DOLAŞIMDAKİ BORCAMLAR

6





Ben daha ortaokul öğrencisiyken  kendi kıt imkânlarımızla yaptırdığımız  küçük, şirin evimize yeni taşınmıştık.

 

Malumunuz   Türk örf ve adetleri gereği eş, dost ve akrabalarımız hayırlı olsun, güle güle oturun demek için  ziyaretimize gelmeye başladılar.  E tabi elleri boş da gelmiyorlardı. O zamanlar fırına giren borcamlar çok modaydı ve  mutfaklarımızda yeni yeni boy gösteriyordu. Fiyatı da şimdiki kadar ucuz değildi ve çok makbul bir hediye idi. Bundan olsa gerek bir-koşu borcamını sardıran, yeni ev görme ziyaretlerini alnının akıyla tamamlamış addediyordu kendini.

 

Öyle oldu ki,  kısa zamanda karesinden, dikdörtgenine, ovalinden, çukuruna, kapaklısından kapaksızına her nevi borcama bir anda sahip oluvermiştik. Küçük bir züccaciye dükkanına dönüşmüştü evimiz. Rahmetli anneciğim de ne yapsın,    hepsini aynı anda kullanamayınca endamını uygun gördüğü bir tanesini bir başka eve hayırlı olsuna giderken yanında götürmeye başladı :))

 

"Paketinden hiç çıkarılmayıp hizmet ömrünü bu şekilde dolaşımla geçiren, ağız tadıyla bir fırın yüzü göremeyip, aslına rücu edemeyen, yemek nefisti nidalarını  duyma zevkine eremeyen  kaç borcam vardır acaba?"    diye zaman zaman kendimize sorup gülmüşlüğümüz çok olmuştur :))))


Yorum Gönder

6 Yorumlar
  1. Çok tanıdık geldi bu. Sanırım birçok yerde borcam moda rüzgarı esmiş.Hatta esmeye devam ediyor.:)

    YanıtlaSil
  2. Ben de öyle tahmin ediyorum, teşekkürler yorumunuz için :))

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederim yorum için :))

    YanıtlaSil
  4. Bizim bazanın altında 4 tane var. Hediye edilip başka bir bazanın altına girmeyi bekliyorlar. :)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Aden, güldürdün beni. Demek her evde benzer durumlar yaşanmış ve hala yaşanıyor. Seviyorum bu hallerimizi. Teşekkür ederim bu sıcak ve esprili yorumun için :))

    YanıtlaSil
Yorum Gönder
Üst