İYİ BİR DİNLEYİCİ MİSİNİZ?

51

 

İYİ BİR DİNLEYİCİ Mİ YOKSA İYİ BİR KONUŞMACI MISINIZ?

İyi bir dinleyici misiniz?

İyi bir konuşmacı mı?

Yoksa her ikisi birden mi?

 

Derler ki iyi bir iletişimde altın kural; konuşmaktan çok konuşturmaktır. Bu kuralı ev ortamımda uygulamama pek gerek kalmıyor, şahsen. Sağ olsun hem eşim hem de çocuğum, daha çok da eşim gönüllü olarak kendini sağaltıyor. Özetle evde, Dinlemeden Sorumlu Devlet Bakanı benim. Öyle zannedildiği gibi hiç de kolay bir iş değil bu. 

 

Özellikle çocuğumu dinlerken, 

 

Ona bütün dikkatimi vermeye

Gözlerine bakmaya

Başka şeyle meşgul olmamaya

“Evet, evet” deyip kendi iç dünyamda kaybolmamaya

Anlattıklarına karşı ön yargılı olmamaya

Lafını bölmeden uygun yerlerde geri bildirimde bulunmaya 

Sorularımı en sona saklayıp bir de onları unutmamaya gayret  gösteriyorum.

 

Çocuğum anlatıcı konumundayken çok özel bir yetenek sergilemesine gerek kalmıyor, dinleyici konumunda olan benim aksime. Gülen gözleri, buğulu-tatlı sesi, bütün doğallığı ve masumiyetiyle kendini dinlenir kılmayı başarıyor. 

 

Anlatıcı konumunda olan biz yetişkinlerde ise durum biraz daha farklı:

Aynı durağanlıkta kalmadan 

Kelimeleri yutmadan

Vücut dilini çok abartmadan

Mimiklerini yerli yerinde kullanarak

Ortama ve konuya göre araya espriler katarak

Belli bir hızda ve akıcılıkta konuşabilmek gerekiyor.

 

Kendimizi dinletebilmek için bütün bunları aynı anda başarıyor olmak hiç de kolay olmasa gerek. 


Yapılan araştırmalara göre insan beyni kişiden kişiye değişmekle birlikte dakikada ortalama 500 kelime işlemekte. Bir başka deyişle dakikada 500 kelimeyi rahatlıkla anlamlandıracak kapasitede. Buna karşın konuşan bir insanın dakikada kullanabileceği kelime sayısı en fazla 150 kelime civarında olmakta. Bunu da ancak at yarışı sunucuları başarabilmekte. Dolayısıyla dakikada 500 kelimeye ihtiyaç duyan bir beyin, konuşmacının gönderdiği 150 kelimeyi yetersiz bulmakta ve kelimeler arasındaki sessizliklerde başka konulara atlayıp konuşmadan kopabilmektedir (Kaynak:  Uzman Psikolog Yeşim TAŞ).

 

Dinleme ve konuşma becerilerinin etkin işletimi evden eve çeşitlilik gösterebiliyor ayrıca:

 

Pek çok evde, kadınlar eşlerinin hiç konuşmadığından yakınır. İşten yorgun gelip kanepeye uzandıklarını, televizyonun karşısına geçip uyuyakaldıklarını falan söylerler. 

 

Bazı evlerde ne dinlemeye tahammülü, ne de anlatmaya mecali olanlar vardır.   

 

Bazı evlerde anlattıklarından sözlüye çekenler vardır: “Söyle bakalım en son ne dedim?” … 

 

Bazı evlerde de aşağıdaki fıkra misali durumlar söz konusu olabilir. 

 

Adam doktora gider: “Doktor Bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz?”

Doktor:

“Eve gittiğiniz zaman, karınızın arkasında, biraz uzakta durun. Normal bir sesle ona soru sorun. Eğer sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tespit edelim, ona göre bir tedavi uygularız.”

Adam eve döner. Karısı mutfakta yemekle uğraşmaktadır. Adam mutfağın kapısında durur ve normal bir sesle: “Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?” diye sorar. Karısı cevap vermez. Adam bir iki adım atar ve bir kez daha sorar:


“Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?” Karısı yine cevap vermez. Adam kadının dibine kadar gelir ve tekrarlar: “Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?”

Karısı öfkeyle dönerek cevap verir:

 

Hayatım üç keredir köfte diyorum ya!

 

Peki ya, sizde durum nasıl?

İyi bir dinleyici misiniz?

