Herkese Merhabalar,
Günlük
yaşamda çoğu zaman alelade şekilde sarf ettiğimiz kelimelerin, sözlerin
üzerimizdeki etkisini hiç düşündünüz mü? Bu konu uzun zamandır gündemimde benim. Takip edenlerim belki hatırlar: 2019
yılının kasım ayında "Kelimelerin Gücü" diye bir yazı paylaşmıştım. Orada
da bahsettiğim gibi kelimelerin hayatımızı ne kadar etkileyebileceğini
irdeleyen, psikolojinin bir alt alanı mevcut: “Dönüşümsel Dilbilgisi/
Psikodilbilim.” Kuruculuğunu Noam Chomsky’nin yaptığı bu alt alan, aslında
kullanılan dilin ve ağızdan çıkan cümlelerin zihinsel süreçleri etkilediğini
savunuyor. “Kelimeler biz onları seslendirene kadar beynimizin içinde var ve konuştuğumuzda
hava moleküllerinin titreşmesiyle sese dönüşüyorlar.
Çok farkında
olmasak da üzerinde düşünülmüş ve doğru seslendirilmiş kelimelerin büyüsü var
ve sese dönüştükleri andan itibaren hayatımıza şekil veriyorlar.” Sadece
seçiğimiz kelimeler değil o kelimeleri sarf ederken kullandığımız ses tonunun
bile bir gücü, bir yaptırımı var. Keza gözler de öyle. Kelimelerimize, sesimize
sevgi ve şefkatle bakan bir çift göz de eşlik ettiğinde karşı taraf üzerindeki
anlamı, etkisi artıyor.
Yaşadıklarımız esasen içsel psikolojimizin bir sonucu.
Çünkü her şey önce düşüncede başlıyor, sonra kelimelere dökülüyor ve sonra da
somut hale geliyor. Bir Çin atasözü “düşüncelerimiz evrene yaydığımız frekanslardır.”
diyor. Düşünceler manyetik sinyaller yayarlar ve bu sinyaller ise benzer
düşünceleri bize doğru çekerler. Bir Yunan atasözü de “Kelimenin gücü Tanrı’nın
gücüne benzer. İnsanoğlu bilseydi kelimenin gücünü, kötü bir kelimeyi değil
kullanmak, aklından bile geçirmezdi.’’
Dua ederken, bir dilek ya da temennide bulunurken
olumsuz ifadeler kullanmaktan kaçınmamız gerektiği belirtiliyor. Kurtulmak istediklerimizi –me,
-ma olumsuzluk ekleriyle kullanmamalıyız (…verme; alma gibi). Başımıza
gelmesinden korktuğumuz şeylere odaklanır, fazla düşünürsek eğer gerçekleşme
ihtimalini arttırabiliyoruz. Buna da " ters çaba kuralı" deniyor.
Prof.
Bernard Roth’un Başarma Alışkanlığı adlı kitabında başarıya ulaşmanın sırrı “Zorundayım’’ yerine ‘’İstiyorum’’; ”Ama’’ yerine “ve” kullanın… şeklinde açıklanıyor:
“Gezmeye gitmek
istiyorum ama yapacak çok işim var’’ yerine ”gezmeye gitmek istiyorum ve
yapacak çok işim var’” derseniz:
“Ama” kelimesini kullandığınızda aslında olmasa da olaylar arasında bir çatışma çıkarıyorsunuz. “ve” bağlacını kullandığınız zaman ise beyniniz cümlenin iki kısmını da bir bütün olarak ele alıyor.’’
Biyo
enerji Uzman Aysu Gediz'in sosyal medya hesabında örneklediği sözcüklere bakıldığında
da kelimelerin verdiği mesajlar daha net anlaşılabilir:
👉YAPAMAM:
Tüm yapabilme imkânlarınızı kısıtladınız. Başaracak güce sahip olsanız da artık
başaramazsınız.
