Alzheimer çoğunlukla yaşlılıkla birlikte
ortaya çıkan, hatta çağın vebası olarak nitelendirilen, bir ileri yaş
hastalığı. Keşfeden doktorun adıyla anılan bu hastalık başta hafıza olmak üzere
çoğu entelektüel aktiviteleri olumsuz etkiliyor. Korkutucu olan şu ki
“2050 yılında Türkiye’nin dünyada en fazla Alzheimer hastasına sahip 4. ülke
olacağı” belirtilmiş (Kaynak: acibadem.com.tr). O yüzden akli melekelerimizin
kıymetini bilip hem beden hem de ruh sağlığımıza ve bu ikisi arasındaki
koordinasyona çok dikkat etmeliyiz.
Yazının başında Alzhemier ile ilgili
bunca lafı neden mi ettim?
2021 yılında vizyona giren “The Father -
Baba” filmi; bu hastalıkla ilgili bazı gerçekleri, değişik bir anlatım tekniği
kullanarak gözler önüne seriyor da ondan. Geçen akşam eşimin önerisi üzerine
beIN CONNECT’te bağlanarak izlediğimiz filmin baş rolünde Oscar
ödüllü oyuncular Anthony Hopkins ve Olivia Colman var. Yönetmen Florian
Zeller’ın aynı isimli tiyatro oyunundan beyazperdeye uyarlanmış ve ‘En iyi
film’ dâhil altı dalda Akademi Ödülü adaylığına layık görülmüş film, tiyatro
oyunu olarak da pek çok ödül almış. Konusu kısaca; “yaşı ilerledikçe, zaman
algısından, zihninden, çevresinden gittikçe kopan yaşlı bir adam ve onun
bakımını üstlenen kızının yaşadıkları” ile ilgili (Dikkat; Spoiler
içerir).
Filmi benzerlerinden ayıran en önemli husus;
hastalığı yaşayan kişinin birebir kendi bakış açısından, kendi görsel ve
zihinsel algısından yola çıkılarak çekilmiş olması. Bir başka deyişle her
şeyi hastanın gözünden izliyor ve onun zihin bulanıklılıklarına bizzat
şahitlik ediyoruz. Hayal ve gerçeği; olanı ve olmayanı birbirinden ayıklamak
çok kolay olmuyor. Film hem hastanın hem de hasta yakının yaşadıklarını büyük
bir ustalık ve incelikle gözler önüne sererken izleyicilere de empati
kurduruyor.
Filmin son sahneleri en dramatik yerleri
bana göre. Başkarakter, içerisinde bulunduğu durumun verdiği çaresizlikle adeta
çocuklaşıyor, ağlıyor, annesini istiyor… Film bittikten
sonra kendinizi pek çok şeyin muhasebesini yaparken buluyorsunuz. Öyle bir
hastalık ki bu insana en sevdiklerini, en yakınındakileri bile
unutturabiliyor. Aynı soru pek çok kez soruluyor, aynı cevaplar tekrar
ediliyor. Her gün sil baştan yeniden yaşanıyor.
Peki ya bu hastalıkla ilgili siz ne
düşünüyorsunuz? Genetik yatkınlık dışında, yaşamın ağır yükü altında ezilip yorulan
ve farkında bile olmadan unutmayı seçen hassas ruhların bir nevi kaçış/çıkış
yolu mu acaba ne dersiniz?
Filmin adı bile hüzünlü olduğunu hissettiriyor sanki. :)
YanıtlaSilHastalık hakkında soruda belirttiğiniz şeye katılıyorum. İnsan bir yerden sonra maruz kaldığı şeyleri unutup huzurlu bir hayat istediği için bu hastalık ortaya çıkabilir diye düşünüyorum şahsen. :)
Çok teşekkür ederim ziyaretin ve yorumun için sevgili Mor Düşler Kitaplığı :))
SilFilmi izlemedim, izleyebilir miyim bilmiyorum? Allah kimseye yaşatmasın, çok kötü bir hastalık, ne kadar kötü olduğunu tahmin edemezsiniz. Hastalığın bütün aşamalarını çok yakından bilen biri olarak söylüyorum. Elinizden hiçbir şey gelmiyor, göz göre göre eriyor en yakınınızdaki insan. Sabır sınırlarını zorlayan bir hastalık...
YanıtlaSilEn vahimi de insanın elinden bir şey gelmemesi değil mi Kitapkeşfi? Bildiğim kadarıyla ilaçlar bu hastalığı tamamen iyileştiremiyor, sadece süreci yavaşlatıyor. Ayrıca hastalar kadar hasta yakınlarının da rehabilitie edilmesi gerekiyor. Bu süreçlere tanık olmuş biri olarak kolay şeyler yaşamadığını ve elinden gelenin en iyisini yaptığını tahmin edebiliyorum. Teşekkür ederim değerli yorumun için canım.
