fırsatından mahrum etmemeliyiz.

- Kötü geçen günün acısını çevremizde en güçsüz gördüğümüz çocuklarımızdan çıkarmamalıyız.  Nasıl muamele edersek  aynadaki aksimiz gibi bize geri yansıtacaklarını öngörebilmeliyiz. 

- Korku ve şiddet eksenli değil sevgi eksenli bir iletişim kurduğumuzda çocuğumuzun öz güvenini geliştirmesine ve sağlam bir kişiliğe sahip olmasına katkı sağlayacağımızı bilmeliyiz.

- İhtiyaçlarına duyarlı olmalı, başarmaları için fırsat vermeli, doğru yaptıkları davranışları takdir etmeli, kabiliyetleri doğrultusunda önlerine makul hedefler/seçenekler sunmalıyız.”  

- Bir şeyi başardıklarında zekâlarından çok çabalarını takdir etmeliyiz."Başarısı övülen çocuk hırslı olurken çabası övülen çocuk azimli olur. Unutmayın, hırs yakıcı, azim yapıcıdır. La Edri."

- Okuluna sevgi, huzur, güven dolu bir aile ortamından uğurlanarak gönderilen bir çocuk ile huzursuz bir ortamdan gönderilen bir çocuğun sergileyeceği davranış biçiminin ve başarı oranın da benzer şekilde olmayacağını göz ardı etmemeliyiz. Aradığı sıcaklığı, sevgiyi, saygıyı evinde bulamayan çocuğun bu ihtiyaçlarını, dışarıda kontrol edemeyeceğimiz insan ve ortamlardan karşılamaya çalışacağını unutmamalıyız. 

- Çocuklarımızla sürekli olarak diğer aile üyelerini çekiştirip onları olumsuz kodlamamalıyız. 

- Ebeveyn olarak tutarlı davranışlar sergileyip, fikir ayrılıklarını onların yanında tartışmamalıyız. 

- Başkalarının yanında yaptığımız nasihatin öğüt yerine ceza olacağını bilmeliyiz. 

- Sevgimizi gösterdiğimizde çocuklarımızın şımaracağı düşüncesini terk etmeliyiz. İşlevini kaybetmiş çağ dışı sabit inanışlara, kalıplaşmış dar fikir ve anlayışlara şuursuzca yapışmamalı; çocukları, içinde bulundukları çağın gereklerine göre değerlendirip, değişen-dönüşen dünyaya, zamanın ruhuna ayak uydurabilmeliyiz. 

                                                                       Yıldızlı Sevgilerimle…

 

Yorum Gönder

45 Yorumlar
  1. "Evlatlarımız, suçunu ispatlamaya çalıştığımız potansiyel sanıklarımız değiller."

    Ne güzel demişsiniz böyle.Dil konusu sahiden önemli.Farkında olmadan yapılıyor çoğu kez.Dikkatli ve özenli olmak gerekiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim nazik ziyaretin ve güzel yorumun için Vakt-i Dem. İyi hafta sonları dilerim 😊🤚

      Sil
  2. Çocuk sahibi çiftler için eşsiz bir rehber. Yanlış hatırlamıyorsam daha önce okuduğum benzer bir kaynakta SEN dili yerine BEN dilini kullanılması öneriliyordu. Elbette EYLEM dili en güzeli. Yaşam savaşında bütün bunları bilsek bile ne ölçüde çocuklarımıza tatbik edebiliyoruz acaba? Bir de zaman faktörünü unutmamak lâzım bence. Nesiller arasında büyük farklar oluştu. Ebeveynler eskiden çocuklara rehber olurdu, günümüzde çocuklardan öğreniyoruz pek çok şeyi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de öyle. Dijital nesil çok yaman😊. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için, sağolun 😊🤚

      Sil
  3. Çok güzel, ben dilinin gerçekten samimi olmadığını düşünüyordum. Çünkü empati yeteneği belirli bir yaştan sonra kazanılıyor. Eylem dilini de ilk kez sizden okuyorum. Çocuklara çok değer veren biri olduğumu düşünürüm, bu sebeple bu tür yazılarla ilgileniyorum. Teşekkür ediyorum.
    Yıldız anne, size birkaç soru sormak istiyorum. Nereden yazabilirim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklara değer vermeniz ve bu tür yazılarla ilgileniyor olmanız çok güzel. Ben teşekkür ederim yorumunuz için. Ana sayfadaki "İletişim Kutusu" aktif. Sorularınızı oradan yöneltebilirsiniz. İyi haftasonları dilerim.

