BİRAZ SOHBET

19

MUHABBET

Dün bol ikramlı bir gündü. Öğleyin iş yerinden bir grup mesai arkadaşımızla yemekleri çok leziz bir esnaf lokantasına gittik. Döner, kebap türlerinin yanı sıra tencere yemeklerini sevenleri de memnun edecek çeşitlilikte zengin bir menüye sahipti. Çok kalabalık olmasına rağmen garsonumuz Turgay Bey’in güler yüzü ve kravatlı hizmeti ise takdire şayandı. Lokantanın üst katında oturduğumuz için yemekleri, çayları büyük büyük tepsilerle yukarı taşırken nezaketinden hiçbir şey kaybetmedi. Fotoğraflarımızı “az sonra” demeden, yüzüne buruşturmadan çekti sağ olsun.

Yemek sonrası ikram ettiği tahinli ve bol fındıklı kabak tatlısını biz yedikçe masaya taşıdı ta ki “getirme artık kardeş” diyene kadar. Bir hocamızın doğum günü pastasını da kestikten sonra masadan kalktık. Centilmen hocalarımız biz hanımları kasadan hışımla kovaladılar. Kapıdan kolonya servisi ile uğurlanırken “esnafçılık işte bu” dedik hepimiz.  

Diyet yapmaktan bitap düşmüş; neşesini, canlılığını diğer yarısını yok etmeye çalışırken kaybetmiş bir arkadaşımdan duymuştum: “Yemek yemek mutluluktur, karbonhidrat mutluluktur” diye. Ona hak vermek istercesine yedikçe yedik biz. Yarımı olmayan yanlarımızı daha da bütünlerken, epey mutlu ayrıldık velhasıl.

Bu güzel ziyafetin ardından ofisimde işlerime gömülmüştüm ki kapım çalındı. Elinde bir kupa kahveyle, yemekte de birlikte olduğum sevgili meslektaşım Ayfer Hoca girdi içeriye.  Kahveyi bir kat yukarı çıkarmaya üşenmeyen, ikram etmeyi çok seven canım arkadaşıma kalktım sarıldım. İçine sevgi katılmış bir kupa kahve içimi ısıttı. Etrafımı kuşatan güzel insanların varlığına şükrettim. Kahveye çok düşkün bir insan olmasam da on an o kahve o kadar iyi geldi ki hatırı gönlümde kırk yıl değil bir ömür kalacak gibi.

Mesai bittiğinde çıkışta yine yemekte birlikte olduğum bir diğer meslektaşım Derya Hoca’mla karşılaştım. Birlikte bir süre yürüdük, yürürken her zamanki gibi çokça kıkırdadık. Bizim güldüklerimiz başkalarının asla gülmeyeceği türden şeyler oluyor genellikle. Başkalarına sıradan ya da saçma gelen pek çok konu, bizi bir arada tutan güçlü bir maya gibi. O anlatırken en olağan durumlar bile komik hale geliyor nedense. Bunu nasıl başarıyor bilmiyorum. Dediğine göre bu moda sadece benimle giriyormuş. Etki-tepki misali birlikte kimyasal reaksiyona giriyor olabiliriz belki de.

Eşim birkaç gündür iş gezisinde. Beni çocuğuma çocuğumu da bana emanet edip gitti. Ana-oğul takılıyoruz beraber. Evde kırıntı partisi veriyoruz. Basket oynuyoruz, yürüyüş yapıyoruz. Eşime arada Whatsapp’tan fotoğraflar atıyorum “Bak neler kaçırıyorsun?” dercesine… Biraz nazire yapıyorum hayat arkadaşıma. Tıpkı eşim gibi oğlum da çok güldürüyor beni. Tiyatral bir yönü var ve çok iyi bir gözlemci. Muhatabını dinlerken fotokopisini çekiyor adeta. Sonra da çektiği o fotokopileri önüme seriyor. Yaptığı taklitleri gülmekten yoruluncaya kadar tekrar ettiriyorum çocuğuma. Aynı şeylere ısrarla gülmenin tıp dilinde bir adı var mı acaba? Bir yandan da iyi aslında. Bu işi görev edinenlerin yaratıcı olmasına pek gerek kalmıyor. On yıl önceki bir komedeyi ısıtıp önüme koysalar sanki ilk kez duymuşçasına aynı iştahla gülebiliyorum ben.

İşte böyle. Biraz sohbet etmek istedim sadece.

Hadi kalın sağlıcakla, mutlulukla, karbonhidratla, ziyafetle, neşeyle, neşeli, paylaşımcı dostlarla, yüz güldüren eşlerle, evlatlarla…


Yorum Gönder

19 Yorumlar
  1. Ne güzel bir gün geçirmişsiniz. Farklılıklar iyi oluyor arada. 😊

    YanıtlaSil
  2. Etrafınız güzel insanlarla çevrilmiş ya da siz güzellikleri görmeyi seçiyorsunuz. Bence ikincisi:) yazınızdaki mutluluk bana da bulaştı. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bşr yorum. Yazının anafikri gibi olmuş. Çokkkkk teşekkür ederim. 😊🌺🤚

      Sil
  3. Yüzümde bir gülümsemeyle okudum, çok tatlı bir sohbetti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Az önce ben de senin instagramdaki kısa videonu dinledim. O da harika bir sohbetti. Bunu daha sık yapmalısın bence. Sevgiler sevgili Handan🥰🌺🤚

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  4. Yemek yemek mutluluktur, katılıyorum ancak kalabalık dostlarla ve sohbetleriyle daha da güzel. :)
    Bu yazın, aslında yaşamdaki mutlulukların ne kadar basit anlardan ibaret olduğuna kanıt. Her şeyin tadına varacağın günler diliyorum sana :) <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naçizane anlatmaya çalıştıklarımın, gizli mesajlarımın karşılık bulması bana harika hissettiriyor. Çok teşekkür ederim sevgili Momentos 😍🤗🥰🌺

      Sil
  5. kitap yemek gezi, en sevdiklerim :) kırıntı partisini açıklasan yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kraker, bisküvi. çerez, asitli içecekler vb..ne yeşil ışık yaktığımız zamanlar Deep :)))

      Sil
  6. iyiymiş, kırıntı partisi hoş bir tanımlamaa :)

    YanıtlaSil
  7. Yemek yemek kimi hoşnut etmezki, uzun süredir yoktum yeni blog tasarımı güzel olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Doğru. Çok teşekkürler. Güzel haberlerini aldım, çok sevindim.

      Sil
  8. Tee eskiden büyüklerimiz derdi ki; kahkaha atıp gülüyorsan, bir kilo pirzola yemiş gibi olursun. Ben çocukken bu sözleri çok duymuşumdur. Pirzola ne alakaysa, komik gelirdi bana. :))
    İş arkadaşlarınızla geçirdiğiniz enfes yemeğin ardından oğluşunuzla paylaştığınız komik zamanlara ben de diyorum ki, Yıldız Hanım, bir kilo pirzola yemiş gibi oldunuz. :)))
    İster yemek olsun ister kahve-çay olsun, insanın harika anları paylaşabileceği dostları olması gibisi yoktur. Can ailenizin ve sizin mutluluğunuz her daim var olsun.
    Bu güzel sohbeti bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum size. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Nazlı Hanım, yaptığınız yorumla bu sohbete değer kattınız. Güzel sözleriniz ve dilekleriniz için çokkkkk teşekkür ederim. Dediğiniz gibi insanın her şeyini paylaşabileceği dostlarının olması harika bir duygu. Siz de onlardan birisiniz. Sevgi ve selamlarımla 🤗🌺

      Sil
Yorum Gönder
Üst