Silİlaçlar maalesef hiçbir işe yaramıyor. Doktorlar da ne yazık ki bu hastalık hakkında tam bilgiye sahip değil, ilaç veriyorlar kullanın diyorlar, bir süre sonra tekrar görelim diyorlar, net olarak hiçbir bilgi vermiyorlar, farklı hastanelerdeki doktorlar da aynı. İlaçlar bir süre uyuşturuyor, sonra başa sarıyorsunuz. Bu hastalık hakkında tam bir araştırma yapılmıyor, çağın en kötü hastalığı, çok korkutucu. Hasta yakınları ne kadar bilinçli olsa da yaşayınca maalesef o bilinçte kalmak kolay olmuyor, sabır istiyor hem de çok ama çok fazla sabır istiyor. Kimsenin yaşamaması dileğiyle diyorum.
SilAminnn canım 🙏
SilAmin sevgili Müfred, amiiinnnn...
YanıtlaSilEn korkulanlardan biri kesinlikle, sıralama yapacak olmamız da çok kötü
YanıtlaSilİnşallah yanılırlar diyelim Yazıhanem. Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 🙏🤚
SilEs una bella película Enamorada de las letras
YanıtlaSilGracias
SilHopkins'e bir kere daha şapka çıkartmıştım bu filmde... İnanılmaz bir oyunculuk sergilemiş ve filmi alıp götürmüş.
YanıtlaSilFilmin sekanslarına bayılmıştım ben, Hopkins gözünden izlemek farklı bir duyguydu.
Favorilerim arasındadır bu film benim ♥
Evet gerçekten de hayranlık uyandırıcı bir performans sergilemiş. Bu filmi izleyen çoktur eminim. Ben biraz geç kalmışım :)) Çok teşekkür ederim bu değerli katk için . Sevgiler :))
SilBaşlığı okuyunca filmi The Godfather ile karıştırmam ve mümkün değil canım o film 2021 de vizyona girmiş olamaz diye dertlere gark olmama ne diyelim. :D
YanıtlaSilBöyle bir çağrışım yaptıracağını tahmin etmiştim :)) Çok teşekkürler ziyaret ve yorum için :))
Siletkileyici bu tabii çok hem de :) ama bu bir film sayılmaz, belgesel tarzı çekilmiş, kurgu film tarzında çekilmemiş, buna belgesel demeli, film değil :)
YanıtlaSilSevgili Deep, evet biraz belgesel tadında. Sanırım yönetenmenin, bir tiyatro yönetmeni olmasından kaynaklanıyor :))
SilGercekten çok zor bir hastalık annemin 2 teyzesi de bu hastalık sonucu daha doğru yarattığı komplikasyonlar sonucu vefat etti. Yasayana da bakana da aşırı zor :(
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin Sevimciğim. Mekanları cennet olsun. Gerçekten de zor bir durum. Hastalara şifa, bakanlara kuvvet diliyorum tüm kalbimle 🙏
SilZor bir hastalık, ayrıca filmin fragmanını izlemiştim. Müthiş oyunculuklar vardı. Bu arada geçen hafta otoimmün rahatsızlıkların tümü ve Alzheimer için bir umut ışığı tedavi yöntemi deneniyormuş ve şimdiye kadar alınan sonuçlar başarılı. Umuyorum belki yakın zamanda bu hastalıktan hiç bahsetmeyiz bile.. 🙏
YanıtlaSilNe güzel bir haber bu. Çok sevindim 🙏🙏. Tedavi olmayı bekleyen herkes en kısa zamanda şifalansın inşallah sevgili Momentos 🙏🤗🤚
SilAlzheimer çok zor bir hastalık ..Film birkaç yerde daha karşıma çıktı canım. Anthony Hopkins'i çok severim o nedenle bu filmi izlemek istiyorum. Tanıtım için teşekkürler Sibelciğim :)
YanıtlaSilRica ederim Sevilciğim. İnşallah izledikten sonra da üzerinde konuşma/yazışma fırsatımız olur :)) Sevgiler :))
SilZor bir hastalık, bakana çok daha zor. Genetik faktörlerin etken olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında tıbbın tam olarak anlayıp çare ürettiği bir rahatsızlık değil henüz.