👉OLMAZ:
Olabilecek olan tüm olasılıkların önüne set çektiniz. Olabilecek olasılıkları
da devre dışı bırakarak bloke ettiniz. Artık ne yapsanız ne kadar çabalarsanız
çabalayın sistem devre dışı. Yapamazsınız.
👉DEĞİŞMEZ:
Böyle geldi böyle gider zihniyeti. Yapacak hiçbir gücünüz de kalmadı. Hatta
daha da çektiniz negatiflikleri.
👉HERŞEY
ÇOK KÖTÜ: İşte tam burda tüm iyi olasılıkları ve imkânları sildiniz. Hepsi uçtu
gitti.
👉GÜVENMEM
KİMSEYE ve HİÇBİR ŞEYE: Güvene dayalı tüm kapıları kapattınız. Tüm güven veren
şeyler sizden uzaklaştı gitti.
👉SEVMEM:
Kalp merkezi tüm sevgi iletişimine dayalı şeylere kapandı. Kalp merkezi,
duygular, hisler, sevgiye dair, sevgiye dayalı olan herşey kapandı.
👉İNANMIYORUM:
Hiçbir şeyin dolduramayacağı bir boşluk oluşturdunuz.
👉ŞANSSIZIM:
Talihsizlikler yakanızı bırakmaz. İşleriniz ters gider, olacak işleriniz bir
anda olmaz. Herşey bozulur da bozulur. Şanssızım diyerek kötü şansı da
çektiniz. Yine NEGATIF ÇEKIM YASASINI çalıştırdınız.
👉HEP
AYNI INSANLAR (KÖTÜLER) BENI BULUR: Yeni insanların ve yeni işlerin hayatınıza
girmesini bloke ettiniz.
👉HEMEN
HASTALANIRIM: İşte yine kendi kendinizi hasta etmek için BAĞIŞIKLIK sisteminizi
bloke ettiniz. Artık ilaç şirketleri için potansiyel biri oldunuz.
👉KORKUTUĞUM
ŞEY BAŞIMA GELİR/AKLIMA GELEN BAŞIMA GELIR: Ben medyum gibiyim. Telefonumu
kaybetmekten çok korkardım bak kaybettim. Korkularınızın gerçekleşmesi için onu
güçlendirdiniz.
👉BIKTIM
USANDIM: Olumsuz herşey üstünüze üstünüze gelmeye başlayacak.
👉NEYE
ELİMİ ATSAM KURUR: Bereket kapılarını kapattınız. Rızık yok, aş yok, para yok,
evlilik hayatı berbat ya da başlamadan bitmiş ilişkiler. Yolda yürürken
ayakkabınızın topuğu kırılır vs...
👉İMKANSIZ:
Ben asla başaramam. Yine NEGATİF ÇEKİM YASASINI çalıştırdınız. Ne kadar
çalışırsanız çalışın başarılı olmazsınız.
👉ASLA
AFFETMEYECEĞIM: Geçmişe takılı kaldınız ve artık özgür değilsiniz.
Sözcükler
sadece bir iletişim aracı değil çok daha fazlasıdırlar; enerjileri, frekansları
vardır ve doğru kelimeler, titreşimi yükseltmektedir. Bu noktada “şükür” kelimesinin gücünden söz etmemek olmaz.
“Şükür” kelimesinin, şükran duygusunun çok yüksek bir frekansa sahip olduğu çoğumuzca bilinir. Büyük üstat (Allah rahmet eylesin.) Doğan Cüceloğlu’nun da söylediği
gibi: “Şükür duygusunun iki kaynağını unutmayalım: 1- Sahip olduklarımızın
farkına varmak, 2- ve onların her an kaybolabileceğinin bilincinde olmak! Bilinçli
şükür en güçlü ilaçtır!”
Bu blogda
sizlerle iletişimde olduğum için şükürler olsun.
Kalınız
sağlıcakla…
Bilgilendirici bir yazı olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim HürPost😊🤚
SilMerhabalar.
