Uzmanların
dediklerine göre Türkçe’deki 111 bin kelimeden günde ortalama yalnızca 300-
400’ünü kullanarak konuşuyormuşuz. Ve yine onların belirttiğine göre bunun en
önemli sebebi; eğitim sistemimiz. Çünkü ülkemizde, kutucuk işaretlemeye dayanan
test çözme üzerine kurulu bir işleyiş var. Bir diğer neden ise cep telefonları,
SMS’ler, mesajlarımızı, meramımızı mümkün olduğunca kısa yoldan gönderme
çabalarımız. Bu bilgiler bir tarafta duradursun benim asıl değinmek istediğim
bu kadar sınırlı sayıda kullandığımız kelimeleri doğru da kullanamayışımızla
ilgili.
Belki
duyanlarınız vardır; kullanılan kelimelerin hayatımızı ne kadar
etkileyebileceğini irdeleyen, psikolojinin bir alt alanı mevcut: “Dönüşümsel
Dilbilgisi/ Psikodilbilim.” Kuruculuğunu Noam Chomsky’nin yaptığı bu alt alan,
aslında kullanılan dilin ve ağızdan çıkan cümlelerin zihinsel süreçleri
etkilediğini savunuyor. Yaptığım sınırlı okumalara göre “Kelimeler biz onları
seslendirene kadar beynimizin içinde var olurlar. Konuştuğumuzda ise hava
moleküllerinin titreşmesiyle sese dönüşürler. Belki de hiç farkına varamayız
ancak üzerinde düşünülmüş ve doğru seslendirilmiş kelimelerin büyüsü vardır.
Sese dönüştükleri andan itibaren kelimeler hayatımıza şekil verirler.” Dileyenler
bu anahtar kelimeleri kullanarak konuyla ilgili daha fazla bilgi edinebilirler. Ya da Anthony Robbins’in “İçindeki Devi
Uyandır kitabından da faydalanabilirler.
Hayatımızı
kullandığımız kelimeler yönetiyor, kelimelerimiz kaderimiz oluyor. Kelimelerden
davranışlarımıza, davranışlarımızdan yarattığımız atmosfere uzanan apayrı ve
upuzun bir yolculuktayız her birimiz. Seslerin ve kelimelerin ağzımızdan
çıkınca kaybolmadıkları, uzay boşluğunda sonsuza dek yankılanıp durdukları söyleniyor.
Albert Einstein’ın “İnsanlar ağzından çıkan kelimelerin ve beyninden geçen
düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar onlara geri döndüğünü bilse, eminim
çok daha dikkatli olurdu” sözleri de bu ifadeleri destekler nitelikte. Mevlana
Hazretleri ise “İnsan her nefeste yeni birisi olur ve her nefes, içini doldurduğumuz
kelimelerle bilmediğimiz bir aleme yolculuk eder; sonra da oradan hediyelerle
geri döner” diyor. Burada üzerinde durulması gereken ‘geri dönme’ eylemi olsa
gerek. Bilinçli ya da bilinçsizce kullandığımız kelimeler bir şekilde bize geri
dönüyor. Olumluysak olumlu, olumsuzsak da olumsuz tezahürlerle bize karşılık
veriyor.
Peki bu kadar önemliyse ve özellikle
kötü sözler askıda sonsuza dek sallanıp duruyorsa kelimelerimizi daha özenli
seçmek, cümlelerimizi daha dikkatli kurmak için neler yapmalıyız? Önce işe
farkında olmakla başlayabiliriz. Gün içinde konuşurken ağzımızdan çıkan
kelimelere, kendimizi ne şekilde ifade ettiğimize, özellikle hangi olumsuz
kelimelere meylettiğimize odaklanmalı ve onları olumlu ifadelerle
değiştirmeliyiz. Kullandığımız ifadelerimizi çok ama
çok doğru bir şekilde dile getirmeliyiz. Mesela: “Bu gün mutlu olmak istiyorum”
dediğimizde, aslında mutsuzluğumuzu haykırdığımızı söylüyor uzmanlar. Zira
sadece mutsuz bir insan mutlu olmayı isteyebilir. Onun yerine “Bu gün ne kadar
da mutluyum” dediğimizde, hem biz hem de çevremizdekiler bu büyülü kelimelerin
enerjilerinden gerektiği gibi faydalanabiliyorlar. Kelimeleri biz yönetemezsek eğer onların bizi yöneteceğini unutmamalıyız. “Asla”, zorundayım,
yapamam, başaramam gibi kelimeleri kullanmaktan kaçınmalıyız.
Kişisel gelişim uzmanı Nilgün Aktaş’a göre; "günlük
konuşma dilimizi değiştirdiğimizde çekim yasasını en yüksek seviyede hayrımıza
kullanmış oluyoruz. Örneğin; bilinçaltımız “–me” ve “–ma” eklerini tanımaz. Bu
yüzden dualarımızda, ......yapma, .....gösterme, .......verme yerine bunların olumlu versiyonları ile dilek ve temennilerde bulunmalıyız. Hastalanmak istemiyorum yerine, ben her zaman çok sağlıklıyım. Mutsuz
olmak istemiyorum yerine, ben her zaman çok huzurlu ve mutluyum” gibi ifadelere
yönelmeliyiz."