YanıtlaSilEvet ne yazık ki dediğiniz gibi Mr. Kaplan. Umarım tez zamanda etkin bir tedavi, etkin bir ilaç bulunur. Çek teşekkürler ziyaretiniz için. Selamlar :))
SilHer türlü hastalık tedirgin edici de olsa, fiziksel hastalıklar beni çok korkutmuyor.. Ama zihinsel rahatsızlıklar çok tedirgin edici, bilincin, şuurun yerinde olmaması, zaman zaman gidip gelmesi çok ağır olmalı:(
YanıtlaSilEvet Sezgin Bey, akıl, şuur sağlığı en az fiziksel sağlığımız kadar hatta ondan da önemli. Kimse muhtaç halde yaşamak istemez. Sağlıklı, kaliteli bir yaş alma sürecimiz olsun inşallah 🙏
SilDram sevmesem de güzel bir filme benziyor. İzleyeyim bir ara. Teşekkürler sevgiler canım 💞
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Deryacığım 😍🤗🤚
SilYakınları alzheimer olan tanıdıklarım oldu, o kadar zor bir durum ki. Filmi izlemedim ama hastanın kendi gözünden anlatılması ilgincmis, izlemeyi planlıyorum
YanıtlaSilAllah yardımcıları olsun. İnşallah filmi izleme fırsatı yakalarsın Tosbağa Günlüğü. Çok teşekkür ederim ziyaretin için :))
SilBaba filminin yorumu harikaydı. İlk çıktığı zaman izlemiştim. Başta izleyebilir miyim diye korkmuştum ama ilk dakikalarda müzikle beraber sardı hemen. Müziği doğru hatırlıyorum umarım :) Filmden değil ama başka bir şeyden bahsedeceğim. Bloglarda bazen çocukluk anılarıyla ilgili paylaşımlar oluyor. Ya da okunan kitaplar yorumlanıyor. Bu yazılar, geçmişe yolculuk yaptırıyor; Unutmuş olduğumuz bir anıyı, bir kitabı, bir filmi ya da bir köy evinin gömme dolabının mavi çerçevesini hatırlatıyor. Zihnin kapıları açılıyor yani. Yazını okurken aklımdan çıkmış olan filmin müziği geldi mesela aklıma. :) Yazının başlarında koordinasyondan bahsetmiştin. Biraz da bunun çağrışımıyla blogların, yorumlaşmanın görünmeyen faydasına değinmek istedim.
YanıtlaSilİyi ki varız diyorum :)
Evet gerçekten de blog okumanın, blog yazmanın, yorumlaşmanın çok yönlü katkıları oluyor. Dediğin gibi zaman zaman anılara gidiyorUM; okuduklarımdan, öğrendiklerimden istifade etmeye çalışıyorum ben de.
SilFilmin müziğini unutamadığını belirtmişsin ya hani, isim benzerliği yüzünden Godfather filmiyle karıştırmış olabilir misin diye geldi aklıma. Çok teşekkür ederim ziyaretin ve yorumun için sevgili Film Gündemi :))
Projemin uğraşından dolayı biraz bloglara uğrayamadım kusura bakmayın şimdi çay içmeye geldim eğer kırmaz ikram ederseniz tabi :) Kızarsanız da şurada sessizce büzülür otururum ben :D
YanıtlaSilYorumu yazdım hemen paylaşa tıkladım yahu :) Heyecandan o heyecandan :)
SilFilm çok iyi gerçekten bayıldım ben eşimle beraber izledik. Ayrıca çok iyi bir anlatım olmuş :)
Estağfurullah, kızmak olur mu hiç Sinan kardeşim. Hoşgeldin sefa geldin. Çay da var, kahve da var.
SilNe istersen içebilirsin. Proje çalışmalarında kolaylıklar dilerim 😊😊🤚
Filmi izlemiş ve beğenmiş olmana sevindim. Eşine de sevgiler selamlar 😊🤚
SilO halde bi bardak çay alayım :)
SilAfiyet olsun 😊🤚
SilFilmi izlemedim ama o kadar zor bir hastalık ki... Umarım hep sağlıklı oluruz.. Son paragrafına da katılıyorum, bence ruhsal olarak da bu hastalık tetikleniyor olabilir.
YanıtlaSilAminnn inşallah. Çok teşekkür ederim ziyaret ve yorum için sevgili Kağıt Salıncak
SilRahmetli dedem bu hastalıktan vefat etti. Ailedeki tek Alzheimer hastası oydu. Tabii bizde bir panik oluştu. Genetik bir hastalık dendiği için insan hemen kendini düşünüyor. Tabii bunun birçok farklı etmeni var. Ailedeki herkes Alzheimer olacak diye kesin bir şey yok.
YanıtlaSilDedem kafası çok çalışan, köydeki resmi işleri, sayım ve hesap işlerini yapan biriydi. Onun bu hastalığa yakalanması bizi çok üzdü. Zor bir hastalık. Allah kimseye yaşatmasın.
Amin Şuleciğim. Dedene Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhu şad olsun. Bu hastalığın kimi, ne zaman esir edeceği hiç belli olmuyor. Sağlıklı günlerimiz olsun inşallah.
SilGördüm ama izlemedim, izleyemem sanırım konusundan dolayı ama bu yüzden de yazını okudum. Teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sevgiler 😊🤚
Sil