KELİME OYUNU 4 EVET EVET EVET

64

 

EVET EVET EVET

Uzun zamandır içinde olmak istediğim   “Kelime Oyunu” etkinliğine ancak katılabildim.  Bu haftaki kelimeleri sevgili Hanife Ertaş belirlemiş: YEŞİL-ŞİİR-BAHARAT-YOL-SABAH. Kendisine teşekkür ederek öykümü bırakıyorum o halde ben de :))

EVET EVET EVET

Yolun karşısındaki Baharatçılar çarşısını geçince önüne çıkacak demişti tarif eden çocuk. Nerede olabilirdi ki bu bina. Şiir gecelerini genellikle şehrin göbeğindeki kültür merkezinde yaparlardı. Bu kez farklı bir adres belirlenmişti. Büyük, siyah camekânlı, çok katlı binanın yedinci katına asansörle çıkarken ceplerini yokladı Tuğrul. Evet, işte oradaydı yazdığı şiir. “Sorun yok, sakin ol” dedi içinden.   


Salona girdiğinde umduğundan daha fazla bir kalabalıkla karşılaşmıştı. Loş ışıklarla, tütsülerle, çiçeklerle bezenmiş sahne bütün cazibesiyle göz kamaştırıyordu. Yazdığı şiiri okuyup okumama konusundaki kararsızlığı gördüğü manzara karşısında tamamen yok oldu. Bu işi, burada, bu güzel sahnede yapamayacaksa başka nerede, ne zaman yapacaktı. Sürprizle, romantizmle gelen bir evlilik teklifine hangi kadın hayır diyebilirdi ki?

 

Sabah servisinde, ofiste, yemek kuyruğunda, çay salonunda işveli, cilveli bakışların, nazlı nazlı edaların, şen kahkahaların bir anlamı olmalıydı. Evlilikle ilgili düşüncelerini birkaç kez yoklamış, olumlu sinyaller almıştı. Evlenmeyi çok istiyordu, ‘yaşım geldi de geçiyor’ diyordu Burcu, hatta bir sohbetleri sırasında en az üç tane çocuk istediğini söylemişti. Büyük büyük hayalleri vardı. Hayallerinde resmettiği kişi tıpatıp kendisiydi. Bundan daha açık nasıl söyleyebilirdi ki? 


Şiiri tekrar yokladı. Evet evet yerinde duruyordu. Ezberlemişti gerçi. “Olur da heyecanıma yenik düşersem göz atarım” düşüncesiyle yanına almıştı. “Sorun yok rahat ol” dedi kendi kendine.


“Hah işte Burcu da geldi.” Ne kadar da şık giyinmiş, sanki hissetmiş bu gece, burada kendisine evlilik teklifinde bulunacağımı" diye geçirdi içinden.


Yanındaki boş koltuğu ona ayırmıştı. Kendisini görsün diye bir silkindi. Fakat o kadar kalabalıktı ki Burcu onu görmedi. Şans eseri bulduğu en ön sıranın, en uç koltuğuna yerleşiverdi.


Işıklar söndü. Spot ışıklar sahneyi aydınlatırken sunucu sahnedeki yerini aldı. Program akışını özetledi. Yaklaşık iki saat sürecek programın son bölümü geleneksel hale geldiği üzere serbest kürsüydü. İsteyenlerin gelip şiirini okuduğu bu bölümde fırlayacaktı sahneye. Kükreyecekti, coşacaktı, içindekileri dökecekti. Burcu’ya evlenme teklifi edecekti. Alkışlar, ıslıklar, konfetiler arasında unutulmaz bir an yaşayacak ve yaşatacaktı. Burcu’nun “evet, evet, evet” diyen haykırışı gözünün önüne geldi. İçine ulu, yeşil bir çınar kondurulmuş beyaz kar küresini andıran masum göz bebekleri ışıl ışıl parlamaya başladı.