YanıtlaSilKelimlerin gücü ile hazırlamış olduğunuz makaleyi büyük bir keyif alarak zevkle okudum ve çok da yararlı bir makale hazırladığınızı size söylemekle birlikte kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Bundan böyle negatif frekanslar üreten ve yine negatif çağrışım yapan sözcükleri seslere indüklemeyelim. Hep güzel şeyler söyleyip, güzel şeylerden bahsedelim. Daha doğrusu ağlamayalım. Ben de ağlamayı çok seven insanlardanım. Aslında hiç doğru bir şey olmadığı gibi iyi bir şey de değil. (Bu bir öz eleştiridir.)
Selam ve saygılarımla.
Beğenmenenize sevindim Recep Bey. Bütünün hayrına olsun inşallah. Çok teşekkürler samimi yorumunuz için. Selamlar 😊🤚
SilBen genelde olumsuz ifadeler kullanan taraftayım sanırım. Çok güzel bir içerik olmuş, daha dikkat edeceğim artık. :)
YanıtlaSilFaydalı olmuşsa ne mutlu bana. Teşekkür ederim Duygucuğum. Sevgiler selamlar 😍🤚
SilEvet etrafın da olumsuz etkilerine maruz kaldığımız oluyor ne yazık ki. Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için. Selamlar 😊🤚
YanıtlaSilHayatımızdan çıkarmamız gereken kelimeler listesi çok güzel, bunları bir liste yapıp cebimde taşımaya gayret edeceğim:) Tabi yerlerine kullanılacak kelimeler de bulak lazım:) Korktuğum şey başıma gelirin ters çaba olarak tanımlandığını bilmiyordum ve açıkçası hurafe olarak düşünürdüm.. Sadece "ama", "ve" bağlaçlarının birbirinin yerine kullanılması kulağımı çok tırmalıyor:) Kaleminize sağlık, çok faydalı, bilgilendirici bir yazı olmuş, saygılar:)
YanıtlaSilBağlaçlar konusunda haklısınız Sezgin Bey. Anlamı tam karşılamıyor ve kulak tırmalıyor. En iyisi "ama" demeden makul ve olumlu cümleler kurmanın yollarını aramak. Çok teşekkürler. Selamlar 😊🤚
SilOoo Yıldız harika bir çalışma. Cümleler içinde kelimeleri kullanış biçimimiz çok önemli. İster bir diyalog olsun, istersek kendimize bir mesajımız, kötümser bir yol tercih etmemeliyiz, katılıyorum. Biraz es vermek gerekiyor düşüncelerimizle ağzımızdan çıkanlar arasına :) Teşekkürler..
YanıtlaSilBen teşekkür ederim bu güzel katkı için sevgili Momentos 🤗🤚
SilÇok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık 👍Sayfama beklerim😊
YanıtlaSilhttps://guzellikbenimle.blogspot.com/
Teşekkürler Eda. Çok güzel bir blogun var. Hayırlı olsun :))
Sileveeet doğruuu, örneğin, yapmak istiyorum değil yapacağım, sınavı geçmek istiyorum değil, geçeceğim, gibi :)
YanıtlaSilGelecek zaman kipi ile konuştuğumuzda ileriye çok ileriye, bilinmezliğe erteleyebiliyormuşuz sevgili Deep. Şimdiki zaman diliyle istemek, hatta olmuş gibi hayal etmek, olduğu için teşekkür etmek, şükran duymak daha olumlu tesir ediyormuş. Dileklere duygu/his eklemek, süreci hızlandırıyormuş. Ben de kişisel gelişimcilerin yalancısıyım :))
Silo zaman, yaptım, yapıyorum demeli :)
SilEvetttt 😍🤗
SilTam da söylediğin gibi İlkaycığım. Sevgilerimle :))
YanıtlaSilBu yazıyı okumuş olduğum için çok şanslıyım :)
YanıtlaSilTeşekkürler Cem😊🤚
SilBeautiful blog
YanıtlaSilHarika bir yazı canım :)
YanıtlaSilKelimelerin gücüne ve tınısına çok inanırım ben,en nihayetinde günün sonunda konuştuğun şey oluyorsun..
