BABA FİLMİ

45

 

ALZHEIMER

Alzheimer çoğunlukla yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan, hatta çağın vebası olarak nitelendirilen, bir ileri yaş hastalığı. Keşfeden doktorun adıyla anılan bu hastalık başta hafıza olmak üzere çoğu entelektüel aktiviteleri olumsuz etkiliyor. Korkutucu olan şu ki “2050 yılında Türkiye’nin dünyada en fazla Alzheimer hastasına sahip 4. ülke olacağı” belirtilmiş (Kaynak: acibadem.com.tr). O yüzden akli melekelerimizin kıymetini bilip hem beden hem de ruh sağlığımıza ve bu ikisi arasındaki koordinasyona çok dikkat etmeliyiz.

Yazının başında Alzhemier ile ilgili bunca lafı neden mi ettim?

2021 yılında vizyona giren “The Father - Babafilmi; bu hastalıkla ilgili bazı gerçekleri, değişik bir anlatım tekniği kullanarak gözler önüne seriyor da ondan. Geçen akşam eşimin önerisi üzerine beIN CONNECT’te bağlanarak izlediğimiz filmin baş rolünde Oscar ödüllü oyuncular Anthony Hopkins ve Olivia Colman var. Yönetmen Florian Zeller’ın aynı isimli tiyatro oyunundan beyazperdeye uyarlanmış ve ‘En iyi film’ dâhil altı dalda Akademi Ödülü adaylığına layık görülmüş film, tiyatro oyunu olarak da pek çok ödül almış. Konusu kısaca; “yaşı ilerledikçe, zaman algısından, zihninden, çevresinden gittikçe kopan yaşlı bir adam ve onun bakımını üstlenen kızının yaşadıkları” ile ilgili (Dikkat; Spoiler içerir).

Filmi benzerlerinden ayıran en önemli husus; hastalığı yaşayan kişinin birebir kendi bakış açısından, kendi görsel ve zihinsel algısından yola çıkılarak çekilmiş olması. Bir başka deyişle her şeyi hastanın gözünden izliyor ve onun zihin bulanıklılıklarına bizzat şahitlik ediyoruz. Hayal ve gerçeği; olanı ve olmayanı birbirinden ayıklamak çok kolay olmuyor. Film hem hastanın hem de hasta yakının yaşadıklarını büyük bir ustalık ve incelikle gözler önüne sererken izleyicilere de empati kurduruyor.

Filmin son sahneleri en dramatik yerleri bana göre. Başkarakter, içerisinde bulunduğu durumun verdiği çaresizlikle adeta çocuklaşıyor, ağlıyor, annesini istiyor… Film bittikten sonra kendinizi pek çok şeyin muhasebesini yaparken buluyorsunuz. Öyle bir hastalık ki bu insana en sevdiklerini, en yakınındakileri bile unutturabiliyor.  Aynı soru pek çok kez soruluyor, aynı cevaplar tekrar ediliyor. Her gün sil baştan yeniden yaşanıyor.

Peki ya bu hastalıkla ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Genetik yatkınlık dışında, yaşamın ağır yükü altında ezilip yorulan ve farkında bile olmadan unutmayı seçen hassas ruhların bir nevi kaçış/çıkış yolu mu acaba ne dersiniz? 

 


Yorum Gönder

45 Yorumlar
  1. Filmin adı bile hüzünlü olduğunu hissettiriyor sanki. :)
    Hastalık hakkında soruda belirttiğiniz şeye katılıyorum. İnsan bir yerden sonra maruz kaldığı şeyleri unutup huzurlu bir hayat istediği için bu hastalık ortaya çıkabilir diye düşünüyorum şahsen. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ziyaretin ve yorumun için sevgili Mor Düşler Kitaplığı :))

      Sil
  2. Filmi izlemedim, izleyebilir miyim bilmiyorum? Allah kimseye yaşatmasın, çok kötü bir hastalık, ne kadar kötü olduğunu tahmin edemezsiniz. Hastalığın bütün aşamalarını çok yakından bilen biri olarak söylüyorum. Elinizden hiçbir şey gelmiyor, göz göre göre eriyor en yakınınızdaki insan. Sabır sınırlarını zorlayan bir hastalık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En vahimi de insanın elinden bir şey gelmemesi değil mi Kitapkeşfi? Bildiğim kadarıyla ilaçlar bu hastalığı tamamen iyileştiremiyor, sadece süreci yavaşlatıyor. Ayrıca hastalar kadar hasta yakınlarının da rehabilitie edilmesi gerekiyor. Bu süreçlere tanık olmuş biri olarak kolay şeyler yaşamadığını ve elinden gelenin en iyisini yaptığını tahmin edebiliyorum. Teşekkür ederim değerli yorumun için canım.