İyi bir konuşmacı mı?

Yoksa her ikisi birden mi?



(Kaynak: Uzman Psikolog Yeşim Taş; K.Giffin - B.R.Patton “Fundementals of Interpersonal Communication” ). file:///C:/Users/hp/Downloads/1_K%C4%B0%C5%9E%C4%B0LERARASI%20%C4%B0LET%C4%B0%C5%9E%C4%B0M_DERS%20NOTLARI_2017%20(3).pdf  


(Fotoğraf Kaynak: <a href="https://create.vista.com/tr/unlimited/stock-photos/341907168/stock-photo-young-woman-with-megaphone-on/">Fotoğraf Kırmızı arka planda megafonu olan genç bir kadın. tarafından yaratıldı NewAfrica</a>)

 



Yorum Gönder

51 Yorumlar
  1. Fıkra çok hoş ve manidar :) evde hem çok konuşan hem dinleyenin ama konuşma kısmı biraz daha önde Fakat evin dışındaki insanlarla dinleme pozisyonu bu hayli yüksek, bilinçli bir tercih mi emin değilim ama insanlarda bu yönünü kaniksamis olsa gerek burdan yakalıyorlar beni hep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neticede içinden geleni yapıyorsun Vakt-i Dem. Muhabbetiniz bol olsun. Sevgiler selamlar 🤗🤚

      Sil
  2. Fıkra çok hoş:) İyi bir dinleyiciyim, herkesi dinlerim, anlatmalarına fırsat veririm, sözlerini kesmem. İyi bir konuşmacıyım da:))) İletişimi fazlasıyla seven birisiyim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel harika🧿. Şu devirde pek çoğumuzun özellikle dinlemeye tahammülü yok gibi. Çok teşekkürler uğradığın için sevgili Kitap Keşfi 🤗🤚

      Sil
  3. Sanırım daha önceki yazılarınızdan birinin yorumlarında kısaca bahsetmiştim:) Bende doktora gidenlerdenim ama eşim tarafından yönlendirilerek:) Doktor işitme testi sonrası kulaklarımda en ufak bir sıkıntı olmadığını, olayın psikolojik olabileceğini (dinlemeyi istememe) söylemişti:) Ben kendimi iyi bir dinleyici olarak düşünürdüm ama yazınız sonrası öyle olmadığımı fark ettim:) Laf bölerek sinir etme konusunda üzerime olmadığını fark ettim:) Çok faydalı bir yazı, ellerinize sağlık Sibel Hanım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güldüm Sezgin Bey. Siz çok yaşayın e mi🙏😊. Yazı farkındalık yaratmışsa ne mutlu bana. Samimi yorumunuz için çok teşekkür ederim. Var olun 😊🤚

      Sil
  4. Toplum içinde konuşmak çok kolay değil. Yanında rahat hissettiklerimizle daha iyi iletişim kuruyoruz. Haklısın galiba, dinlemeyi sevmeyenler kendini konuşmaya kaptırıyor. Uğradığın için teşekkürler Müfred
    Selamlar 😊🤚

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel söyledin İlkay; iyi bir anlatıcı olmak için iyi bir de dinleyici olmak gerekiyor. Tıpkı iyi bir yazar olmak için iyi bir okur olmaya çalışmak gibi. İki eylem de iç içe ve elzem. Tüm benliğimizle, tüm odağımızla dinleyemediğimizde önemli bilgiler, mesajlar kaçabiliyor. Geri bildirimler yavanlaşıyor. Öte yandan anlatıcının da konuşmayı monoloğa döndürmeyecek kadar düşünceli olması gerekir diye düşünüyorum. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için. Sevgiler, selamlar :))

    YanıtlaSil
  6. ah dinlemeye bayılırıım. konuşturmaya da :) konuşmak sıkıcı yaaa :) bir de blog ve günlük yazınca konuşmaya gerenk :) kalmıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek çoğumuzun arayıp da bulamadığı kişi sensin o zaman Deep :))

      Sil
  7. Beyin konuşmalara karşı genel olarak bir sabırsızlık sergiliyor yani. Beynin aynı hızı konuşma yeteneğine aktaramaması büyük bir sorun buna göre.
    Fıkra çok hoştu. Sonunu tahmin edemedim. Fıkradaki adamın doktoru duyup karısını duymaması da çok manidar. Adamı karısıyla birlikte bir psikoloğa yönlendirmek lazım.
    Gerekmedikçe konuşmam konuşunca da yavaş konuşurum. Karşımdakilere Allah sabır versin diyorum. :)) Konuyu güzel işlemişsiniz, teşekkürler, sevgilerimi yolluyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok dikkatli bir okuma yapmışsın sevgili Film Gündemi. Tespitlerinde çok haklısın ayrıca 👍🧿. Gülümsettin beni😊😊. Hem az hem de yavaş konuşanları seviyorum ben 🤗🤚