Gerçekten de öyle Sevilciğim. Çokkkkk teşekkür ederim. İyi bir hafta olsun inşallah
SilSelamlar, okuyanı olumlu düşünmeye sevk eden bir paylaşım olmuş, bazı söylemlerden hakikaten uzak durmak lazım. Ve kullanmamam gerekenleri tespit anlamında bana faydası dokunacak yazınızın. Çok teşekkürler, iyi pazarlar diliyorum. :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. İyi haftalar dilerim 😊🤚
Silyıldııııız bayıldım bu posta :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Esracığım 🙏😊🤚
SilBıktım usandım, imkansız, asla affetmeyeceğim, hep aynı insanlar beni bulur o kadar çok ki gün içerisinde sohbet edip karşı taraftan dinlediğim kelimeler.
YanıtlaSilAh ah, inşallah ne sarfedilsin ne de maruz kalınsın bu sözlere🙏🙏
Silgüzel bir yazı olmuş bir çırpıda bitti
YanıtlaSilTeşekkür ederim Ogün. İlk ziyaretin. Selamlar :))
SilNe güzel bir konuya değinmişsin yine. Bende çok inanıyorum kelimelerin insanlar üzerindeki etkisine. Özellikle senin de dediğin gibi söylediklerimiz beden diliyle uyumlu olunca daha etkili oluyor. Emeğine sağlık Yıldızcım :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Nilciğim. Sevgi ve selamlarımla :))
SilKelimeler sihirdir Yıldız, ne güzel bir paylaşım olmuş böyle; emeğinize sağlık.:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Fatih Bey 😊🤚
SilNe kadar önemli detaylar. Ben unuturum sanırım aklımda tutamam 🙈
YanıtlaSilFarkındalık arttıkça yerleşiyor Deryacığım 😍
Silİletişim zor zanaat:) Düşüncelerimizi kelimelere dökerken ne kadar dikkat edersek edelim, muhatabımızın ne kadar alacağına da bağlı değil mi? Bir de şükür kelimesi üzerinde düşünüyorum. Dini bakımdan malum anlamı bir yana şükür de bazı kapıları kapatıyor, bir nevi kanaatkâr olmayı ifade ediyor. Bu iyi bir şey mi yoksa yüksek hedeflerin önünde bir engel mi tartışılır:)
YanıtlaSilEvet gerçekten de iletişim zor zanaat :))
Sil"Düşündüğünüz,
Söylemek istediğiniz,
Söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak ıstediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı arasında farklar vardır.
Dolayısıyla insanların birbirini
yanlış anlaması için en az dokuz ihtimal var." demiş Sylviane Herpin.
Şükür kelimesinin sözlük anlamı TDK'ya göre;
"- Tanrı'ya duyulan minneti dile getirme
- Mutlu bir olay veya durumdan, yapılan bir iyilikten duyulan hoşnutluğu bildirme" olarak ifade edilmiş. Başka kaynaklarda, "karşılığını vermek, yapılan iyiliği dile getirmek ve sahibini övmek” şeklinde açıklanmış.
Sanırım biz bu kelimeyi cümle içinde kullanırken; "Buna da şükür"; "Daima şükür"; "Şükür, bunu da bulamayanlar var"; "ŞÜkür ucuz atllattık" gibi kullanmaya ya da duymaya alıştık. O yüzden de kanaatkarlık duygusu biraz daha ön plana çıkıyor gibi. Teşekkür ederim değerli yorumlarınız için Mr. Kaplan :))
Evet haklısınız, kelimelerin gücüne ben de inanıyorum ve buna çok dikkat etmeye çalışıyorum ama bazen de aksini söyleyip isyanlarla rahatlayası geliyor insanın :))
YanıtlaSilNe diyeyim sen de haklısın😇🙃🙃🤗🤗🤚🤚
Sil