      Sil
    2. İlaçlar maalesef hiçbir işe yaramıyor. Doktorlar da ne yazık ki bu hastalık hakkında tam bilgiye sahip değil, ilaç veriyorlar kullanın diyorlar, bir süre sonra tekrar görelim diyorlar, net olarak hiçbir bilgi vermiyorlar, farklı hastanelerdeki doktorlar da aynı. İlaçlar bir süre uyuşturuyor, sonra başa sarıyorsunuz. Bu hastalık hakkında tam bir araştırma yapılmıyor, çağın en kötü hastalığı, çok korkutucu. Hasta yakınları ne kadar bilinçli olsa da yaşayınca maalesef o bilinçte kalmak kolay olmuyor, sabır istiyor hem de çok ama çok fazla sabır istiyor. Kimsenin yaşamaması dileğiyle diyorum.

      Sil
    3. Aminnn canım 🙏

      Sil
  3. Amin sevgili Müfred, amiiinnnn...

    YanıtlaSil
  4. En korkulanlardan biri kesinlikle, sıralama yapacak olmamız da çok kötü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah yanılırlar diyelim Yazıhanem. Teşekkür ederim ziyaret ve yorum için 🙏🤚

      Sil
  5. Hopkins'e bir kere daha şapka çıkartmıştım bu filmde... İnanılmaz bir oyunculuk sergilemiş ve filmi alıp götürmüş.
    Filmin sekanslarına bayılmıştım ben, Hopkins gözünden izlemek farklı bir duyguydu.
    Favorilerim arasındadır bu film benim ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten de hayranlık uyandırıcı bir performans sergilemiş. Bu filmi izleyen çoktur eminim. Ben biraz geç kalmışım :)) Çok teşekkür ederim bu değerli katk için . Sevgiler :))

      Sil
  6. Başlığı okuyunca filmi The Godfather ile karıştırmam ve mümkün değil canım o film 2021 de vizyona girmiş olamaz diye dertlere gark olmama ne diyelim. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir çağrışım yaptıracağını tahmin etmiştim :)) Çok teşekkürler ziyaret ve yorum için :))

      Sil
  7. etkileyici bu tabii çok hem de :) ama bu bir film sayılmaz, belgesel tarzı çekilmiş, kurgu film tarzında çekilmemiş, buna belgesel demeli, film değil :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Deep, evet biraz belgesel tadında. Sanırım yönetenmenin, bir tiyatro yönetmeni olmasından kaynaklanıyor :))

      Sil
  8. Gercekten çok zor bir hastalık annemin 2 teyzesi de bu hastalık sonucu daha doğru yarattığı komplikasyonlar sonucu vefat etti. Yasayana da bakana da aşırı zor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah rahmet eylesin Sevimciğim. Mekanları cennet olsun. Gerçekten de zor bir durum. Hastalara şifa, bakanlara kuvvet diliyorum tüm kalbimle 🙏

      Sil
  9. Zor bir hastalık, ayrıca filmin fragmanını izlemiştim. Müthiş oyunculuklar vardı. Bu arada geçen hafta otoimmün rahatsızlıkların tümü ve Alzheimer için bir umut ışığı tedavi yöntemi deneniyormuş ve şimdiye kadar alınan sonuçlar başarılı. Umuyorum belki yakın zamanda bu hastalıktan hiç bahsetmeyiz bile.. 🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir haber bu. Çok sevindim 🙏🙏. Tedavi olmayı bekleyen herkes en kısa zamanda şifalansın inşallah sevgili Momentos 🙏🤗🤚

      Sil
  10. Alzheimer çok zor bir hastalık ..Film birkaç yerde daha karşıma çıktı canım. Anthony Hopkins'i çok severim o nedenle bu filmi izlemek istiyorum. Tanıtım için teşekkürler Sibelciğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Sevilciğim. İnşallah izledikten sonra da üzerinde konuşma/yazışma fırsatımız olur :)) Sevgiler :))

      Sil
  11. Zor bir hastalık, bakana çok daha zor. Genetik faktörlerin etken olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında tıbbın tam olarak anlayıp çare ürettiği bir rahatsızlık değil henüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ne yazık ki dediğiniz gibi Mr. Kaplan. Umarım tez zamanda etkin bir tedavi, etkin bir ilaç bulunur. Çek teşekkürler ziyaretiniz için. Selamlar :))

      Sil
  12. Her türlü hastalık tedirgin edici de olsa, fiziksel hastalıklar beni çok korkutmuyor.. Ama zihinsel rahatsızlıklar çok tedirgin edici, bilincin, şuurun yerinde olmaması, zaman zaman gidip gelmesi çok ağır olmalı:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Sezgin Bey, akıl, şuur sağlığı en az fiziksel sağlığımız kadar hatta ondan da önemli. Kimse muhtaç halde yaşamak istemez. Sağlıklı, kaliteli bir yaş alma sürecimiz olsun inşallah 🙏