Mutluluğuna dakikalar kalmıştı. O büyülü an yaklaştıkça elleri, yüreği, bütün bedeni titremeye başladı. Kendisini yatıştırmaya çalışıyor fakat bir türlü başaramıyordu. Şiiri cebinden çıkarıp tekrar baktı. Son kez prova etmek istedi. Bu şiir yazmak için günlerce gecelerce uğraşmış, kendine göre bir akrostiş yapmıştı. Dizelerin ilk harflerine yukarıdan aşağıya doğru bakıldığında “Burcu benimle evlenir misin?” cümlesi çıkıyordu ortaya. Şiirini kürsüde okuduktan sonra Burcu’nun elinden tutup onu sahneye çekecek, önünde diz çökerek ona evlenme teklifi edecekti. Aynı anda arkadaşından borç alarak satın aldığı yüzüğü cebinden çıkarıp sevgilisinin parmağına takacaktı. Son altı aydır sadece bu anın hayalini kuruyordu.


Sahneye çıkmak için elini kaldırdığında alkışlar eşliğinde mikrofonun başına geçti. Gözünü en ön sırada oturan Burcu’nun gözlerine hapsederek şiirini okumaya başladı. Şiir sona ermek üzereyken birden elektrikler kesildi. Ses sitemiyle birlikte fon müziği de koptu. Salon, birkaç mum ışığı ile zar zor aydınlanıyordu. Oturanların uğultusu ve homurtusu eşliğinde ortamın büyüsü bir anda bozuldu. Tuğrul bir süre elinde şiiri, cebinde yüzüğü ile ne yapacağını bilemez bir halde öylece kalakaldı. Akrostişi anlaşılmamış, mesaj yerine ulaşmamıştı. Onca zamandır kurduğu bütün hayaller sönen ışıkla birlikte sönüp gitmiş, göz bebeklerindeki ulu çınarın yaprakları teker teker yerlere dökülmüştü. Karanlıkta salonu terk edemediği için el yordamıyla birlikte gidip yerine oturmaktan başka bir çare göremedi.


Yaklaşık beş dakika kadar sonra geri gelen elektrikle birlikte program kaldığı yerden devam etmeye başladı. Fakat Tuğrul orada bir dakika bile durmak istemiyordu. Ortamı terk etmek üzere kalabalığı yara yara ilerlemeye başladı. O sırada sunucu tekrar ön sıralarda oturan bir beyefendiyi şiirini okumak üzere sahneye davet etti. Tuğrul, şiir bitine kadar sahnenin kenarındaki çıkış noktasına ancak gelmişti ki birden dona kaldı. Bu bey şiirini okuduktan sonra Burcu’nun önünde diz çökerek ona evlenme teklif etti. Neye uğradığını şaşırmıştı. Gördüğü kâbustan bir an önce uyanmak istedi. Birisi adeta yazdığı senaryoyu çalmış, sevdiği kadını elinden almıştı. İlk anda kesilen elektriğe sevinmesi mi, yoksa üzülmesi mi gerekti karar vermedi. Bu karasızlığını tamamen yok eden şey; kulaklarında mütemadiyen çınlayan ve salonu inleten Burcu’nun “evet, evet, evet” haykırışları oldu.


Yorum Gönder

64 Yorumlar
  1. oleeey, alayım listeye yarın okuruuum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Deep, evet geç oldu, yarın okuuu :))

      Sil
  2. Merak içinde okumaya devam ederken sonunda bir sürpriz olacağını bekliyordum. Benim sürpriz beklentim Burcu'nun teklifi kabul etmeyeceği ve Tuğrul'un uğrayacağı hayal kırıklığıydı. Ancak daha güzel bir final yapmışsınız, tebrik ederim. Bir kaç yazım hatası dışında bu hafta okuduğum en güzel yazılardan biriydi. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Mr. Kaplan, birkaç yazım hatası düzelttim uyarınız üzerine. Kaçırdıklarım vardır belki hala :))

      Sil
    2. Tarafından yorumuna imzami atıyorum. Ben de ayni sonu yazmıştım kafamda. Sürpriz oldu. Cokca begendim, sevgiler

