Merhabalar,
Malum, bu pazar (18 Haziran) "Babalar Günü". Anne Bebek Dergisi'nin Haziran-Temmuz (2023) sayısındaki yazımı babalara ithaf etmek istedim. Gününüz kutlu olsun kıymetli babalar, başımızın tacısınız, iyi ki varsınız...
BABA BEN GELDİM
Küçük
bir sahil kentinde huzur ve güven ikliminde yaşamış, tuzlu deniz suyunda
yüzerek büyümüş şanslı çocuklardandım ben. Ailem, doğada, açık
havada vakit geçirmemi çok önemserdi. Sorumluluklarımı yerine getirdikten sonra
mutlaka dışarıya çıkar, oyunlar oynar, daha ziyade gözlemler yapardım. Bir
bilim insanı ciddiyetiyle elimi taşa, toprağa değdirir, bakışlarımı gökyüzünde
gezdirirdim. Bazen ailemi de ayakları yere basmayan hayallerimin kanatlarına
takar, resmettiğim uçsuz bucaksız dünyamda başlarını döndürürdüm. Sonu gelmeyen
anlatımlarıma annemden çok, babam maruz kalırdı. Annem bankacı olduğu için eve
genellikle geç gelir, babam öğretmen olduğu için günün büyük bir bölümünü
benimle geçirirdi. Okul dönüşlerinde beni babam karşılardı. Son ders zili
çaldığında sanki arkamdan atlılar kovalıyormuşçasına eve koşarak gelir, kapı
açılıncaya kadar da parmağımı zilden çekmezdim.
“Babaaaaa,
ben geldim!” diye, pür neşe eve girerdim. Babam, çocuksu coşkumu hiç frenlemez,
her defasında beni şefkatle kucaklardı. Yemeğimi ısıttıktan sonra önüme koyar,
iştahlı iştahlı yiyişimi keyifle izlerdi. ‘Okulda günümün nasıl
geçtiğini’ sorduğunda kendimi yemekten alıkoyamaz, tıka basa yanaklarımla anlaşılması
mümkün olmayan bir şeyler gevelerdim. Konuşmayı geçiştirdiğim nadir anlara
şahit olmanın tatlı mutluluğunu yaşardı babam.
O
gün yine “Babaaaa ben geldim” diyerek kapı zilini zorlarken annemle birlikte
benim için hazırladıkları sürprizden habersizdim. Uzun zamandır istediğim iki
tekerlekli, mavi bisikleti evin bahçesinde gördüğüm o an dünyalar benim
olmuştu. Üstelik bu güzel hediyeyi hiçbir sebebe dayandırmaksızın; ne özel bir
gün olduğu için, ne sorumluluklarımı yerine getirdiğim için ne de okul başarım
için almışlardı, bunu bana sadece ben olduğum için sunmuşlardı. Babamın,
arkamdan iterek verdiği destekle sürmeyi çabucak öğrendim. Aynı zamanda
büyüdüğüme de işaret eden o mavi bisikleti sürdükçe duygudan duyguya savrulur
bakımı, temizliği ile bizzat ben ilgilenirdim. Sürat yaparken daha da belirginleşen
tatlı esintinin yüzümü her okşayışında koşulsuz sevilmenin ne kadar güzel bir
duygu olduğunu hatırlar, içim ailemle dolardı.
Çocukluk
yıllarım göz açıp kapayıncaya kadar geçti. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite
derken şimdi meslek sahibi bir yetişkinim. Daha düne kadar kendi çapımda Zihni
Sinir proceleri üretirken bugün bilimsel araştırmalarla uğraşan ciddi bir
akademisyenim. Yaradılışıma, yeteneklerime uygun düşen, her zaman hayallerimi
süsleyen bu mesleğe yönelişimde; çocukken önüme set çekmeyen, düşlerime,
hedeflerime “saçmalık” demeyen, söylediklerime, yaptıklarıma gülüp geçmeyen
aileme, öğretmenlerime ne kadar teşekkür etsem azdır.