      Sil
  4. Her biri birbirinden değerli bilgiler, tavsiyeler, teşekkürler Sibel Hanım:) Eylem Dili benim en çok dikkatimi çeken başlık, konu oldu. Çünkü çok dikkat etmediğim bir konu :( İnsan bazen birçok yazılı şeyi biliyor ama gerçek hayatta bir çoğunu uygulamıyor.. Özellikle de sabır, dinleme konularında.. Halbuki dünyaya, ülkemize, inançlarımıza en büyük mirasımız çocuklarımız.. Ayrıca paraşüt anne-baba kavramını da ilk defa duydum:) Tekrardan teşekkürler bu güzel bilgiler için, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız Sezgin Bey, bilmek her zaman layığı ile uyguluyoruz anlamına gelmiyor. Çocuk yetiştirmek gerçekten güzel olduğu kadar çok zor da bir iş. Büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Besleyip büyümekten de öte eğitmek, öğretmek gerekiyor. Ne demişler "bir çiviyi çakabilmek için bile defalarca hamle yapmak gerekiyor." Çocuklarımız için, onların geleceği için, sağlıklı bir toplum için sabırla hamle yapmaya devam edeceğiz. Kalınız sağlıcakla 😊🤚

      Sil
  5. Yıldız harika bir yayın bu, tebrik ederim. Ben çocuk sahibi değilim ancak kısa bir süre öğretmenlik yapmış ve tüm arkadaşlarımın çocuklarının yakın arkadaşı olmuş durumdayım.
    Ebeveynlerin hepsi maalesef bir zamanlar çocuk ve genç olduklarını, kendi ana-babalarından şikayetçi olduğu durumları unutup, aynısını çocuklarına yaşatıyorlar. Bir ebeveynin unutmaması ve kaybetmemesi gerekn en önemli şey empati yapmasıdır bana göre.
    Eline sağlık bu yazı için. Sevgiler benden <3

    YanıtlaSil
  6. Bu yazının yola çıkış amacı tam da buydu zaten Momentos. Empati yeteneğimizi kaybetmeyelim. Çocuklarımızın çocukluklarını yaşamalarına izin verelim. Bu yılları çok güzel hatırlasınlar. Sağlıklı bir yetişkin olsunlar. Çok teşekkür ederim güzel yorumun ve katkın için. Sevgiler selamlar canım 😊🤚🤗

    YanıtlaSil
  7. Çocuk ve gençlerle iletişim adına öz ve önemli bilgiler vermişsiniz. Çok güzel bir çalışma. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Mavi Anemon. Selamlar 😊🤚

      Sil
  8. çocuklarla iletişim başlı başına bir sanat bence; hatta bir bilim tarzı bile olabilir. Gerçekten de çok zor bir şey çocuklarla doğru iletişim ve doğru yetiştirmek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Lerzancığım gerçekten de öyle. Çok teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 😍🤚

      Sil
  9. Harika tespitler, ben de bu yazıya Yıldızlı Pekiyi verdim. Özellikle ''eylem dili'' benim için yeni bir bilgi oldu. Teşekkürler Yıldız Hanım; blog aleminde yıldız gibi parladınız.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah 😊😊. Ben teşekkür ederim Fatih Bey, sağolun 🙏😊🤚

      Sil
    2. Lafı mı olur? Son zamanlarda çok güzel içerikler hazırlamışsınız; tebrik ederim.:)