      Sil
    3. Çokkkkk teşekkür ederim, benden de kocaman sevgiler selamlar 😊🤚

      Sil
  3. Sonuna kadar çok büyük bir merakla okudum. Sonunda kötü bir şey olacağını sezmiştim ama böyle bir sonu tahmin etmemiştim.
    Elinize sağlık çok güzel bir öykü olmuş 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Hanife Hanım, sayenizde :))

      Sil
  4. Burcunun evet demeyeceğini anlamıştım bende.
    Iyiki kesilmiş o elektrik. Yoksa unutması daha zor bir gece olacaktı.
    :)

    YanıtlaSil
  5. Harikaydı. Bayıldım. Böyle hikayeleri çok seviyorum. Kıyamam Tuğrul'a. Ama sen de kendi kendine gelin güvey olmuşsun annem. Emin olmadan öyle kalabalıkta yapılacak iş mi? :D Çok sevdim bu hikayeyi gerçekten. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim, seninki de çok güzeldi👏🙏😊🌺🤚

      Sil
  6. İy ki, iyi ki😇🙃😇🙃😊😊🤚

    YanıtlaSil
  7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel bir hikâyeydi. Sonunu açıkçası tahmin edemedim.
    Hikâye biraz büyük şair Sezai Karakoç'un meşhur şiiri "Monna Rosa"yı yazma ve okuma macerasını çağrıştırıyor. Gerçi o hikâyenin doğruluğunu bilemiyoruz. Çünkü şair etrafında dönen onca söylentiye rağmen bu şiirle ilgili tek bir açıklama yapmamıştır. Aşk öyle olmalı bence de.
    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük üstadın ne güzel bir şiirdirdir Mona Rosa. Ben teşekkür ederim güzel yorumunuz, değerli katkınız için. Hoşgeldiniz Bloguma :))

      Sil
  9. oooyyyy çok kötü oldu tuğrula :) güzel buluştuuuu :)

    YanıtlaSil
  10. güzeldi teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Güzel bir kurgu olmuş Yıldız hanım Sizi tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim Fatih Bey 😊🤚

      Sil
    2. Rica ederim. Mutlu yıllar...:)

      Sil
    3. Size de sağlıklı, mutlu nice yıllar🙏😊

      Sil
  12. Ah ah Ertuğrul iyi ki kesilmiş o elektrik 😊vallahi bir solukta okudum devamını bekler gibi bayıldım gönlüne yüreğine kalemine sağlık canım benim sevgiler 😊👏👏🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim canım, sağolasın 🙏😍🌺🤚

      Sil
  13. Güzel bir öykü olmuş, tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim, sizinki de güzel olmuş👏👏😊🤚

      Sil
  14. Biraz öyle olmuş İlkaycıgım 😇🙃😍🌺🤚

    YanıtlaSil
  15. Nasil kederlendim, iyi ki kesilmis elektrik, ya kesilmeseydii. Nasil kaptirdiysam, ellerine saglik bir solukta okudum 🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim 🙏😊🌺🤚

      Sil
  16. Bir damla gözlerimde... Üzüldüm Tuğrul'a ama en başından böyle olması daha iyi tabii.
    Ama ben hikayede en çok yeşil gözlerin iki ayrı yerde tarif ediliş şeklini beğendim. Çok iyiydi gerçekten, daha önce hiç böyle bir benzetme okumamıştım. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  17. Çokkkkk teşekkür ederim bu güzel yorumun için,mutlu oldum 🙏😊🌺🤚

    YanıtlaSil
  18. Yıldız hanım güzel hikayeydi

    YanıtlaSil
  19. Çok güzel olmuş. Bende katılmak isteriiiim bir sonraki etkinlikte bana da söyleseniz olur muuu sahi hikaye olmak zorunda mı yoksa başka bir şey yazabilir miyiz ? Heyecanlandım :)

    YanıtlaSil
  20. yazık oldu mu desem yoksa utançtan kurtuldu mu desem? acayip bir hal olmuş. tahmin edemedim. burcunun hayır diyeceğini sanmıştım ama daha yaratıcı bir son olmuş tebrikler :)) insan ilişkileri çok karışık ve yanlış anlaşılmalar da çok oluyor bazen insan korkuyor tabi bundan. onun yerinde olmayı kimse istemez

