KELİME OYUNU 16 BİR MELTEM KASIRGASI

53


KELİME OYUNU 16 (BİR MELTEM KASIRGASI)


Merhaba Arkadaşlar,

Bu haftanın sihirli kelimelerini sevgili Duygu Emanet arkadaşımız verdi: "Gölge, gerçek, aile, çaba, cesaret" Kendisine teşekkür ediyor ve öykümü paylaşıyorum. Kalınız Sağlıcakla...

 

BİR MELTEM KASIRGASI

Çocuk parkında tanıştık Meltem’le. Salıncaktan savrularak yere düşen yavrumu benden önce fark edip ona doğru koştuğunda ben de peşinden seğirtmiş, önce minnet dolu gözlerimle sonra da sözlerimle teşekkür etmiştim.  

O, hem pusetteki bebeğine hem de beş yaşındaki kızına aynı anda göz kulak olabiliyorken ben yegâne çocuğuma sahip çıkmakta zorlanıyordum. Zira on beş gündür işsizdim. Dalgındım, yalnızdım. Gölgesi bile olmayan zifiri bir karanlıktaydım. Patronum iflas etmiş, diğer çalışanlarla birlikte hepimizi kapının önüne koymuştu. Yalnız yaşayan dul bir kadın olarak ne yapacağımı bilemez bir haldeyken Meltem, sihirli değneği ile önce düşen oğluma sonra da bana dokunmuş, bizi yeniden hayata bağlamıştı.

Yeni arkadaşımın yoğun çabaları sonuç verdiğinde ilk kez tahsilime uygun bir işe girmenin mutluluğunu yaşıyordum. Takip eden günlerde biraz daha yakınlaştık Meltem’le. Her hafta sonu, aynı saatte, aynı parkta buluşuyor kimi zaman dertleşiyor, kimi zamanda çocuklarımızla birlikte gülüp eğleniyorduk. Termosa koyduğum kahveye, onun yaptığı tarçınlı kurabiyeler eşlik ediyordu. Hayatım boyunca herkese kolayca içini dökebilen, her şeyini olduğu gibi anlatan biri olmadım, Meltem'e bile. Zaten o da anlattığım kadarıyla yetinir, asla üstelemezdi. Coşkun yaşam enerjisini, iç sükûneti ile dengelemeyi başarabilen nadir insanlardan biriydi. Konuşmaları, davranışları nazik, ölçülü, dengeliydi. Dediğine göre ilk eşinden boşandığında Kızı Nil, iki yaşındaymış. Aradığı mutluluğu ancak ikinci evliliğinde yakalamış. 

Yalnız yaşayan kadınlara karşı, hemcinslerimin sergilediği önyargılı, mesafeli tavırların hiçbiri yoktu Meltem'de. Bana hep cesaret, moral aşılar, kendini örnek göstererek "hayat herkese, her zaman ikinci bir şans sunar" derdi. Bir araya geldiğimizde, cepheden kaçan eski kocamın yüzüme bıraktığı hüzün bulutlarını ışık hızıyla savuşturur, acılarımı kısa süreliğine de olsa unuttururdu. Yaralarımı deşmeyen dostluğuna minnettar, kendi mutluluğunu gözüme sokmayacak kadar düşünceli olabilmesine ise hayran kalırdım. Onun bu hassasiyeti rahmetli anneannemin bize anlattığı bir hikâyeyi anımsatmıştı: Özlemle yâd edilen o eski zamanlarda, anneannemin komşuluk yaptığı hanım arkadaşlarından birinin kocası amansız bir hastalığa yakalanıp ölmüş. Kadıncağız bir anda yapayalnız kalmış. Anneannem dedemle dışarı çıkıyorken eşine; “sen önden çık bey, ben geliyorum” dermiş. O hanım arkadaşının evinin önünden eşiyle yan yana, kol kola geçip gitmekten ar eder, onu üzmekten çekinirmiş. Anlatılanlara göre o devrin, o mahallenin insanları anneannem gibi çok nahif, çok ince düşünceliymiş.