      Sil
    3. Teşekkür ederim 😊🤚

      Sil
  10. peki öğretmeniiim :) helikopter anne vardı paraşüt de mi varmış, aynı anlama geliyor sanırımsam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel tespit👍. Helikopter diyecekken paraşüt demişim. Yazıda da düzelttim. Yeni icatlar çıkarmayayım🙈🙈. Çok teşekkürler Deep 🙏😍

      Sil
  11. İnsan yetiştirmek gerçekten bir sanat. Ayrıca çocukları bir birey olarak görmüyoruz. Onlar çocuk. Ne anlarlar düşüncesi yıkıcı oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru Cem. Her şeyi çok iyi anlıyor ve gözlemliyorlar. Teşekkür ederim yorumun için. Selamlar 😊

      Sil
  12. Çok güzel noktalara değinmişsiniz. Özellikle Ben Dili meselesi çok önemli.Yıllar önce derlerde konusu geçmişti ama unutmuşum. güzel bir hatırlatma oldu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için Okurix. Selamlar 😊🤚

      Sil
  13. Çok bilinçlendirici ve yalın olmuş. Bazen insan karşısında çocuk olduğunu unutuyor. Çok doğru yerlere değinmişsiniz. Her çocuk özeldir ve ona göre davranılmalı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Esracığım. İyi haftalar dilerim 😊🤚

      Sil
  14. Evet çok doğru, başarısızlıklarımızın sonucunda etkilenen, üzülen taraf da yine biz oluyoruz. Saksıdaki çiçek bile sulanmadan, toprağı havalandırılmadan coşup yeşermiyor. Her canlı ilgiye, sevgiye muhtaç. İnşallah bu konularda daha çok bilinçleniriz. Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 😊🤚

    YanıtlaSil
  15. Merhabalar.
    Çocuklarla doğru iletişim kurmanın yolları başlıklı yazı dizinini okudum. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Ne bizler, ne de bizlerin anne ve babaları çocuklarla doğru iletişim kuramadık/kuramadılar. Sen-Ben dilini çok kullandık. Günün acılarını ve başka birilerinin günahlarını çocuklarımıza yıktık. Sizin anlayacağınız, çocuk yetiştirmede ne kadar olumsuz şeyler ve yapılmaması gereken şeyler varsa, biz hepsini yaptık. EYLEM dilini hiç kullanmadık. Bizler çocuklarımızı "karakucak" yetiştirdik. Çocuklarımız, bizlerin dışında kendilerini yetiştirmede ne yapabildilerse, o kadarını yaptılar. Ben zaten kendimi baba olarak görmüyorum. Çünkü çocuklarıma babalık yapamadım. Benden olsa olsa iskele babası olur. Bu bir öz eleştiridir.(ayrı yazılır)
    Bizim çocuklarımız da çocuklarını doğru bir şekilde yetiştiremediler. Çocuk yetiştirmek bir sanat ve sabır işidir. Anne baba adaylarını önce yetiştireceksin daha sonra bir sınav yapacaksın sınavı geçenlerin nikah kıymalarına ruhsatı vereceksin. Sınavı başaramayanları da başarana kadar hizmetiçi eğitimden geçirmeye ve ardından sınav yoklamasına devam edeceksin. Aynı sürücü sınavları gibi.

    Ben çevremdeki evlenecek adayların hiçbirinde layıkıyla anne baba olacak adaylar göremiyorum. Bırakın onların çocuk yetiştirmelerini, birbirleri ile doğru dürüst geçinirlerse, al başına koy.

    Sonuç itibariyle bizler, toplum olarak her konuda eğitilmeliyiz. Ben bu kadar söyler, bu kadar derim.

    Bu güzel ve yararlı paylaşımınız için teşekkür eder, sağlıklı ve hayırlı günler dilerim. Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Recep Bey. Sabırla okuduğunuz ve kapsamlıca yorumladığınız için. Öz eleştiri de yapmışsınız. Blog ortamından sizi tanıdığım kadarıyla kendinize biraz haksızlık yapmışsınız gibi geldi bana.