Mesleğimi
elime aldıktan kısa bir süre sonra evlendim. Eşim, geniş ailemizin yegâne
prensesi olurken, annem de ana- kraliçeliğe terfi etti. Ardından ikiz; iki
erkek evlat sahibi oldum. O süreçlerde babam, ben ve çocuklar olarak daha
doğrusu erkekler ordusu kurarak sık sık bir araya gelir dosta, düşmana gövde
gösterisi yapardık. Birlikte balık avına çıkar, çift kale maç yapar, berber
tıraşına bile maaile giderdik. Musluk tamiratlarında çok başarılı olamasak da
tuttuğumuz balıkları kızartmada oldukça iyiydik. Yemek sohbetlerimize, annemin
nahif konuşmasıyla örtüşmeyen kalın seslerimiz eşlik ederdi. Hep birlikte dünyayı
kurtaracak teoriler üretmeye başladığımız dakikalarda kedimiz Huni, bu
kakofoniye dayanamaz, minderinden kalkıp başka bir odaya geçerdi.
Zaman,
mola vermeden akmaya devam etti. İkizlerden biri evlenme arifesine geldi. Ne
ilginçtir ki bu güzel haberi müjdeleyeceğim gün babalar gününe isabet etti.
Babama giderken yol boyunca, bundan daha güzel bir hediye veremezdim diye
düşündüm. Tıpkı okul dönüşlerimdeki gibi tık nefes bir halde yanına gittim.
Satın aldığında sanki boğaza nazır bir yalı almışçasına müjdeleyerek söylediği
aile kabristanlığındayım şimdi. Çocukluk zamanlarımdaki coşkun duygularımla
değil içine biraz elem, çokça özlem sinmiş o eski nidamla huzurundayım babamın:
- Babaaaa
ben geldim... Sana çok güzel bir haberim var. Biliyor musun, torunun, adaşın,
mazideki minik arkadaşın, ikizlerden, dakika farkıyla büyük olan
evleniyor. Gerçi senin haberin vardır ama ben yine de içimde tutamadım.
Küçüklüğümden beri derdimi, sevincimi paylaştığım gibi bu büyük haberi de sana
duyurmaya, babalar gününü kutlamaya geldim. Evet, kıl payı kaçırdın, tanısan
çok severdin kızımızı. O da seni severdi eminim. Ama üzülme, seni bizzat ben
tanıtacağım, uzun uzun senden bahsedeceğim ona. Diyeceğim ki: “Benim
babam eşsiz bir insandı. Sevgi, şefkat, merhamet doluydu. Çocuksu heyecanlarıma
çocukça mukabele eder, bıkıp usanmadan suallerime cevap verirdi. Her zaman çok
güzel konuşur, her zaman şık giyinirdi. En çok da makamımı ziyaret edecekken
titizlenir, hasta ziyaretine bile kravatla giderdi. Cümle kurmaya yeni yeni
başladığım sıralarda anneme anne dediğim gibi babama da “anne” demişim ben.
Minik kalbimin ferasetiyle bu yüce unvandan babama da pay biçmişim.”
Ah baba, neden bu kadar acele ettin ki terk-i diyar
etmekte. Neden bize danışmadın? Niye bizi hazırlamadın? Ne yasta, ne hasta ne
de depresyondaydın. Ne elbiselerin eskimiş ne belin bükülmüş ne de saçların
ağarmıştı henüz. Öyle çekip gitmelerine hiç alışkın değildik biz. Her sabah
üzerini giyinip evden çıkan, kaçta döneceği belli olmayan yabancılardan
değildin sen, anlı şanlı bir babaydın, gerçek baba, gerçek insan, sevgi, saygı,
sadakat kokan; evlat kokan, ev kokan gerçek bir eş’tin. Çocukken resim
kâğıtlarına çizip bacısını yaz kış tüttürdüğüm üçgen çatılı evimizin tam
merkezinde, her zaman başköşemdeydin. Tek idolüm, tek modelim, yıkılmaz
kahramanım; dört mevsim baharımdın sen. Gökyüzündeki yıldızların toplamından
daha parlak ışığım; en güvenli sığınağımdın baba.
Çocukken yanımda olmadığın anlarda bile beni bir
yerlerden izlemekte olduğuna inanır, heybetli gölgenle beni koruyup gözettiğini
düşünürdüm. Aslına bakarsan bu inancımı hiç kaybetmedim. Beni yine bir
yerlerden izlemekte olduğunu düşünüyor, ruhunun sıcaklığını hala kalbimin
derinliklerinde hissediyorum.
