24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN

18

 

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Sevgili Blog Ailem,

Uzun bir aradan sonra 24 Kasım Öğretmenler Gününü de vesile kılarak hepinize yeniden merhaba demek istedim. Başta başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ailemdeki öğretmenlerin ve bütün öğretmenlerimizin bu güzel ve anlamlı günün kutluyorum. Ama öncelikle olağanüstü gayretleri ile öğrencilerini eğiten, onları aydınlık bir geleceğe hazırlayan dağda, karda, ayazda, türlü yokluklarda, bin bir emekle görevini ifa etmeye çalışan fedakâr, cefakâr öğretmenlerimizin gününü daha da yürekten kutluyorum. 

Öğretmenlik; sevgi, sabır, şefkat isteyen, körpe beyinlere, genç dimağlara hiç yılmadan şekil veren, kimi zaman tiyatrocu, kimi zaman şair, yönetmen, kimi zaman sporcu, müzisyen  olmayı gerektiren, meşakkatli ama eğlenceli, yüce ve ulvi bir meslektir.

Günün anlam ve önemine binaen yazarlarını bulamadığım aşağıdaki alıntıları da paylaşmadan edemedim. Görevini büyük bir tutku ve özveriyle yapan bütün eğitim neferlerine armağan olsun.

Kalınız sağlıcakla…

ÖNCE KENDİ ÇİZGİN

Öğretmen sınıftaki zeki fakat kıskanç öğrencisine:

“Niçin arkadaşlarını çekemiyor, sürekli onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?” diye sordu.

Öğrenci, bir süre düşündükten sonra,

“Çünkü onların beni geçmelerini istemiyorum, en iyi ben olmalıyım,“ dedi.

Öğretmen, masasından kalktı, eline bir parça tebeşir aldı ve yere 15 cm. uzunluğunda bir çizgi çekti, öğrencisine bakarak:

“Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın?” diye sordu.

Öğrenci bir süre inceleyip içinde çizgiyi birçok parçaya bölmek de olan birkaç yanıt verdi.

Öğretmen, yanıtları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti.

“Şimdi birinci çizgi nasıl görünüyor?” diye sordu.

Öğrenci utana sıkıla,

“Daha kısa” diyerek başını öne eğdi.

Öğretmen bu yanıt üzerine öğrencisine unutmaması gereken şu öğüdünü verdi:

– Bilgini ve yeteneklerini artırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir.


BİR KÜÇÜK HİKÂYE

Ben küçük bir öğrenciydim. Bir gün arkadaşlarımızdan birine babası çok güzel bir kol saati satın almış. Arkadaşımız bu saatte okula geldi. Hepimiz bu saati çok beğendik. Benim asla böyle bir saatim olmayacaktı ve bu saat benim olmalıydı. Karar verdim ve saati çaldım. Cebime koydum. Arkadaş bunun farkına vardı, fakat kimin çaldığını anlayamadı. Öğretmene durumu anlattı, öğretmen “Saati kim çaldıysa çıkarsın, sahibine versin!” dedi. Bu benim için hayatımın en utanç verici anıydı. Yapamadım. Bu durumda öğretmen farklı bir yöntemle saati ortaya çıkardı. Hepimizi tahtaya dizdi ve gözlerimizi kapattırdı. Ceplerimizi teker teker arayarak saati buldu. Cebimden çıkartarak gerçek sahibine verdi. Sonra hepimiz gözlerimizi açtık. Öğretmen bana hiç bakmadan normal derse devam etti.

Yıllar geçti ve bir gün bu öğretmenimle karşılaştım. Kendisine “saati çaldığım halde bana bir kelime bile etmeden, yüzüme bile bakmadan olayı kapattınız. Beni hiç incitmediniz. Neden böyle bir şey yaptınız? ” diye sordum. O da bana “0 anda ben de kendi gözlerimi kapatmıştım” dedi.