      Sil
  8. Ben kendimi iyi bir dinleyici olarak görürüm :) hatta yapabilirsem birilerine fikir vermeyi ve ilham olmayı da çok severim :) ayrıca sondaki örnekte gerçekten güldüm :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanları dinlemek, onlara fikir vermek, ilham olmak çok güzel. Bütün bunları çok iyi başardığını görebiliyorum Taha👏👏🧿😊🤚🤚

      Sil
  9. Ben iyi bir dinleyici değilim sanırım kafam hep meşgul olduğu için dalgınım🤣. Ama çocukları dinleyebilmek için elimden geleni yapıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı anda kaç tane iş kotarıyorsun Deryacığım, kolay değil. Ev, bahçe, aile, bloglar, çocuklar ve daha bilmediklerim 😊😊😊🧿👍😍❤️💐🤗🤚

      Sil
  10. Bazen konuşur bazen susarım :)
    Bazen dinlerim bazen de dinlerken bir yerden sonra koparım :)
    En iyisi yazmak galiba canımm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel söyledin Sevilciğim. Bloggerların çoğu konuşmak ve dinlemekten daha ziyade yazma eylemindeler, bu işi daha çok seviyorlar öyle değil mi 🤗🤚

      Sil
    2. Evet canım galiba yazmayı daha çok seviyoruz 😊❤️

      Sil
  11. İkisi de değilim galiba :-) Özellikle çocuğunuzu dinlerken dikkat ettiğiniz şeyleri okurken bile içim sıkıldı. İyi bir dinleyici olmak o kadar da kolay değil bence.

    YanıtlaSil
  12. Aslında iyi bir dinleyici olmak gerek ama daha çok konuşmayı seviyoruz. Bu da bizim iyi bir dinleyici olmadığımızı ispatlıyor. Teşekkürler Yıldız Hanım, yine iç sesini dinlemiş ve çok güzel bir paylaşım yapmışsın:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Fatih Bey, sağ olun :))

      Sil
    2. Rica ederim, size yorum yapmak benim için mutluluk kaynağıdır Yıldız Hanım, saygılarla.:)

      Sil
  13. eheh çok hoş bir yazı ki. Ben de bu aralar daha iyi bir dinleyici olmaya çalışıyorum. Gerçekten zorrr!! Zaman ve emek istiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet hiç kolay değil Edis. Çok teşekkürler ziyaret için :))

      Sil
  14. Ya ben nasıl olduğumu bilmiyorum. İnsan kendi durumunu tarafsız bi şekilde değerlendiremeyeceğini düşünüyorum. Yani sohbet esnasında ben daha çok konuşurum ya da daha çok dinlerim diye bir ayrım yapamam. Eğer konuyu iyi bildiğime inanıyorsam sazı elime alırım. Yok bilmediğim bir konu olursa o zaman dikkatle dinlerim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence güzel bir denge halindesiniz Mr. Kaplan. Çok teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 😊🤚

      Sil
  15. Ben ikisi de değil galiba. 😅 Dinlerken karşımdaki çok konuşuyorsa dikkatimi başka şeye kayar. Okul hayatım boyunca öğretmenleri de çok az dinleyebilmişimdir. Hep okuyarak öğrenmeye çalışan biri oldum. :) Bir gün arkadaşım hocanın dediğini duymamış bana sordu ne dedi diye, dinlemiyorum ki dedim, ama iyi dinliyor gibi görünüyordun bunca yıl hep iyi ders dinliyorsun sanmıştım dedi. :)) Aslında kasıtlı yapmıyorum, bende huzursuz bacak sendromu var, çok sabit kalınca nasıl bunalıyorsam uzun süre birini dinlemek zorunda kalınca da fenalık geliyor.
    Çok konuşan biri de değilim. Eşim çalışmadığı halde ikimizin evde konuştuğu süre çok azdır. Karşımdakinin beni yeterince dinlemeye isteği yoksa konuşmam. Çok yazarım ama, şu an yaptığım gibi. 😄 Uzattım kusura bakma Sibelcim, çok güzel bir içerik olmuş. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, çok güzel, çok içten bir yorum bırakmışsın Duygucuğum. Bazı yönlerden benzeşiyoruz. En güzeli yazmak sanki 🤗🌺🤚