Arkadaşımın rahatsızlanan kızını ziyaret etmek üzere evlerine ilk kez gittiğim o gün, beni bekleyen sürprizden bihaberdim. Vestiyerin önündeki kısa hoşbeşten sonra oğlum, Nil’in odasına doğru koşarken ben de salona buyur edildim. Mutluluğunu, eşine olan sevdasını tıpkı anneannemin yaptığı gibi benden sakınarak yaşayan, ince ruhlu arkadaşımın konsolun üzerinde duran düğün fotoğraflarına takıldı gözüm. Mutlu çiftin simasına yayılan tebessüm, gümüş çerçeve içinde koruma altına alınmış gibiydi. Gözlerinin içi gülen, güzel yüzlü geline ise tanıdık bir çehre eşlik ediyordu. Evet, yanlış görmüyordum, oydu, hem de ta kendisiydi. O tanıdık kişi, eski eşimden başkası değildi. 

Hayat ne kadar da ilginç böyle! Bana türlü türlü oyunlar oynamaya, hiç ummadığım sürprizler yapmaya devam ediyor. Neden bu kadar kötü hissediyorum şimdi kendimi? Vücudum neden yaprak gibi titriyor? Başım neden dönüyor? Bana sormaksızın süzülen gözyaşlarıma neden mani olamıyorum? Meltem’le bir ortak yönümüz daha varmış’ diye neden sevinemiyorum.  O fotoğraflara dalgın dalgın bakarken, yanıma gelip: “Aaaaaa anne, babamın bu fotoğrafta ne işi var?” diye soran oğluma neden cevap veremiyorum? Acaba öğrenemediğim hangi hayat dersinin ikmali bu?  Gerçekten bilmek istiyorum Meltem, her şeye verilecek makul bir cevabını vardır senin, sen söyle nerede hata yapıyorum? Neden önce bulup sonra kaybediyorum? Kimin ahını almış olabilirim? Kaybettiklerim beni terk edip giderken bunları hak etmek için ne yapmış ya da ne yapmamış olabilirim? İçim neden bu kadar acıyor Meltem? Neden susuyorsun? Bir şeyler söyesene, beni teselli etsene... Yok, bu onun ikizi falan desene, her zaman avuttuğun gibi avutsana beni Meltem…

O an, yaşadığım şoktan habersiz, mutfağa kahve yapmaya giden arkadaşımın günler önce söylediği sözler geçiyor aklımdan: 

“Hayatta her şeye hazırlıklı olmalısın. Dostun, arkadaşın, komşun, sevgilin, eşin, ailen gün gelir gider, geriye bir tek sen kalırsın. Tek dostun sensin. O yüzden öncelikle kendini düşünmelisin, kendine iyi davranmalısın. Kendini mutlu etmelisin ki başkalarını da mutlu edebilesin.” Evet, bunlar senin sözlerin. Sanki geleceğimizi okumuş ve beni bugüne hazırlamışsın. Evet, gerçekten de çok haklıymışsın Meltem; hayatıma giren herkes çekip gitti: eşim, dostum, ailem, arkadaşım, sırdaşım… Geriye boş çuval misali yine bir tek ben kaldım. Zaten oldum olası hep tek başına, hep en arkadaydım. Senin yoldaşlığında tekeri patlak, camı kırık yaşam otobüsünün birkaç sıra  daha önünden kendime yeni bir yer açtığımı sanmıştım oysa. Ama onu bile yapamamışım. Aslıma rücu etmişken neden yadırgıyorum ki şimdi yerimi? Keşke o köhne otobüsün içinde, her ani frenle sağa sola yalpalamayan, ayakları yere sağlam basan, daha iyi, daha dirayetli bir yolcu olabilseydim. Hatta sürücü koltuğuna oturup manevralarımı ustalıkla yönetebilseydim. Keşke şu an sana söz verdiğim gibi kendimi mutlu edecek, kendime iyi davranacak az biraz mecalim olsaydı, ama ne yazık ki yok.  Öyle bir isteğim de yok... 