“Günlük konuşma dilimizi değiştirmek kadar önemli bir
diğer şey de yaşam enerjimizi yükseltmek” diyor Aktaş ve ekliyor; “Her güne
ayrı bir heyecan, mutluluk ve coşkuyla başlamalıyız. Bunun için de hayatımızda
sevgi ve şükran duygularına bolca yer vermeliyiz. Çünkü şükür, mutlu olabilmek
için en güçlü sihirlerden biri.
Kişisel gelişim yazarı Muhammed Bozdağ’a göre ise üç
tür kelime kullanmaktayız:
Nötr kelimeler: Bunlar, üzerinde hiçbir yük
bulunmayan, hiçbir şeyi itmeyen veya çekmeyen, duygu yönü sıfır olan kelimeler;
“normal, sıradan, şey, iş, önce, sonra, gün, akşam gibi” Bu tür kelimelerde
hiçbir olumlu veya olumsuz çağrışım yoktur. İyi değildirler, kötü de
değildirler.
Zayıflatıcı
kelimeler: Zayıflatıcı
kelimelerle çirkinlikleri, kötülükleri tanımlarız. Bu kelimeleri her
kullandığınızda enerji yükümüz azalır. Kelimeler tekrar edildikçe olumsuzluk
yükü artar, kocaman bir duygu çöplüğü oluşur. “Başarısız,
çirkin, pahalı, korkunç, zor, acı, öldürücü, tembel, eski gibi.” Zayıflatıcı
kelimeler onları dinleyenlerin zihinlerinde coşkuyu azaltan görüntüler
oluştururlar. Bu kelimeleri kullandıkça psikolojik gücümüz azalır.
Güçlendirici
Kelimeler: Bu tip kelimeleri
kullandığımızda ruhumuzun güçlendiğini görürüz. Bizi dinleyenler kelimelerinizin
etkisiyle sihirli bir güce sahip olduğumuzu sanır. Enerji yükü en fazla olan
güçlendirici kelimeler: “büyük, farklı, şimdi, hızlı, fırsat, harika, bedava,
kazançlı, yeni, kolay, heyecan verici, kesin, sır, başarı, zafer, yapmak, cesaret, önem, sevgi, saygı, barış, oyun, gülmek, yardım, vermek, yükselmek,
eğlenmek” gibi.
“Bu kelimelerin
her birinin eş anlamlısı olan onlarca kelime bulabilirsiniz” diyor Bozdağ.
Örneğin 'Büyük' kelimesinin yaklaşık eş anlamlıları 'Heybetli, kocaman,
koskoca, çaplı, cesametli, devasa, muazzam, çarpıcı, azametli, ihtişamlı,
muhteşem, şahane, haşmetli, görkemli, göz kamaştırıcı, göz alıcı, yüce...' gibi.
Olumlu kelimeleri kendimize ısrarla söylemeye devam
edersek tüm ruhumuz ona inanacaktır. Çünkü alt bilincimiz neyin doğru, neyin
yanlış olduğunu bilmez. Sadece ona en çok söylediğimizi doğru kabul eder. Bizim
tek doğrumuz kendimize sürekli şekilde söylemeye devam ettiklerimizdir. Ne olmak
ve nasıl olmakla ilgili net mesajlar gönderdiğimizde beynimiz, tüm gücüyle bizim
istediğimiz gibi olmaya çalışacaktır.
Yazımı yine
Mevlana’dan alıntıladığım güzel bir toparlayıcı cümle ile sonlandırıyorum
sevgili dostlar; “Düşüncen konuşmana, konuşman hareketine, hareketin kaderine
yansır. Güzel düşün Güzel Yaşa.”
Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. Bu arada yazı karakteri ve bolt oluşu okumayı zorlaştırıyor.
YanıtlaSilÖnerilerinizi dikkate aldım. Çok teşekkür ederim :))
SilYa ben bu yazıyı kaydedeyim ara ara bakmak gerek gün içinde sürekli konuşunca yanlış kelime secebikiyoruz
YanıtlaSilTeşekkür ederim Sevim'ciğim. Sevgi ve selamlarımla :))
SilNe kadar güzel bir konuya değinmişsin.Kesinlikle bilinçaltımıza hep olumlu olanları hatırlatmalıyız.