İyi ki senin oğlunum. İyi ki torunlarının babasıyım. İyi ki seni seçtim, iyi ki sana geldim baba. Önce hayaline, düşüne; sonra kucağına, döşüne; okul dönüşü kapına; şimdilerde mezarının başına hep ‘ben geldim baba’. Ama burada ne parmağımın ucuyla çalacak zilim, ne açılacak kapım, ne de karşımda sen varsın. Kollarım boşta, nidam ayazda kaldı. Yok, yok ağlamıyorum, iyiyim ben, gerçekten…
Mekânın cennet, ruhun şad olsun;
sohbetimiz daim, babalar günümüz kutlu olsun babacığım.
Seni çok seviyorum…
Selam, Yıldız Hanım hikaye sizin hayatınız diye düşündüm. Sonunu oğul ile bağlamışsın. Duygulandım yaşarken anlamıyoruz. Bir şekilde ana ölünce daha farklı. Hayatı anlamlandıran anlar. Tebrik ederim yazınızı beğendim. En çok da baba ben geldim. Cümlesi dokundu. Geldiğimizde bulamayabiliz. Bulsak aynı olmayabilir. Sevgiyle kalın.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim güzel yorumunuz için Zehra Hanım. Rahmetli babamdan esintiler var yazıda. Babası hayatta olanlar sıkı sıkı sarılsınlar🤗🌺🤚
SilYıldızcığım, bu yazı sabahtan beri açık ama bir türlü oturamadım yazının başına, bir şey engelledi beni. Ve nihayet şimdi okuduğumda sular seller gibi ağlıyorum. Öyle güzel yazmışsın ki, sanki bir Çağan Irmak filmini izliyordum okurken.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim sana.. <3
Ahhhh Momentosum yazarken ben de ağladım. Çok teşekkür ederim içten yorumun için. Dilersen poastcast kanalında o güzel sesinle okuyabilirsin 😍🌺🤚
SilAhh iznin varsa seve seve okurum.. okurken ağlar mıyım artık Allah bilir.. çok teşekkür ederim canım. <3
SilOkursan çokkkkk mutlu olurum🙏😍🤗
SilBizim jenerasyonun ebeveynleri son kibar-asil insanlardı sanırım. İzleri derin,sevgileri derin,özlemleri sonsuz kaybettiklerimizin. Babalar günü üzeri çok güzel bir paylaşımdı..cızzzzzzzzzlana cızzzzzzlana okudum ..ki benim babiş hayatta hani :)
YanıtlaSilSevgiler
Babana sağlıklı, huzurlu uzun ömürler dilerim sevgili Mai. Çokkkkk teşekkür ederim ziyaretin ve yorumun için. Sevgilerimle 🤗🌺
Silayyyyy duygulandırdııın yaa :)
YanıtlaSilCanımmm 🙏🤗🌺
SilÇocukluktan belliymiş akademisyen olacağı.Ben de üniversite okurken babamı kaybetmiştim :(( Bu sıcak yazı için teşekkür ederim :))
YanıtlaSilBabacığına Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun Yurdagülcüğüm. Teşekkür ederim ilgine🤗🌺🤚
SilNe güzel yazmışsın Sibelcim, kalemine sağlık, etkilenmemek elde değil. 😊🌺
YanıtlaSilTeşekkür ederim Duygucuğum, sağ olasın🤗🌺🤚
SilÇok etkileyici, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBabam geçen hafta kalp krizi geçirdi ama durumu iyi şu an çok şükür. Ama o gün nasıl hissettiğimi, onu kaybedeceğim diye nasıl korktuğumu anlatamam...
Aaaa Zeynepciğim çok geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim babacığına. İnşallah eskisinden de sağlıklı olsun, Senin gibi bir evlat en güzel ilaçtır zaten😍 😍🌺
SilOkurken insanın taa yüreğinden vuruyor. Bu nasıl duygu yüklü bir yazı...Beğenmemin ötesinde çok sevdim. Yıldız Hanım, bu anlamlı yazı için sizi can-ı gönülden tebrik ediyorum. Beyninize, kaleminize, yüreğinize sağlık olsun.