      Önerinizi çok beğendim bu arada. Bu tarz bir uygulama olsa keşke. Toplum olarak bir anda sınıf atlardık. Ne de güzel olurdu. Çok teşekkür ederim tekrar, ziyaretiniz, yorumunuz ve öneriniz için. Selamlarımla 😊🤚

      Sil
  16. benim çocuğum yok ama tüm arkadaşlarımın var ya aşırı bir yapma aman dur çocuğum ile büyütüyorlar yada ne yaparsan yap özgürsün çocuğum ile ikisi de sakıncalı ama sanırım aileler bunu ortalayamıyorlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Sevimciğim bıçka sırtı bir denge adeta. Her zaman orta yolu bulmak kolay olmuyor. Bu konuda biraz daha bilinç, özen, sabır gerekiyor sanırım. Çok teşekkür ederim uğradığın için. Sevgiler 😍🤚

      Sil
  17. Yanıtlar
    1. Thanks. I read your text. It was very nice. Bye 😊🤚

      Sil
  18. Yıldız Hanım emeğinize sağlık. Özellikle çocukların ergenlik dönemlerinde, çocukların duygularını düşüncelerini anlamayan ya da anlamak istemeyen anne baba için bu süreç çekilmez bir durum oluyor. Çünkü anne baba çocuğunu kendi yaşadığı dönemle değerlendirmeye çalışıyor. "Biz senin yaşındayken"le başlayan cümle bitiriyor zorlaştırıyor her şeyi. İki tane kız evlat yetiştirmiş birini evlendirmiş, biri de bu yıl üniversiteden mezun olmuş bir anne olarak naçizane deneyimimden mini bir cümle paylaştım. Sevgiler bırakıyorum. Gönlünüzce olsun her şey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim kıymetli tecrübenizi bizlerle paylaştığınız için Hanife Hanım. Sizin gibi bir anneye sahip oldukları için evlatlarınızın çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Yolları açık olsun. Sevgi ve selamlarımla :))

      Sil
  19. Thanks. I'm following you. Bye :))

    YanıtlaSil
  20. yazılarınızı özlemişim..uzun bir zaman oldu bu diyarlarda yoktum :)
    çok faydalı bir paylaşım ; hele de benim gibi 2.üniversite cocuk gelişimi okuyan birine..bu dönem kayıt yenilemedim ama azimliyim 4 yılı eninde sonunda bitiricem..

    sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuk gelişimi çok çok güzel, çok önemli bir branş. Mutlaka bitirmelisin. İnşallah biz de senden öğreniriz o zaman. Sevgi ve selamlarımla :))

      Sil
  21. cocugum olursa belkı bırgun kaydettım tekrar bakarım sagol balım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika bir anne olacağına eminim canım 😊🧿🤚

      Sil
  22. geçen hafta büyük oğlumu üniversite için yurda yerleştirdim ve o duygusallıkta yazını okudum :)) Rabbim herkese bu mutluluğu yaşatsın ama ellerinle büyüttüğün yavrunu bırakıp gelmek çok zormuş yaşı yirmi de olsa

    çocuklarla iletişim çok önemli ve uçsuz bir konu. Gerçekten de insan her sene kendini sorguluyor doğru mu yaptım, doğru mu yapıyorum diye

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu sana Lerzancığım. Allah evladına zihin açıklığı versin ve mezuniyetlerini de göstersin inşallah.

      Bazı şeyleri önemseyip, sorguluyorsan zaten çok iyi bir annesin demektir. Öpüyorum seni:))

      Sil
  23. Ben eğitimci olmama rağmen kendi çocuklarımda zorlamdığım anlar oluyor 😞

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her çocuk kendine özel Deryacığım. Bence en önemli şey koşulsuz sevgimizi vermek, güvende olduklarını hissettirmek. Sevgiler selamlar 😍

      Sil
Yorum Gönder
Üst