Yorum Gönder

18 Yorumlar
  1. Merhabalar.
    Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutlarım.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Recep Bey, çok teşekkür ederim ziyaretiniz ve kutlama mesajınız için 😊🤚

    YanıtlaSil
  3. Ben de kutluyorum, ayrıca siz de öğretmendiniz diye hatırlıyorum, sizin de öğretmenler gününüz kutlu olsun=))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Zeynepciğim, sevgiler selamlar 🥰🌷🤚

      Sil
  4. olsuuun, hikaye de anlamlııı :)

    YanıtlaSil
  5. Hoş geldiniz, ne iyi yaptınız, teşekkürler bu güzel hikaye için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Selamlar :))

      Sil
    2. Son yazına yorum bırakmayı başaramadım🤔

      Sil
  6. Hikaye çok güzel... Tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim
      Sevgiler selamlar 😊🤚

      Sil
  7. Hikayeyi gerçekten çok sevdim. Geç kalmış olsamda olsun.Öğretmenler gününüz kutlu olsun. 🌸💫😊

    YanıtlaSil
  8. Öğretmenler günün kutlu olsun Yıldızcığım.
    Çok zor mesleklerden biri öğretmenlik yapmayan bilmez. Kız kardeşim de sınıf öğretmeni, ben çok kısa da olsa bir süre sözleşmeli olarak İng. öğretmenliği yaptım, ayda o zaman (2001) 200 tl idi ücreti:)))ve pantolon giyme yasağı vardı benden sonra kalktı, şimdi öğretmenler rahat rahat pantolonla okula gidebiliyor.
    Ben de böyle ayda 200 tl, sözleşmeli öğretmen olmuşum, Ankara soğuğu malum, (EKşi'de Ankara Soğuğu diye başlık bile var) kar yağdı, okulun kaloriferleri yanmıyor, buz gibi, pantolonsuz hayatımda etek giymemişim donuyorum...zaten hemen hasta oldum, lanet olsun dedim bıraktım...dün öğretmenler günü bunları anlatıyordum telefonda yine öğretmen bir ta ilkokul arkadaşıma, dedi ki sahi yaa iki tane yün çorap giyerdik öyle giderdik yine de donardık..bir de o çocuklarla uğraşması....belki pantolon giyme yasağı olmasa devam ederdim çünkü seviyordum bir şeyler öğretmeyi...zor meslektir tutup Ekşi sözlükte öğretmenler için "Yok tatilde para alıyorlar" diyenlere çok kızıyorum o yüzden, yahu okul tatil diye maaş almasınlar mı? Nasıl bir çok affedersin o...... çocuğu böyle şeyler yazan? Dünyanın her yerinde öğretmen okul tatil olunca maaşını alır geri zekalılık da değil bu kötü niyet ve kıskançlık...

    YanıtlaSil
  9. Müjde abla her zaman şekilci olduk, yüzeyde kaldık. Derinlere inemedik, derinleşemedik. Söyleyecek çok şey var, söylenmeli de zaten. Akıl, mantık, ilim, bilim, iyi niyetle zor da olsa yavaş da olsa ilerleyeceğiz. Başka seçeneğimiz yok.

    Korona sürecinde öğretmenin yükünü, işinin ne kadar meşakkatli olduğunu uzaktan eğitimle çocuğunun arkasını toplamaya çalışan birçok veli anlamış olmalı diye düşünüyorum. Bu anlamda ve içinden geçtiğimiz şu zor zamanlarda öğretmenlere ve A dan Z ye tüm sağlık çalışanlarına ne kadar teşekkür edilse azdır bence. En derin sevgi ve selamlarımla ablacığım 😊🌷

    YanıtlaSil
  10. Ne güzel bir yazı; öğretmen budur işte. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  11. Ben teşekkür ederim öğretmenim 😊🤚

    YanıtlaSil
  12. Hey dear! Loved your post and allready followed your blog, i want invite you to visit and follow my blog back <3

    www.pimentamaisdoce.blogspot.com

    YanıtlaSil
  13. Öğretmen olmak güzel bir his de ne yazık ki insan büyüdükçe küçülüyoru çok net görüyorum hayatımda.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder
Üst