      Sil
  16. Karşımdaki insanla tartışmadığım durumlar dışında kesinlikle iyi bir dinleyiciyim, tartışırken dinlemekten ziyade cevap vermek üzere hazırda bekliyorum çünkü :)))))

    YanıtlaSil
  17. Bazen iyi bazen kötü diyebilirim. 🤣😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ruh halimize göre, değil mi İremciğim 😊😍🤗🌺

      Sil
  18. Ben konuşmacı değil, yazmacıyım :) Yazarak kendimi daha iyi ifade ederim. Bu nedenle özellikle iş yerinde bazı problemleri konuşarak değil, mail atarak anlatmayı tercih ediyorum :) İyi bir dinleyiciyim, ama yıllar içinde bu özelliğimin kötüye kullanıldığını fark ettim. Artık insanların dertlerini daha az dinliyorum. Çünkü o iyi dinlemeler sonrası bir bakıyorsunuz sizi "ağlama duvarı" yapmışlar :)

    YanıtlaSil
  19. Merhabalar.
    İyi bir dinleyici olmak için sabırlı olmak şarttır. Sabırsız insanlar iyi bir dinleyici olamazlar. Ben çok konuşmam, ancak iyi bir dinleyici de değilim herhalde. Konuşulan konu ilgimi çekmiyorsa, maalesef burada iyi bir dinleyici olamıyorum. Bizim burada bir söylem var, söylemin içeriğinde birazcık müstehcenlik olduğu için burada paylaşamıyorum. Ancak şu kadarıyla anlatmaya çalışıyım: "Sen benim söylediklerimi şeyinle mi dinilyorsun?" derler.

    Elbette iyi bir dinleyici aynı zamanda konuşmacının yüzüne bakmalı ve dinlediğini göstermek için, arada sırada "evet" , "hayır" , "demek öyle", "doğrudur", "katılıyorum", "katılmıyorum" gibi karşılıklar vermelidir. Zaten konuşmacı sizin dinleyici olup olmadığınızı anında anlar. Ve "duvara mı söylüyorum?" şeklinde çıkışlarda bulunur.

    İyi bir dinleyici olmak, aynı zamanda "iyi bir okuyucu" olmaya da benzer. Çok uzun yazılmış bir paylaşımın biraz başından, biraz ortasından, biraz sonundan okuyarak yorum yazmak da iyi bir dinleyici olmadığımızın sonucudur.

    Güzel bir konuydu. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. İyi bir dinleyici olmak için sabırlı olalım ve elimizden gelen gayreti gösterelim. Okumak da, dinlemek de bana göre bir sanattır.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son cümlenizle olayı ne de güzel özetlemişsiniz Recep Bey. "Okumak da dinlemek de bir sanattır". Sanatsal bir erdem gerektirir. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Ona güzel konuşmayı da ekleyebiliriz belki. "Hitabet sanatı" dedikleri türden hani.
      Çok teşekkür ederim kıymetli desteğiniz ve yorumunuz için. Selamlarımla :))

      Sil
  20. ikisini de iyi yaptığımı düşünüyorum. Özellikle çocuklar konusunda iyi bir dinleyiciyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harikasın Lerzancığım 🧿👍👏😊🤚🌺

      Sil
  21. Ben genellikle iyi bir dinleyiciyim sanırım. Bahsettiğiniz gibi dinleyen kişinin beni dikkatle dinleyip söylediklerimi dikkate aldığını hissettiğim yerlerde de iyi bir konuşmacı olurum. Ortama da bağlı sanki biraz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi bir dinleyici zoru başarandır hele de nezaketen ya da mecburiyetten dinliyorsa😊. Kişinin, dinlenmediğini hissetmesi sohbeti yaralar. Bazen öyle oluyor ki kişi sorduğu sorunun cevabını bile dinlemiyor. Dediğin gibi ortama, muhataba bağlı biraz da. Çok teşekkürler içten yorumun için Sevgiler 🤗🤚

      Sil
  22. Köfte :) İyi bir anlatıcı iyi de bir dinleyiciyim. Kafam çok doluysa konuşmaya başlamamayı tercih ederim saygısızlık olmasın diye. Yazı çok güzel.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder
Üst