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Hilalciğim, ne güzel özetlemişsin. Yanlış anlaşılmalar, gevin güvey olmalar olabiliyor. Bazen olayları, insanları yanlış okuyoruz. O zaman da işte böyle nahoş durumlar ortaya çıkabiliyor. 😇🙃🤚

      Sil
  21. Teşekkür ederim Esra. Katıl tabi, çok güzel olur. Etkinlik giderek büyüyor. Bu sayede yeni yeni bloglarla tanışıyorum ben de. Şiir yazanlar da var. İstediğini yazabilirsin. Yaklaşan haftanın kelimelerini Bonheur seçti: ağaç, keman, kedi, film, hasret. Ben de birşeyler karalıyorum bakalım 😊🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler mutlaka bende bir şeyler karalamak istiyorum mutlu oldum 😊

      Sil
  22. sonu bayağı bir sürprizli olmuş :) sevgiler Yıldızcım

    YanıtlaSil
  23. Çok güzel bir kurgu olmuş. Sonu hüzünlü oldu. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  24. Okurken içimden okumayı durdurup "Yaa bir şey olsa bari belli ki kız kabul etmeyecek herhalde." demiştim iyiki kesilmiş elektrikler ne kadar kötü bir an yaşardı eğer öyle olmasa. Çok güzeldi. Kaleminize sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Sevgiler selamlar 😊🌺🤚

      Sil
  25. Çok güzel olmuş sonu şaşırttı beni ☺️
    Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Gülşah. Bundan sonraki öyküm de bitmek üzere. (Kelime Oyunu 5) Ona da beklerim. Sevgiler 😊🌺🤚

      Sil
  26. Şimdiden mutlu ve sağlıklı bir yil dilerim canım 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlu yıllar Deyacığım, canım arkadaşımmm :))

      Sil
  27. Hikayenin sonuna bozuldum. Her şeyin çalınmasına alıştık evlilik teklifi de çalınmaz ki

    YanıtlaSil
  28. merak ettiren bir hikaye olmuş. İnsan sonunu merak ediyor

    YanıtlaSil
  29. Merhabalar.
    Hikayenin kurgusu ve anlatımı çok güzeldi. Tebrik ederim. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Ancak, sonu okuyucu düş kırıklığına uğratan bir hikaye olmuş. İşin en garip tarafı, Tuğrul'un sevdiği kıza, bir başkası tarafından aynı şekilde evlenme teklifinin yapılması ve kızın da bu teklifi onaylamasıydı. Çok üzüldüm doğrusu.
    Selam ve saygılarımla. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yeni yıl dilerim.

    YanıtlaSil
  30. Evet istemeden üzdük galiba Recep Bey, affola. Hayat da öyle değil mi? Bazılarını üzerken bazılarını sevindiriyor. 🙃😇

    YanıtlaSil
  31. Yıldızım harikaydı. Ayyy dedim heyecanlanmışım :)Oğlum seslendi anne ne oldu diye.Kalemine yüreğine sağlık.2021 için gönlünden geçen tüm dileklerin olmasını dilerim❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım, epeydir yoktun, uğramana sevindim.

      Sevdiklerinle birlikte nice mutlu, sağlıklı, bol yıldızlı günler dilerim :))

      Sil
  32. B A Y I L D I M !!! Gerçekten çok çok sevdim bu öyküyü.. Kalbine, aklına sağlık.. <3 kelime 5 te de bekliyorum seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkkk teşekkür ederim. Hazır sayılır. Bugün paylaşırım heralde🥰🌺🤚

      Sil
  33. aaa yazık olmuş adama ışıkların gitmesine sevindim valla reddedilmesi daha kötü olurduu ama hiç mi anlamamış kızın gönlünün kendinde olmadığınıı kıyamaam platonik miydi acaba hep onunkisi ne güzel anlatmışsıın :)

    YanıtlaSil
Yorum Gönder
Üst