Söylesene Meltem şimdi ne yapmam, ne söylemem gerek? Şu kapıdan sessizce çıkıp gitmeli miyim yoksa arka arkaya sualler mi yöneltmeliyim; "Denize nazır o çocuk parkı, o yeşil sığınağım, üzerinde soluklanıp mutlu anlar çaldığım o pembe bankım yok mu artık? Dostluğumuz, anılarımız, yarınlarımız, çocuklarımızın kardeşliği, şen kahkahalarımız sona mı erdi? Tarçınlı kurabiye, sade kahve, kaydırağın gıcırtısı, kuşlarını cıvıltısı, ahşap salıncağın esintisi hepsi yitip gitti mi? Onun kokusu muydu seni bana yaklaştıran? Onun gözleri miydi masum yüzüne yayılan? Yoksa yazgımın imtihanı mıydı beni bu eve çağıran? Kendimi değil de cansiperane sevdiklerimi öncellerken mi kaybettim her şeyimi? Söylesene güzel arkadaşım yoksa, yoksa senin için mi terk etti beni?

 


Not: İlgili "bilişim yasaları" gereği her hakkı saklıdır.

Yorum Gönder

53 Yorumlar
  1. Çok samimi ve etkileyici bir öyküydü. Kadını anlayabiliyorum. Durumu kabullenmek zor ve engelleri aşmak lazım. Kadının çaresizliğini, gel gitlerini çok iyi yansıtmışsın. Keşke devamı olsa da okusak. Hayran kaldım, kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Duygucuğum, sağolasın. Sevgiler :))

      Sil
  2. Kaleminize sağlık, etkileyici bir yazı. Bu arada kitabınızı kitapçılarda bulmak gerçekten çok zor. Bugün artı pes edip D&R 'dan siparişi verdim ve haftaya elimde olacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Sezgin Bey. Evet haklısınız, ben de artık internetten sipariş veriyorum. Sanal kitap sitelerinin pek çoğunda mevcut. İlgi göstermenize çok sevindim. İnşallah okuduktan sonra değerli görüşlerinizi/eleştirilerinizi esirgemezsiniz. Selamlarımla :))

      Sil
  3. Çok umutlu başladı hikâye ama çok fena ters köşe yaptı. Tebrikler. Üzücü ve çelişkili bir durum. Umarım devamını yazarsın ve karakterimiz o karanlıktan kendi gücüyle çıkmak için bir mum yakar. ☺️ Kaleminize sağlık çok sağlam bir hikayeydi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli yorumun ve katkın için çok teşekkür ederim Okurix.

      Sil
  4. Yine harika bir öykü. Kafamda bir çok soru belirdi, ne yapardım öyle bir durumda bilemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok zor gerçekten de. Allah kkimseyi böyle bir duruma düşürmesin.

      Sil
  5. Umut dolu okuyordum yazıyı ki ben de karakter gibi şok oldum, devamı olsa keşke çok güzel yazmışsınız, merak uyandırdı açıkçası... Cümleler çok samimi ve betimlemeler bir o kadar güzel yazılmış, gerçekten kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şaşırtmayı seviyorum Dode. Beğenmene sevindim. Çok teşekkür ederim 😊🤚

      Sil
  6. Çokkkkk teşekkür ederim canım 🙏😊🤚

    YanıtlaSil
  7. Fikrimi söyleyeyim önce. Böyle bir durumda, en baştaki o samimiyet dostluk bence kalmaz. Çünkü ortada yaşanmış bir geçmiş ve o geçmişten gelen ortak bir nokta var. O ortak nokta ise bağlayıcı değil maalesef.
    Anlatım hikaye çok güzel.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım Meltem de senin gibi düşünüyor. 😇🙃 Çokkkkk teşekkür ederim bu güzel yorum ve katkı için. Sevgilerimle

      Sil
  8. Ayy ben çok üzüldüm şimdi ya yine gerçek gibi okudum öykü olduğunu unuttum . Içim bi cız etti.
    Ha başıma gelse hemen kaçar gider

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir daha da asla Meltemin yüzüne bakmam bilerek bana iyi davranmış derim hatta :))))

      Sil
    2. Ahhh ahhh Sevimciğim, yazdıklarımı okurken benim de içim cız ediyor🙃🙃🙃😇😇