YanıtlaSilAyyyyy ne güzel sözler bunlar. Çokkkkk teşekkür ederim sevgili Nazlı Hanım 🙏😍🌺🤗
SilAllah rahmet eylesin. Yüreklere dokunan bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim 😊🤚
SilBu güzel öyküyü, babalar günü hediyesi olarak aldım. Çok etkilendim. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilNe mutlu bana. Çok teşekkür ederim kıymetli Yunis Bey. Babalar gününüz kutlu olsun 😊🤚
SilBu konu benim biraz yaralı olduğum bir konu. Mesafeli de olsa babamla iletişimimiz sürüyor ama bazı kırgınlıklar düzelmiyor. Neyse ki eşim iyi bir baba 🙏
YanıtlaSilBeyoğlu anılarından az çok biliyorum Deryacığım. Bazen hayat erlen olgunlaştırıyor. Eşini kutluyorum. Eminim oğlun da çok iyi bir baba olacak. Sevgilerimle😍🌺
SilÇok etkileyici, duygulandıran bir yazı:( Çok sevdim, kaleminize sağlık Sibel Hanım:)))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Sevgiler 🤗🤚
SilMerhabalar.
YanıtlaSilTebrik ederim. Ne güzel bir hikayeydi. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Bu güzel hikayeden bir bölümünü alarak yorumun içinde paylaşmayı istedim.
"...Yaradılışıma, yeteneklerime uygun düşen, her zaman hayallerimi süsleyen bu mesleğe yönelişimde; çocukken önüme set çekmeyen, düşlerime, hedeflerime “saçmalık” demeyen, söylediklerime, yaptıklarıma gülüp geçmeyen aileme, öğretmenlerime ne kadar teşekkür etsem azdır..."
Evet, ben de bu aileye ve bu çocuğu eğiten ve öğreten öğretmene teşekkür ederim.
Hayatta olan babalarımızın ve kaybettiğimiz babalarımızın babalar günü kutlu olsun.
Sağlıcakla ve esen kalın.
Çok teşekkür ederim kıymetli yorumunuz için Recep Bey. Sizin de geçmiş babalar gününüz kutlu olsun. Evlatlarınızla, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı mutlu günler dilerim😊🤚
SilAhh, içim cız etti... Çok güzel bir hikaye olmuş...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Sevgiler 🤗
SilDuygu dolu bir yazıydı, çok teşekkür ediyorum canım. Hayatını kaybeden babalarımıza Allah'tan gani gani rahmet diliyorum. Bizi izlediklerine inanıyorum 🌹
YanıtlaSilAminnn sevgili Film gündemi.🙏🙏🙏 Teşekkür ederim kıymetli yorumun için 😊🤚
SilDuygulandım hocam. Allah rahmet eylesin. Bu arada hayır bayramlar
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. İyi bayramlar dilerim 😊🤚
Silİyi bayramlar :)
YanıtlaSilNe kadar anlamlı ve duygusal bir yazı.. Kaleminize sağlık.
Allah rahmet eylesin...
Çok teşekkür ederim. Size de iyi bayramlar 😊🤚
SilBaba konusu benim hassas konum 22 yıl önce kaybettim babamı...Bu yazıyı okurken çok duygulandım. Ne kadar içten ve güzel yazmışsın canım, kalemine yüreğine sağlık...
YanıtlaSilÇok erken bir kayıp olmuş Sevilciğim. Başın sağ olsun. Anne babaların yeri gerçekten dolmuyor. Senin gibi topluma faydalı bir insan yetiştiren babana Allah'tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın. Mekanı cennet olsun🙏.
Silçok duygulandım tatlım çok güzel anlatmışsın
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Lerzancığım 🙏😍🤗
SilYeni yazın var mı diye bakmaya gelmiştim canım, gelmişken bir kahveni içerim :))
YanıtlaSilKafeinsiz kahve tedarik edeceğim senin için. Niyetlerimizin gerçek olması dileğiyle Sevilciğim 😍🤚
SilKafeinsiz kahvelerimizi şöyle karşılıklı içmek dileğiyle canım :)
Silİnşallah canım inşallah 🙏😍🌺🤗
SilBabam hayatta değil, 1 sene oldu, baba olmak değil de gerçekten baba olabilmek mühim bence. Yoksa baban hayattayken de babana hasret yaşıyorsun bu hayatı. Okurken çok duygulandım. Harika olmuş. Kalemine, güzel ruhuna sağlık ^^
YanıtlaSilBabalık, annelik çok önemli makamlar. Sorumlulukları çok büyük. Her çocuk hak ettiği ortama doğamayabiliyor. Buna da kader deniyor. Birey olarak, toplum olarak daha fazla bilinçlenmeye, gelişmeye ihtiyacımız var. Babana Allah'tan rahmet diliyorum sevgili Zencefilly. Ziyaretin ve değerli yorumun için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle :))
Sil