      Sil
  13. Dram sevmesem de güzel bir filme benziyor. İzleyeyim bir ara. Teşekkürler sevgiler canım 💞

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Deryacığım 😍🤗🤚

      Sil
  14. Yakınları alzheimer olan tanıdıklarım oldu, o kadar zor bir durum ki. Filmi izlemedim ama hastanın kendi gözünden anlatılması ilgincmis, izlemeyi planlıyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah yardımcıları olsun. İnşallah filmi izleme fırsatı yakalarsın Tosbağa Günlüğü. Çok teşekkür ederim ziyaretin için :))

      Sil
  15. Baba filminin yorumu harikaydı. İlk çıktığı zaman izlemiştim. Başta izleyebilir miyim diye korkmuştum ama ilk dakikalarda müzikle beraber sardı hemen. Müziği doğru hatırlıyorum umarım :) Filmden değil ama başka bir şeyden bahsedeceğim. Bloglarda bazen çocukluk anılarıyla ilgili paylaşımlar oluyor. Ya da okunan kitaplar yorumlanıyor. Bu yazılar, geçmişe yolculuk yaptırıyor; Unutmuş olduğumuz bir anıyı, bir kitabı, bir filmi ya da bir köy evinin gömme dolabının mavi çerçevesini hatırlatıyor. Zihnin kapıları açılıyor yani. Yazını okurken aklımdan çıkmış olan filmin müziği geldi mesela aklıma. :) Yazının başlarında koordinasyondan bahsetmiştin. Biraz da bunun çağrışımıyla blogların, yorumlaşmanın görünmeyen faydasına değinmek istedim.
    İyi ki varız diyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten de blog okumanın, blog yazmanın, yorumlaşmanın çok yönlü katkıları oluyor. Dediğin gibi zaman zaman anılara gidiyorUM; okuduklarımdan, öğrendiklerimden istifade etmeye çalışıyorum ben de.

      Filmin müziğini unutamadığını belirtmişsin ya hani, isim benzerliği yüzünden Godfather filmiyle karıştırmış olabilir misin diye geldi aklıma. Çok teşekkür ederim ziyaretin ve yorumun için sevgili Film Gündemi :))

      Sil
  16. Projemin uğraşından dolayı biraz bloglara uğrayamadım kusura bakmayın şimdi çay içmeye geldim eğer kırmaz ikram ederseniz tabi :) Kızarsanız da şurada sessizce büzülür otururum ben :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumu yazdım hemen paylaşa tıkladım yahu :) Heyecandan o heyecandan :)
      Film çok iyi gerçekten bayıldım ben eşimle beraber izledik. Ayrıca çok iyi bir anlatım olmuş :)

      Sil
    2. Estağfurullah, kızmak olur mu hiç Sinan kardeşim. Hoşgeldin sefa geldin. Çay da var, kahve da var.
      Ne istersen içebilirsin. Proje çalışmalarında kolaylıklar dilerim 😊😊🤚

      Sil
    3. Filmi izlemiş ve beğenmiş olmana sevindim. Eşine de sevgiler selamlar 😊🤚

      Sil
    4. O halde bi bardak çay alayım :)

      Sil
    5. Afiyet olsun 😊🤚

      Sil
  17. Filmi izlemedim ama o kadar zor bir hastalık ki... Umarım hep sağlıklı oluruz.. Son paragrafına da katılıyorum, bence ruhsal olarak da bu hastalık tetikleniyor olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aminnn inşallah. Çok teşekkür ederim ziyaret ve yorum için sevgili Kağıt Salıncak

      Sil
  18. Rahmetli dedem bu hastalıktan vefat etti. Ailedeki tek Alzheimer hastası oydu. Tabii bizde bir panik oluştu. Genetik bir hastalık dendiği için insan hemen kendini düşünüyor. Tabii bunun birçok farklı etmeni var. Ailedeki herkes Alzheimer olacak diye kesin bir şey yok.

    Dedem kafası çok çalışan, köydeki resmi işleri, sayım ve hesap işlerini yapan biriydi. Onun bu hastalığa yakalanması bizi çok üzdü. Zor bir hastalık. Allah kimseye yaşatmasın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin Şuleciğim. Dedene Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhu şad olsun. Bu hastalığın kimi, ne zaman esir edeceği hiç belli olmuyor. Sağlıklı günlerimiz olsun inşallah.

      Sil
  19. Gördüm ama izlemedim, izleyemem sanırım konusundan dolayı ama bu yüzden de yazını okudum. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder
Üst