YanıtlaSilYıldızım emeklerine saglik💗❤⭐
Teşekkür ederim İnciciğim 🙏🌷🤚
SilHarika bir yazı olmuş. Ben buna çok inanıyorum. Olumlu şeyler düşünelim ve söyleyelim ki olumlu şeyler olsun hep :)
YanıtlaSilİnşallah Sakuracığım, teşekkür ederim 😊🌷🤚
SilÇok güzel bir yazı gerçekten. Güzel şeyler düşünüp güzel şeyler yaparsak bence karşılığı da güzel olur hep:)
YanıtlaSilTeşekkürler paylaşım için:)
Ben teşekkür ederim canım 😍🌷🤚
SilHarika bir yazı, ben de insanların kullandıkları kelimelerin yaşantılarına bire bir etki ettiğine inanan insanlardanım. Bu sebeple konuştuğumuz kelimeler güçlendirici olmalı ve hayata daima olumlu bakmalıyız Yıldız Hanım. Yazı ''on numara, beş yıldız'' olmuş. Ben de yazınıza Yıldız atıyorum.:)))
YanıtlaSilÇokkkkk teşekkür ederim 🙏😊🤚
SilRica ederim. Keyifli yazılar.:))
SilBilgilendirici bir makale. Zevkle okudum. Teşekkürler:)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Selamlar :))
SilMevlananın sözü, yazıyı tek cümleyle özetlemiş. Kelimelerin gücüne inanıyorum. İnanarak söylüyorsan vücut dilin de buna katılır ve bu sonucu direkt olarak etkiler. Olumlama yaparken insanın kendine inanması çok önemli, inanarak kendimize söylediğimiz güçlendirici kelimeler hayatımıza pozitif bir yön verecektir.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Çok teşekkür ederim katkı için :))
SilKonu ve aktarışın muhteşem olmuş. faydalı bilgiler için teşekkür ederim canım
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sevgiler :))
SilHarika bir anlatım
YanıtlaSilHarika bir konu ve tam anlamıyla tavsiye edilecek. Akademik bir yazı ellerinize saglık
Çok teşekkür ederim :))
Silhele şimdiki nesil... inanılmaz, düştüm, leş bu üç kelime yetiyor kendilerini ifade etmeye.
YanıtlaSil:))))))))
SilSevgi ve selamlarımla...
Kelimelerin gücüne ben de çok inanıyorum canım.
YanıtlaSilZihninizden geçen ağzımızdan çıkan her kelime önemli.
Bu yazıyı herkes okumalı:))
Çokkkkk teşekkür ederim 🙏😊🌷🤚
SilNefis bir yazı kelimwleri şimdi daha dikkatli kullanmaya çalışacağım.
YanıtlaSilBu arada mimlendiniz
http://tigrisdriver.blogspot.com/2019/11/hakkmda-bilmediginiz-11-sey-mim.html
Teşekkür ederim canım. Yapmaya çalışacağım mimi. Sevgi ve selamlarımla 😊🤚🌷
SilTam da olumsuz cümlelerle cedelleşirken, olumlu cümlelerin yardımına ihtiyacım varmış; bunu yazınızı özellikle de son paragrafınızı okurken fark ettim.
YanıtlaSilTeşekkürler.
Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 😊🤚
SilSelam Videoma Beklerim: https://www.youtube.com/watch?v=Lr-3RFCEUVA
YanıtlaSilBeğendim, gerçektennnn. Emeğine sağlık :))
Silhıms ilgi alanıma giren iyi bi yazı. türkçede 111 bin kelime mi varmış. ben daha az sanıyodum. demekki artmış biraz. yine de az yaa. ingilizcede 2 milyon kelime var ve hergün de artıyo :)
YanıtlaSilEvet İngilizce'de çok daha fazla kelime sayısı Deep. Teşekkür ederim güzel yorumun için :))
SilHep olumlu konuşmalı zayıf sözcükler kullanmamalı eğitim sistemimizi gözden geçirmeli zengin dilimizi korumalıyız.
YanıtlaSilNe güzel özetlemişsin cannnn👍👏👏😊🌷🌷🤚
SilNe detaylı anlatmışsın canim. Güzel Türkçemiz maalesef katledildi son yıllarda.
YanıtlaSilSon zamanlarda olumlamaya çok dikkat ediyorum. Ne düşünürsek, ne söylersek aslında onu üzerimize çekiyoruz. Onun için olumsuz, yazıda da bahsettiğiniz gibi Zayıflatıcı kelimelerden uzak durmak gerek.. Buna çabalıyorum.
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilEtkili bir iletişim kurmanın yollarından birinin de doğru kelime seçimi olduğunu düşünüyorum. Karşımızdaki kişiyle iletişim kurarken kelimelerimizi ne kadar özenle seçersek kurduğumuz iletişim de o oranda başarılı olur. Hem günlük hayatta hem de çalışma hayatında etkili iletişim kurmak ilişkilerimizin ve işlerimizin yolunda gitmesine yardımcı olur. Bu nedenle kelimelerimizi doğru seçmeliyiz ve iletişim kurduğumuz insanları itmemeliyiz. Bazen şu kelimeleri kullanmak iletişimin gidişatını büyük oranda etkiliyor; aynen, şey, yani gibi. Örnekleri çoğaltmak mümkün. İzninizle ben de etkili iletişim kurmanın önünde engel oluşturabilecek kelimelerden oluşan yazımı okumanız için sizinle paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/kullanmamaniz-gereken-6-kelime/
güzel okumalar dilerim,
sağlıkla kalın.