      Sil
  9. Çok güzel hayat dersleri var. Emeğinize sağlık. Her insan hayatının belirli bir aşamasında bir başına kalma durumuyla imtihan oluyor gibi. Çok teşekkürler Yıldız Hanım, hikayenize on üzerinden on verdim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim Fatih Bey 😊🤚

      Sil
    2. Rica ederim ne demek lafı mı olur.:)

      Sil
  10. Ben de herkes gibi umutla okurken ters köşe şaşırttı.Acı da olsa çok güzeldi, keşke devamı gelse:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Gülten, gelir belki devamı😊🤚

      Sil
  11. oyyyyy yaaa ne tesadüf valla bak bu da türk filmiiii gibiii :) filiz akın suzan avcı kartal tibet :)

    YanıtlaSil
  12. Çok şaşırdım çok. İnsanın neyle karşılaşacağı hiç belli olmuyor gerçekten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle gerçekten de. Bu bana ilk ziyaretiniz, teşekkür ederim. Her zaman beklerim. Sizi takibe aldım bu arada 😊🤚

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim. :) Sık sık gelirim.

      Sil
  13. Sonu çok vurucuydu yahu. Hiç beklemediğim yerden vurdun beni :)

    YanıtlaSil
  14. Hikayelerinizi sabah mı/akşam mı yazıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genelde akşam, el ayak çekilince. Neden sordunuz? Biraz defresif mi geldi😇😇😊

      Sil
    2. Estağfurullah. Okuduklarımdan ziyade okumadıklarımı da merak ediyorum.

      Sil
  15. Ne kadar akıcı bir öykü olmuş :)
    Öykülerini çok sevdiğimi söylemiş miydim canım ? Benimle birlikte bir çok arkadaşım da sevdi hem de.
    Yaz, durmadan yaz sen!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tülin ciğim canımmm😊, ne güzel bir yorum bu. Çok mutlu oldum. Sana ve Kıymetli arkadaşlarına çok çok teşekkür ederim
      Sevgi ve selamlarımla 🙏😍🌺

      Sil
  16. öyle bir durumda ne yapardım bilemedim :) kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  17. ruh halimi dibe çekti, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  18. Sibelciğim ne güzel yazmışsın sonu çok ters köşe ve sarsıcı oldu gerçekten..Kalemine sağlık canım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Sevilciğim, bu kez biraz fazla sarsıcı oldu galiba😇.

      Sil
  19. Ah yıldızcım acıklı sonları sevmesemde guzeldı ellerıne saglık. kısısel gelısım kıtabı okuyorum en cok <3

    YanıtlaSil
  20. Teşekkür ederim canım. Sağolasın 😍🤚

    YanıtlaSil
  21. Beklenmedik bir son oldu, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  22. Meltem geri gelmeli ve bu öykü sürmeli. Devamını merak ediyorum açıkçası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim. Kim bilir ne olur, Meltem ne yapar?

      Sil
  23. Great article. I followed your blog now. Thx

    YanıtlaSil
  24. sonunda ters köşe oldum hiç böyle beklemiyordum ama harika olmuş

    YanıtlaSil
  25. Teşekkür ederim canım 🙏😍🌺🤚

    YanıtlaSil
  26. ay şaşırdım sonuna gerçekten şok edici bir olay üzüldüm yaa. hadi onun tanımaması normal diyelim de meltem hiç mi görmemiş kocasının eski eşinin fotoğrafını bilerek mi yaklaşmış ki yani çok trajik buu kalemine sağlıık :) bu arada anneannesinin geçmişteki ince davranışı çok hoş çok sevdim anneanneyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz şaşırtmak istedim. "Ne varsa eskilerde var azizim😊😊"
      Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 🙏😊🌺

      Sil
  27. Vay bu nasıl bir öykü, bu nasıl bir yazgı... Kelimelerin seçilişi, cümlelerin akışı, duygu aktarımı herşey harika! :) bravo diyorum.. Araya sıkıştırılan kadim büyüklerimizin örnek davranışı da kalpleri dolduruyor <3 <3 Tebrikler, tebrikler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim bu güzel yorum için Momentos, çok mutlu ettin beni 🙏😊🌺

      Sil
Yorum Gönder
Üst